CHP Genel Başkanı Özgür Özel: Erdoğan'ın post sorunu vardır

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında Bahçeli'ye yanıt verdi. Özel, "Recep Tayyip Erdoğan'ın post sorunu vardır. Postunu bırakmak istememektedir" dedi.

Kısa Dalga - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bahçeli'ye yanıt verdi. Özel, "Recep Tayyip Erdoğan'ın post sorunu vardır. Postunu bırakmak istememektedir" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, şunları söyledi:

Konuşmasına Bülent Ecevit’i anarak başlayan Özel, Partimizin yaşayan genel başkanlarına en büyük vefayı, rahmetli genel başkanlarına en büyük vefayı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidar yaparak göstermeye kararlıyız" diye konuştu.

Özel, Diyabet hastalarının ilaç sorununun çözümü için bakanlığa çağrı yaptı. Özel, “Ve bir söz daha veriyorum; CHP'nin iktidarında yetim ilaç diye bir şey kalmayacak, yetim ilaçlar doğru akılcı yöntemlerle tüm vatandaşlarımıza doğru politikayla ulaştırılacak" dedi.

Bahçeli’ye yanıt

CHP Genel Başkanı Özel, Bahçeli’nin grup toplantısında yaptığı açıklamalara da yanıt verdi. “Bahçeli önce el sıkıştı. Sonra Öcalan'ı kendi konuştuğu kürsüye davet etti. Bugün Bahçeli 'Sözümün arkasındayım' dedi. Esas bunu ömrüm boyunca saklayacağım aklındaki baklayı çıkarıyor. Birbiriyle huzura kavuşamayanlar, birbirleri ile bir arada yaşayamayanlar ayrımcılığı nasıl giderecek? Bu kapsamda lazım gelen anayasal düzenlemeyi yapmak önümüzdeki görevler arasında olmayacak mı? Sayın Erdoğan güvencedir, milletin sevdalısıdır, bize göre tek seçenektir diyor Bahçeli. Bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru değil midir diyor. Erdoğan'ın kürk sorunu vardır. bunlarca dost sorunu yoktur, Erdoğan'ın post sorunu vardır. Sırf Erdoğan geçmişte 'Balda tuz bulunmaz bir tek senden cumhurbaşkanı olmaz' dediği Erdoğan için bir kez daha başkan seçilsin diye Öcalan'ı Meclis'e getirmekten bahsetmektedir.”

Esenyurt’a kayyım

"Yerel seçimlerde Türkiye'nin dünyada en bilinen, en gözde kentine, dünyanın gözbebeği kentine, İstanbul'a, onun en büyük ilçesine kayyım atıyorlar. Bunu yaparken önce Esenyurt, Esenyurt üzerinden İstanbul, İstanbul üzerinden Türkiye'yi kuşatmayı, Türkiye'deki yöneticilerin seçilme hakkına değil, milletin seçme hakkına el atmaya tenezzül ediyorlar. Ve bunu maalesef FETÖ'nün yöntemleriyle, FETÖ'nün Zekeriya Öz'ünün yaptıklarının hemen hepsini hep birlikte yaparak, hepsini birden kullanmaya Zekeriya Öz bile yeltenmemişken, geliyorlar bunlara yelteniyorlar. Sadece ve sadece Zekeriya Öz'ün bir kumpas davasında yeltendiği, onun kararının da Anayasa Mahkemesince bu yüzden bozulduğu, imaj vermemişsin, pek çok davanın aramada polis yok diye bozulduğu için titizlikle aramasında avukat bulundurulduğu FETÖ'cü süreçlerin bile ilerisinde tek başlarına arıyorlar. 'PKK dergisi bulduk. Bir roman bulduk, bunu sen yazıyordun. İçinde terörle ilgili ibarelere rastladık' diyorlar. 'Bilgisayarın imajını aldık. Bilgisayara yazdığın her şey elimizde' diyorsun ama bizim avukatlara imaj vermiyorlar. Bilgisayarı alıyorlar, içini, o anki halini bize vermiyorlar ve buradaki delillerle de tutuklama yapıyorlar. Bakın, elimde Ahmet Özer tutuklamasıyla ilgili TRT'nin ve Anadolu Ajansı'nın alet edildiği üç yalan ve doğrusu var. Bunu, bir, 'Ahmet Özer, DEM'lidir' Cevap: Bu yalan. 10 yıldır CHP üyesidir. İki kez milletvekili adayı olarak bu odaya geldi. Çayımı içti, çayımızı içti. Bizden destek istedi, milletvekili adayımızdır. Belediye başkan adayımızdır. 'DEM belirlemiştir' diyorlar. 'DEM'lidir' diyorlar. 10 yıldır CHP'lidir. Remzi Kartal ile görüştü diyorlar. İddiadır. Kayıt yok. Ama iki AKP'li vekilin Kartal ile yemek yemişliği var, fotoğraf var. Üç, hesabına kaynağı belirsiz para geldi deniyor. Yalan, kızının kira bedeli o para.”

