FİLİZ GAZİ
Kısa Dalga - Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Adana'daki Tutar Yapı Sitesi C Blok yıkıldı. Apartmanda yaşayan 63 kişi yaşamını yitirdi. Aynı zeminde yer alan sitenin diğer 3 bloku ise hasar almadan ayakta kaldı.
Tutar Yapı Sitesi’nin C Blok’unda amcasını, yengesini ve birçok yakınını kaybeden Avukat Gülsüm Özdoğru, Kısa Dalga’ya yaptığı açıklamada, 2020 başında C blokun girişinde bir tadilat yapıldığını ve apartman sakinlerinin bu tadilattan rahatsız oldukları için belediyeye şikâyet ettiklerini kaydetti. Özdoğru, bu tadilatta binanın kirişlerinin kesilerek giriş kattaki dükkân ile birinci kattaki konutun dış merdivenle birleştirildiğini ifade etti.
Tutukluyken hisselerini devrettiler
Tadilatı yaptıkları iddia edilen Bekir Baloğlu ve oğlu Osman Baloğlu 13 Haziran 2024’te tutuklandı. 28 gün tutuklu kaldıktan sonra 10 Temmuz 2024’te tahliye edildiler. 9 gün sonra 19 Temmuz 2024’te yeniden tutuklandılar. Bekir Baloğlu ve oğlu Osman Baloğlu’nun tutuklu kaldıkları dönemde şirket hisselerini devrettikleri ortaya çıktı.
Avukat Gülsüm Özdoğru şunları söyledi:
“Mahkeme şahit beyanlarına göre haftalarca moloz çıkartılarak sürdürülen tadilatların yıkıma sebebiyet vermiş olabildiğine kanaat getirdi. Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi 26 Şubat 2024’te Bekir Baloğlu ve oğlu Osman Baloğlu hakkında yeniden suç duyurusunda bulundu. Savcılık 4 ay boyunca Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin raporunu bekledi. Bu süre boyunca ifadeleri alınmadı. Haziran 2024’te rapor dosyaya girdikten sonra ise Bekir ve Osman Baloğlu önce gözaltına alınıp akabinde tutuklandılar. Ancak her ne olduysa 10 Temmuz 2024’te C Blok'un zemin katındaki dairede yaptırdıkları tadilatın binaya zarar verdiği Karadeniz Teknik Üniversitesi raporu ile sabit olmasına rağmen yurt dışı çıkış yasağı ve konutu terk etmeme adli kontrol tedbiriyle Adana 4. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tahliye edilen Bekir Baloğlu ve oğlu Osman Baloğlu 19 Temmuz’da Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yeniden tutuklandı. 28 gün tutuklu kalıp adli kontrol şartıyla sonrasında tahliye edildiler. 9 gün sonra yeniden tutuklandılar. Ev hapsinde geçirdikleri süre boyunca elektronik kelepçe dahi takılmadı. Tutuklu kaldıkları dönemde Çukurova Tapu Müdürlüğü’nden gayrimenkullerini devretmeye çalıştılar.”
Hisse devir işlemleri 27 Temmuz 2023 ve 8 Temmuz 2024 tarihlerinde yapıldı. 2023 yılında yapılan devirde Bekir Baloğlu’nun hisselerinin bir kısmını çocukları Osman, Yusuf, Zeynep, Şeyma Baloğlu’na devretti. Devredilen şirket Adana Park Vadi Turizm Otelcilik İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi. Hapishanede oldukları 8 Temmuz 2024 tarihinde yaptıkları hisse devrinde Osman ve Bekir Baloğlu tamamen ortaklıktan ayrıldı.
Çukurova Tabu Müdürlüğü’nün satış işlemleri için başvuran Osman Baloğlu hakkında bilgi istediği ortaya çıktı.
‘Beni serbest bırakın, işlerim mahvolabilir’
Sitenin inşaat mühendisi Cüneyt Akkaya’nın yurtdışında yaşadığı biliniyor. Binanın teknik uygulama sorumlusu olarak yargılanan, aynı zamanda inşat mühendisi olan Cüneyt Akkaya depremden önceki Ocak ayında yaşadığı Dubai’ye dönmüştü. Cüneyt Akkaya hakkında talep edilen Kırmızı Bülten 17 Kasım 2023’te kabul edildi. Akkaya, Ocak 2024’te Karadağ’da yakalandı. 7,5 aya yakın Karadağ’da tutuklu kalan Akkaya, dün (21Ağustos’ta) Türkiye’ye getirildi. İstanbul Gaziosmanpaşa’da SEGBİS aracılığıyla Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne bağlanarak ifade verdi. Akkaya Tutar Yapı Sitesi davasından serbest bırakılsa da yine dün çıkarıldığı Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Ekim Apartmanı davasından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ekim Apartmanı’nda 42 kişi hayatını kaybetmişti.
Akkaya savunmasında 7,5 aydır Montenegro’da kötü koşullarda tutuklu kaldığını, birkaç hafta daha geçer ise arsa sahibi İtalyan şirket sözleşmenin iptali davası açacağını, işlerinin mahvolacağını söyledi:
“Bütün mal varlığımı yatırdığım işim batmak üzeredir. Budva şehrinde İtalyan bir şirkete ait firmayla kat karşılığında bir sözleşme yapmış bulunmaktayım. Projemi onaylattım. Bütün harçlarımı ve vergilerimi yatırdım. Son kuruşuma kadar kazıyı da yaptım. Sonrasında inşaatı devam ettirecek ve sonuna kadar devam ettirecek başka bir yatırımcı firma ile sözleşme de yaptım. Ama bu İnterpol araması ile tutuklanınca 7,5 aydır bütün işlerim durdu. Maalesef oradaki gözaltı ve hapishane şartları çok kötüydü. Gerçekten benim hayatım bitmek üzeredir. Eğer birkaç hafta daha geçer ise arsa sahibi İtalyan şirket sözleşmenin iptali davası açtı. Eğer ben kendimi savunamaz isem bu iptal davasında karar alırlarsa ben mahvoldum demektir. Her şeyim gitti demektir. O yüzden Mahkemenizden serbest bırakılmayı ve tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum.”
Şu ana kadar kamu görevlileri yargılanmadı
Avukat Gülsüm Özdoğru “Birilerinin suçlu olduğu kesin ki buna belediye de dahil. Kamu görevlilerinin yargılanmasına ilişkin daha cevap gelmedi. Bekliyoruz. Şimdiye kadar boş sanık sandalyeleri ve mahkeme heyetiyleydik. Boş sanık sandalyelerini suçluyorduk. Artık üç sanığımız var” diye konuştu. (Haber Merkezi)