Resul Emrah Şahan, gözaltı, tutuklanma, cezaevi sürecini anlattı

Tutuklanan ve Şişli Belediye Başkanlığı'ndan alınan Resul Emrah Şahan, İmamoğlu ve kadrosunun tasfiye edilmek istendiğini belirterek, konunun "Yenileceklerini bildikleri yarınlar" olduğunu söyledi.

Kısa Dalga - İBB'ye yönelik 19 Mart operasyonu kapsamında gözaltına alınan ve "Kent uzlaşısı" suçlamasıyla tutuklanarak Şişli Belediye Başkanlığı'ndan alınan Resul Emrah Şahan, gözaltı ve tutuklanma süreci, cezaevinde geçirdiği ilk gün, yerine kayyım atanarak görevden alınması üzerine açıklamalarda bulundu.

Tutuklu bulunduğu Silivri'deki Marmara Cezaevi'nden Agos'tan Ilgaz Gökırmaklı'nın sorularını yanıtlayan Şahan, "Bu davalar siyasi yargılama süreçleridir. Konu İmamoğlu ve kadrosunun tasfiye edilmek istenmesidir. Konu yenileceklerini bildikleri yarınlardır" dedi.

Resul Emrah Şahan'a yöneltilen sorular ve cevaplar özetle şöyle:

Cezaevindeki ilk gününüz nasıl geçti? Gözaltı sürecinde polislerin size tavrı nasıldı?

Öncelikle alışmaya, zamanı, mekanı algılamaya çalıştım. Gözaltı sürecinde polislerin tavrı kötü değildi. Daha kibar, hatta seçilmiş bir başkana davrandıklarını hissettiren bir kibarlık vardı. TEM bu anlamda kibar ve nazikti. Haklarını teslim ederim. Ama sorgu hakimliği öncesindeki süreç kötü bir deneyimdi. Saatlerce çok soğuk bir nezarethanede, uykusuz şekilde beklemek durumunda kaldık. Bu durum Sulh Ceza Hakimliği önünde avukatlarım tarafından da dile getirildi.

Silivri birçok siyasinin buluşma noktası oldu. Ekrem İmamoğlu, Ümit Özdağ, Gezi tutukluları ve İBB’de birlikte çalıştığınız Gezi tutuklusu Tayfun Kahraman ile karşılaştınız mı?

Burası Cumhuriyet tarihinin en kritik eşiklerinden birine tanıklık ediyor. Koridorlarda görüşe giderken rastlaşıyoruz ama tabii konuşmak mümkün değil. Bizim bakışlarımız anlaşmaya yeter. Burada tutuklu bulunanların tek amacı var, o da aydınlık, demokratik bir gelecek tasavvuru. O nedenle birbirimizi görmek, selamlaşmak bile iyi geliyor.

15 Temmuz 2016 sonrası çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile belediyelere kayyum atanmasının yolu açıldı. Ardından BDP, HDP ve DEM Partili belediyelere kayyım atandı. CHP’li Esenyurt Belediyesi’nden sonra Şişli Belediyesi’ne kayyım atandı. Böylece Şişli, 26 yıl sonra CHP’den çıkıp kayyıma yönetimine geçti. Böyle bir operasyon bekliyor muydunuz?

Bu dönem mevcut siyasi iktidarın siyaset üretemediği, toplumsal rızayı alamadığı bir boşluğu bürokrasi ve yargıyla doldurma dönemidir. O kadarını da yapamaz dediğiniz her şeyi siyasi iktidar elindeki yargı ile yapar, yapıyor da. Dolayısıyla İmamoğlu’nu tutuklayan akıl bomboş dosyalarla, gizli tanıklarla Şişli’ye de kayyum atar, başka ilçelere de. Fakat emin olun milletin iradesine karşı kurulan bu oyun eninde sonunda bozulacak. O günler uzak değil, çok az kaldı.

19 Mart’ta başlayan operasyonla iki belediye başkanı “yolsuzluk” iddiasıyla tutuklanırken, siz “terör” iddiasından tutuklandınız. Sizin tutuklanma nedeninizin farklı olması ve suçlamalar hakkında ne söylemek istersiniz?

Bomboş, saçma sapan, gizli tanıkların uydurmalarıyla yaratılmış Düşman Ceza Hukuku uygulamalarıyla şekillenen dosyalar. Birinin diğerinden farkı yok. Yapın canlı yargılama, vatandaş görsün suçlamaların, gizli tanıkların saçmalığını. Genel Başkanımız da dedi, konu siyasidir. Bu davalar siyasi yargılama süreçleridir. Konu İmamoğlu ve kadrosunun tasfiye edilmek istenmesidir. Konu yenileceklerini bildikleri yarınlardır.

Röportajın tamamı için tıklayın

Gündem Haberleri