Filmler, kadın karakterlerin içsel ve dışsal yolculuklarını ve farklı kadın deneyimlerini merkezine alıyor.
Beyazperdenin kadın yönetmenleri Chantal Akerman, Jane Campion, Agnès Varda, Lucrecia Martel, Kelly Reichardt ve Payal Kapadia’nın eserlerinden oluşan seçki, seyircisini yalnızca fiziksel mesafelerle değil; zaman, hafıza, beden ve kimlikler üzerinden şekillenen yolculuklara davet ediyor.
5 - 28 Mart arasında Pera Müzesi Oditoryumu’nda izlenebilecek filmlerden detaylar ve gösterim programı şöyle:
Aydınlık Hayallerimiz
Yönetmenliğini Payal Kapadia’nın üstlendiği “Aydınlık Hayallerimiz”, Mumbai’nin kaotik atmosferinde var olabilmek için dayanışan iki hemşirenin öyküsünü anlatıyor. Cannes Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’ne layık görülen film, Altın Küre’de de iki dalda aday gösterilmişti.
Evden Haberler
Yönetmen koltuğunda avangart ve feminist sinemanın öncü isimlerinden Chantal Akerman’ın oturduğu 1976 yapımı belgesel “Evden Haberler”, Akerman’ın çektiği 16mm görüntüler, uzun planlar ve zarifçe çerçevelenmiş şehir manzaraları, yönetmenin New York’a yerleştiği yıllarda annesinden aldığı mektupları okuyan sesiyle birleşiyor.
Wendy ve Lucy
Amerikan bağımsız sinemasının öncü isimlerinden Kelly Reichardt’ın yönettiği ve prömiyerini 2008’de Cannes Film Festivali’nde yapan “Wendy ve Lucy”, toplumun kıyısında maddi zorluklara direnen genç bir kadının hikâyesini işliyor.
Başsız Kadın
Bağımsız sinemanın cesur ve istikrarlı yönetmenlerinden Lucrecia Martel’in imzasını taşıyan ve Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan “Başsız Kadın”, sınıfsal dinamikleri ve erkek egemen bir dünyada kadınlara biçilen rollerin iç içe geçmiş karmaşıklığını incelikle işliyor.
Piyano
Yönetmen Jane Campion’a, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanan ilk kadın yönetmen unvanını kazandıran “Piyano” da seyirci karşısına çıkacak bir diğer film. Beş dalda Oscar’a aday gösterilen ve Holly Hunter'a En İyi Kadın Oyuncu, Anna Paquin’e henüz 11 yaşındayken En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü getiren 1993 yapımı film, bir piyanonun çevresinde şekillenen özgürlük arayışını konu ediniyor.
Yersiz Yurtsuz
Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan da dahil olmak üzere üç ödüle layık görülen, yönetmenliğini Agnès Varda’nın üstlendiği “Yersiz Yurtsuz”, hiçbir yere ait hissedemeyen Mona Bergeron’un sınırları aşan yolculuğunu perdeye yansıtıyor.