Esenyurt’a üzülüyorsan Mardin’e de üzüleceksin

“Esenyurt'a üzülüyorsan Mardin'e de üzüleceksin. Kayyım hangi partinin olursa olsun her demokratın karşı çıkması gereken bir sistemdir. İmamoğlu, genel başkanlardan randevu aldı. Fevkalade isabetli. TBB yönetim kurulu ziyaret etti. İçlerinde DEM'li, YRP'li, CHP'li var. Hepsi var. Yürekten teşekkür ederim randevu verenlere. İstenen randevu şahsi veya siyasi değildir. TBB diyor ki; 'Gelin yönetime girelim. Eskiden AKP tek yönetiyordu, şimdi hepimiz yönetelim' Bu yüzden fevkalade önemli gördüğüm bir girişim.”

Bu ülkenin gerçek gündemini konuşacağız

“İlk kayyım atandığında yüzde 51 ile geldi Ahmet türk son seçimde ise yüzde 57 ile. Ne seçmeni ikna etmişsiniz ne de Ahmet Türk'ün demokratik zırhı içine işlemiştir. Kayyım kararları siyasi kumpaslardır. Bu milletin vicdanından dönmüştür. Ne yaparsanız yapın bu ülkenin gerçek gündemini unutturmaya izin vermeyeceğiz ve konuşacağız.”

Yakanızı bırakmamaya and içtik

“2002'de geldiklerinde en düşük emekli en az 8 çeyrek alıyordu. 2002'de 8 çeyrek alan maaş bugün 2.5 çeyrek alıyor. Asgari ücret 7 çeyrek alıyordu, bugün 3 çeyrek alıyor. KYK kredisi için Erdoğan "400 liracık" diyordu; çeyrek çeyrek altın alıyordu. İşte bunları konuşmamız lazım. Açlık ve yoksulluğu yaratan Erdoğan gitmesin, emekli bu rakamı duyup ayağa kalkmasın diye, öğrenci umutlarını çalan hırsızlara 'Artık ben siyasetle ilgilenmiyorum, fırsatını bulursam yurtdışına gideceğim' desin diye uğraşıyorlar. Bunları konuşmayı bırakmamaya, yakanızı bırakmamaya and içtik.”

Kürtlere şantaja devam etmek istiyorlar

“OHAL KHK'sı ile kayyım yetkisi aldıklar. O günden bugüne 149 kayyım atadılar. Siyasi sebepleri var. Alamadığı ili alıp ranta devam etmek için. Gidin gezin Esenyurt kent suçları müzesi. Esenyurt'u o hale getirenler alıp talana devam etmek istiyor. Sayın Özer'in kimliği üstünden Kürtlere şantaja devam etmek istiyorlar.”

