Kısa Dalga- FETÖ lideri Fethullah Gülen'in öldüğü duyuruldu. Uzun yıllardır ABD'de yaşayan Gülen, Türkiye'nin iade taleplerine rağmen ABD yönetimi tarafından teslim edilmemişti.
Gülen'in başında olduğu örgüt, 70'li yıllardan bu yana örgütlenmeye başladı. 90'lı yıllarda gücünü perçinleyen Fethullahçılar, 2002'de AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte devlet içinde önemli kadroların hemen hepsine yerleşti.
Yargı ve emniyet bürokrasisine mutlak hakimiyet kuran FETÖ, elindeki yapıyla binlerce operasyon yaptı, on binlerce insanı hapiste yatırarak, hayatlarının akışıyla oynadı.
FETÖ'nün sınav sorularını çalmasıyla birlikte milyonlarca gençin üniversite tercihleri değişti.
Örgüt, ordu içindeki örgütlenmesiyle birlikte 15 Temmuz darbe girişimini yaptı. Darbe girişiminin bastırılmasının ardından Türkiye, uzun süre OHAL altında yaşadı...
Fethullah Gülen kimdir, örgütü nasıl büyüdü?
Gülen, 1941 Erzurum Pasinler doğumlu bir vaiz. Türkiye’nin son 40 yılına damga vuran önemli isimlerden biri. FETÖ'nün temellerini 70'li yıllarda vaiz olarak görev yaptığı İzmir'de attı.
1980 sonrasında Sızıntı dergisi ve vaaz kasetleriyle tanınmaya başlayan Gülen, banka, holding, dershane, televizyon, gazete, haber ajansı, özel okul gibi ekonomik alanda çok sayıda kendisine yakın şirketler kurdu.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından yayınlanan KHK ile aralarında hastane, okul, dernek vakıf, üniversitenin de oluğu 2 binin üzerinde kurum kapatıldı. 200 şirket TMSF’ye devredildi. Bu kurumların hemen hemen tamamının Gülen yapısına ait olduğu belirtildi.
Yargı, ordu ve emniyet dahil olmak üzere devlet içindeki çok sayıda kurum ve kuruluşa kendi örgüt mensuplarının sızdığı biliniyor.
Türkçe Olimpiyatları başta olmak üzere Gülen örgütünün mimarı olduğu çok sayıda organizasyon devlet imkanlarıyla yapıldı. FETÖ’nün devlet bürokrasisine yerleşmeye başladığı dönemde birçok gazeteci ve siyasetçi uyarılarda bulunmuş ancak AKP hükümeti tarafından ciddiye alınmamıştı.
Örgüt, emniyet ve yargı içindeki kadrolarıyla kendisine karşı olduğunu bildiği gazeteci, siyasetçi, akademisyen gibi toplumun farklı isimlerini yasadışı olarak dinlemişti.
2012 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 10. Türkçe Olimpiyatları açılış töreninde “Gurbet hasrettir. Hasret bedeli çok ağırdır, faturası çok ağırdır. Biz, gurbette olup, şu vatan topraklarının hasreti içerisinde olanları aramızda görmek istiyoruz. Gurbet aynı zamanda garipliktir. Zaten oradan anlamını yükleniyor. Onun için de biz garipliğe tahammül edemeyiz. Diyoruz ki, bu sıla hasreti artık bitmelidir, bitsin istiyoruz. Doğrusu ben şu andaki tavrınızla hep birlikte bu hasretin bitmesini istediğinizi anlıyorum. Öyleyse bitsin bu hasret diyelim” diyerek isim vermeden Gülen’e ‘geri dön' çağrısında bulunmuştu.
Erdoğan'ın Gülen'e 'geri dön' çağrısı yaptığı dönemde, FETÖ, Erdoğan'ın çalışma ofisine 'böcek' olarak adlandırılan dinleme cihazları yerleştirilmişti.
17- 25 Aralık operasyonları, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması, kozmik oda soruşturması, Ergenekon, Balyoz ve Kafes davaları; KCK davaları, Hrant Dink cinayeti gibi Türkiye yakın tarihinin önemli olaylarının altında imzası var. FETÖ’nün kadrolarının yürüttüğü yüzlerce davada binlerce insan cezaevine konuldu.
Örgüt elemanları birçok sınavın sorularını çaldı ve kamudaki yerleştirmeler, üniversite sonuçlarını etkilediler.
Gülen, 1999’da sağlık sorunları iddiasıyla Türkiye’den gitti ve ölene kadar yaşamayı sürdürdüğü ABD’nin Pensilvanya eyaletine yerleşti. Gülen için burada büyük bir tesis kuruldu.
15 Temmuz Darbe girişimine dair bütün yargılamalarda örgütün lideri olarak aranıyor.
15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişiminde 4'ü asker, 63'ü polis olmak üzere toplam 251 vatandaş hayatını kaybederken, 23'ü asker, 154'ü polis olmak üzere 2 bin 735 kişi yaralandı.
Meclis ve Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere pek çok kamu kurumu hedef alındı. Darbe girişimine yaklaşık 10 bin askerin katıldığı tespit edildi. Darbe girişimi davalarında yaklaşık 5 bin kişi mahkum oldu.
Türkiye, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından uzun süren bir OHAL dönemi yaşadı. Devletin hemen her kadrosunda FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle on binlerce kişi ihraç edildi. İhraçların en çok gerçekleştiği kurumlar ise yargı ve emniyet oldu.
FETÖ ise devlet kadrolarındaki varlığını sürdürmek için ‘renklendirme’ adı altında yeni bir yöntem geliştirdi. FETÖ üyeleri kendilerini başka siyasi parti ya da cemaat mensubu gibi göstererek tasfiye olmalarını önlediler.
Gülen’in liderliğini yaptığı FETÖ’nün önümüzdeki dönemde yeni lideri kim olacak, örgüt içinde güç kavgası yaşanacak mı soruları henüz yanıtını bulmadı. (Haber Merkezi)