Kısa Dalga - Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Adana'nın Çukurova ilçesi Yurt Mahallesi'ndeki Tutar Yapı Sitesi'nin C blokunun yıkılması sonucu 63 kişi hayatını kaybetti.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, sitenin yıkılmasının ardından önce teknik uygulama sorumlusu ve inşaat mühendisi Cüneyt Akkaya'ya dava açtı. Blokun zemin katındaki dairede tadilat yaptırdıkları belirtilen sanıklar Bekir Baloğlu ve oğlu Osman Baloğlu hakkında ilk olarak takipsizlik kararı veren savcılık, daha sonra bu sanıklar hakkında da "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Cüneyt Akkaya ile Bekir ve Osman Baloğlu hakkındaki davalar daha sonra birleştirildi.
Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına, depremde yakınlarını kaybedenler, tutuklu sanıklar SEGBİS aracılığıyla ve taraf avukatları katıldı. Duruşmayı CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin de izledi.
"Olası kast suçundan ek savunma alınsın"
Müştekiler, sanıkların tutukluluk hallerinin devamı ve 'olası kast' suçlamasıyla ek savunmalarının alınmasını talep etti. Müşteki vekilleri ise yıkıma sebep olan tadilatı gerçekleştiren Bekir Baloğlu ve Osman Baloğlu'nun 'olası kast' suçundan cezalandırılmalarını ve tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Müşteki avukatlarından edinilen bilgiye göre, tutuklu sanık Cüneyt Akkaya, savunmasında "Kaçak katı ben yapmadım, binalarda oturanlar yaptı. Diğer blokların yıkılmamış olması, benim binayı sağlam yaptığımı gösteriyor. O civarda benim yaptığım 50 tane bina var, hepsi sağlam. Benim suçum yok. Tadilat yapıldığı ve ihmal olduğu söyleniyor, fakat benim bu tadilatta hiçbir dahlim yoktur. Ben 2008'den beri yurtdışında yaşıyorum. Bina bittikten sonra hiçbir müdahalem olmadı. Kaçak değilim, deprem zamanında da yurtdışındaydım ve orada yaşıyorum. Burada bir kusurum yok" dedi.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Bekir Baloğlu, üzerine atılan suçlamaları reddetti. Baloğlu, "Oradaki tadilatı benim ve oğlumun yapmadığını herkes biliyor, ama bizi suçluyorlar. Ben de depremde yakınlarımı kaybettim. O binayı diğer sanık Cüneyt Akkaya yapmıştır. Madem kusursuz o bina, neden yıkıldı? Ben kimseyi tehdit etmedim. 1995 yılından beri ruhsatlı silahım var, 2000 yılından beri belime takmadım. Asla kimseyi tehdit etmedim. Eğer kullanmışsam, bana en ağır cezayı verin. Bizi ısrarla olayın içine dahil etmeye çalışıyorlar. Biz belediyeye şikayet ettik, onlar değil. Masumum, beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.
"1,5 yıldır cezaevindeyim, beraatimi talep ediyorum"
Tutuklu sanık Osman Baloğlu savunmasında tadilatı kiracısının yaptığını ileri sürerek, şunları kaydetti:
"Kiracımın yaptığı tadilatı belediyeye bildiren benim. Belediye gelip kontrol ediyor. Statiğe zarar verilmiş olsaydı belediye mühürlerdi. Biz her şeyi açık açık anlattık, bizden sonra yapılan tadilatlar da var. Tadilatı kiracımız M.H.T. yapmıştır. Ben en başından beri söylüyorum. Beyanlarım çarpıtılıyor. En başından beri kimlerin tadilat yaptığını söyledim. Ama hala biz suçlanıyoruz. Ben müşterilere ne kızgınım, ne kırgınım. Onları anlıyorum. Benim başıma da gelebilirdi. Ama ben 1,5 yıldır suçsuz yatıyorum. Tadilatı kiracımız yaptı, ben orayı işletmedim, işlem yapmadım. Orada hiç iş yapmadım. Maliyede kayıtları var. Ben M.H.T.'nin tavsiyesi üzerine üst katı da aldım. Ofis yapacağını söyledi. Ama kiracım öldü, artık dinlenemez. Yakınları da gelmiyor. Ben suçsuzum, 35 yaşıma geldim, hiç suç işlemedim. Bana iftira atılıyor, yönlendirme yapılıyor. Ev hapsindeyken kaçmadık. Karşı taraf avukatları iftira atmakta, yalan söylemekte. Ama orada yapılan tadilatta asmolen kesilmiş, kolon ve kiriş kesilmemiş. Ancak avukatlar iftira atıyor. Asmolen kesmekte hiçbir suç yok. Dosyanın tekrar rapora gönderilmesi gerekiyor. Yapmadığımız bir suçtan yargılanıyorum. Ben adaletten kaçmadım, bir buçuk yıldır cezaevindeyim. Beraatimi talep ediyorum."
Tutuklu sanık Cüneyt Akkaya'nın avukatları, müvekillerinin illiyet bağının koptuğunu öne sürerek, tahliyesini ve beraatini talep etti.
Müvekkilleri Bekir ve Osman Baloğlu'nun uzun süredir tutuklu olduğunu belirten avukatları, "Suç vasfında müvekkiller lehine değişiklik olabilir, Bekir Baloğlu buranın maliki değildir. Bu sebeple tahliye istenmiştir. Olası kast isteniyor ama deprem dosyalarından örnek verememişlerdir. Deprem dosyalarında olası kastın olacağına dair bir örnek yoktur. Müvekkiller hakkında öncelikle tahliye ve beraat talep ediyoruz" dedi.
Mahkeme, sanık müdafilerinin yeni rapor alınması ve bilirkişi dinlenmesi yönündeki taleplerinin, yargılamaya katkı sağlamayacağı ve yalnızca yargılamayı uzatma amacını taşıdığı gerekçesiyle reddine karar verdi. Ardından sanıklara son sözleri soruldu.
"Tadilatı yapmış olsak dahi rapor tespiti yok"
Sanık Cüneyt Akkaya, "Vicdanlara sesleniyorum. Ben bu binaya yapılan hiçbir şeyden haberim yok" dedi.
Sanık Bekir Baloğlu, "Olayla hiçbir alakam yok. Tek suçum, oğlumun babası olmak. Oğlumun da olayla bir ilgisi yok. Herkes suçsuz olduğumu biliyor" şeklinde beyanda bulundu.
Sanık Osman Baloğlu ise "Bu binada demir ve beton düşük kalitede, ancak tadilatı biz yapmadık. Yapmış olsak dahi rapor tespiti yok" ifadelerini kullandı.
3 sanığa 15 yıl hapis cezası verildi
Mahkeme heyeti, sanık Cüneyt Akkaya, Bekir ve Osman Baloğlu'na "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan iyi hal indirimi uygulayarak 15 yıl hapis cezası verdi. 3 sanığın da tutukluluk halinin devamına karar verildi.