Kısa Dalga - Mimar Sinan’ın Edirne’deki Selimiye Camii’nde yürütülen “16. yüzyıla dönüş” temalı kubbe süslemesinin restorasyonu tartışmalara sebep oldu.
Yargıya taşınan konu sonucunda Edirne İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki yeni kalem işi tasarımının “özgünlüğü zedeleyeceği” eleştirilerini dikkate alan mahkemenin kararında “telafisi güç zararlar doğurabilir” denildi.
Hukukçu Tolga Ersoy, konuyla ilgili yazdığı makalede, but tür tarihi yapıların yargı ve uluslararası sözleşmeler vasıtasıyla korunabileceğini söyledi.
'Türkiye için dönüm noktası'
“Kültürel Mirasın Yargısal Korunması: Selimiye Camii Davası” başlıklı makalede, kararın yalnızca bir restorasyon projesi için değil, aynı zamanda Türkiye’de kültürel mirasın yargı yoluyla korunmasında dönüm noktası olduğu vurgulandı.
Ersoy, hukuk yoluyla tarihi yapıların korunabileceğine dikkat çekerek uluslararası sözleşmelerin öneminin altını çizdiği makalesinde şöyle dedi: “Selimiye Camii, olağanüstü evrensel değeri nedeniyle uluslararası koruma yükümlülüğü altında. Ana kubbe kalem işlerinin 16. yüzyıl üslubuna döndürülmesi iddiasıyla başlatılan tezyinat projesi, mevcut 18. yüzyıl katmanlarını kaldırma riski taşıdığı için tartışmalara yol açtı. Edirne İdare Mahkemesi, projenin uygulanması hâlinde telafisi güç zarar doğabileceği ve etkisinin tükeneceği gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Mahkeme, tüm kurul kararları ve teknik gerekçeleri talep ederek, re’sen araştırma ve şeffaflık ilkelerini işletmiştir.”
Başka yapılar da yanış restorasyon nedeniyle hasar gördü
Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeleri hatırlatan Ersoy özetle şunları aktardı: “Mahkemenin kararı, Venedik Tüzüğü, Nara Özgünlük Belgesi ve Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme ilkeleriyle uyumlu biçimde, varsayıma dayalı rekonstrüksiyonlara karşı belgelilik ve özgün katmanların korunması vurgusunu güçlendirmiştir. ICOMOS ilkeleriyle de uyumlu olarak geri alınamaz müdahalelerde en yüksek ispat standardının aranması gerektiği belirtilmiştir. Yürütmenin durdurulması kararına karşı Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca itiraz edildi. Ancak İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, itirazı reddederek, kubbe tezyinatı restorasyonuna ilişkin verilmiş olan yürütmeyi durdurma kararını kesinleştirdi. Böylece, mevcut süslemeleri kazıyıp yerine 16. yüzyıl üslubuna dönüş iddiasıyla yeni bir tasarım getirmeyi hedefleyen proje, ana dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmuştur.”
Ersoy’un makalesinde yanlış restorasyon çalışmasıyla kalıcı hasar gören bazı yapılar ise şöyle sıralandı: “İstanbul’da Kapalı Çarşı ve Şahkulu Sultan Dergâhı, Edirne’de Eski Camisi, İzmit’te Orhan Camisi, Çorum’da Ulu Camisi, Malatya’da Silahtâr Mustafa Paşa Kervansarayı ve Suceyin Taş Köprüsü, Kastamonu’da Nasrullah Camisi, Manisa’da Ulu Camisi, Konya’da Ak Camisi.”