El sıkma kıymetlidir

Baştan beri anlattığım sebeplerle bir el sıkıldı. İmkan vardı. Saygısızlık yapmadık, el sıkma kıymetlidir dedik. Terörü bitireceğiz dediler. Dünyada nasıl yapılıyorsa o yolla olması lazım dedik. Kürtlerin her birisi kendini benim kadar bu ülkenin sahibi hissedene kadar bu mücadeleyi vereceğiz dedik. Şeffaf, samimi ve mutabakatla olacak dedik. Şehit ailelerinin ve gazilerin rızası olmadan olmaz dedik. Bu ülkede anneler ağlamasın, Türkiye'nin bütün parası bu işlere değil; işsize, yoksula atsın dedik. Bir büyük oyun var. Bugün o oyunun ne olduğu ortaya çıktı. Anayasayı değiştirsek fena mı olur, Erdoğan bir daha seçilse ne olur. Bir al-vere girilmiş. Ya bir nihayete ermişler ya da tıkanmışlar. Şu anda ya şantajla ya da algı yönetimi ile karşı karşıyayız. Onların kitlesi Öcalan'a ip atınca da alkışlıyor, halı serince de alkışlıyor. MHP'den bahsediyorum. Milletin aklını, vicdanını küçümseyen bir yaklaşım var."

Niyet anayasa değiştirmek ve gündemi değiştirmek

"Türkiye'ye ve CHP'ye üç büyük saldırı var. Saldırlardan birincisi Meclis Başkanı'nı da alet ederek, ittifak ortaklarını konuşturarak 'Yeni anayasa konuşalım.Bir masa kuralım oturalım anayasa konuşalım.' Cevabımız net olmuş; 'Mevcut anayasaya uymayanla anayasa yapılmaz, anayasa konuşulmaz' dedik. Vera, babası Tayfun'a ve Gezi tutuklularının hepsi ailelerine kavuşmadan, AİHM kararlarına uyulmadan, AYM karalarına harfiyen uyulmadan, mahkemeyi kazanan KHK'lılar haklarına kavuşmadan yani tam bir anayasal uyum olmadan bu kapıyı bu maksatla çalmayın dedik. O kapı orada kapandı. Ama niyet anayasa değiştirmek ve gündemi değiştirmek. Biz 'asgari ücrete zam' diyoruz, emekli, sendikal mücadele, yoksulluk konuşuyoruz. 'Aman dediler bütün anketlerde bunlar yukarıda, gündemi alalım' dediler. Toplum hayat pahalılığı altında ezilirken, kadınlar, çocuklar, köpekler, ormanlar yaşam tehdidi altındayken bu sefer üçüncü dünya savaşını konuşmaya, İsrail'in Türkiye'ye saldıracağını Meclis kürsüsünden söylemeye başladılar. Güvenlik konuşsunlar, yoksulluk konuşmasınlar diye bir tartışma başlattılar. 'Ülkenin Cumhurbaşkanı böyle korku siyaseti yapamaz, kapalı oturum yapın' dedik. Eğer hak verirsek susacağız ve destek vereceğiz ama bunu siyaseten yapıyorsan ifşa edeceğiz. Hep beraber gördük ki orada bir şey konuşulmadı. "

TUSAŞ saldırısı

O günlerde sundukları kanun teklifi vardı, savunma sanati fonu. Hepimizden 60 milyar toplayacaktı. Bütçe var koy oradan, yok. Senden benden toplayacak. Aidat aidiyet yaratsın diye. 'Bu kadar zor durumdayım ama devletimiz bu kadar büyük bir tehlike görmese bu kadar yoksulluk varken gelip benden para istemez' hissini yaratmaya çalıştılar, maskelerini düşürdük. Savunma Sanayi Fonu teklif edilirken, TUSAŞ'a yapılan hain terör saldırısını, o saldırının hangi algıyı pekiştirdiğini, o saldırıyı yapan terör örgütünün hangi amaca hizmet ettiğini de aklımızın bir kenarında tutalım. O saldırıyı yapan terör örgütü -ki PKK üstlendi- o gün yaptığı saldırıyla yaratılmaya çalışılan iklime ne katkı sağladıklarını görelim, PKK'nın bu eylemi kime yarıyor bunu bir kenarı not edelim.”

(Haber Merkezi)

Gündem Haberleri