CANAN COŞKUN
Bağımsız video aktivist ve belgeselci Hakan Tosun’un Esenyurt’ta saldırıya uğrayarak öldürülmesine ilişkin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada avukatlar yeni talepler sundu. Tosun’un avukatları, soruşturmanın derinleştirilmesi ve delillerin eksiksiz toplanması için savcılığa dilekçe verdi.
HTS kayıtları istendi
Tosun’un avukatları, telefon görüşmeleri, mesajlaşmalar ve baz istasyonu sinyalleri gibi bilgilerle ilgili HTS kayıtlarının dosyaya getirilmesini istedi. Avukatların, yürüyüş rotasının belirlenmesi için hem Tosun’un, hem de aralarındaki irtibatın tespit edilmesi ve varsa kamu görevlileriyle irtibatın ortaya çıkarılması için şüphelilerin de HTS kayıtlarının getirilmesini istediği öğrenildi.
Hakan Tosun’un avukatlarından Onur Cingil, şüphelilerin Tosun’a ailesinin evine varana kadar birden fazla kez saldırmış olabileceğini, bu nedenle HTS kayıtlarının dosyaya dahil edilmesinin kritik olduğunu belirtti.
Görgü tanıklarının tespit edilmesi
Avukatlar, savcılıktan Hakan Tosun’un saldırıya uğramasıyla ilgili görgü tanıklarının da tespit edilmesini istedi. Hakan Tosun, henüz yaşamını yitirmeden önce hastanede yoğun bakımdayken ablasına tanımadığı bir numaradan ihbar gelmiş, telefondaki kişi Hakan Tosun’a bir otomobilden inen kişilerin saldırdığını söylemişti.
Güvenlik kamera kayıtları
Avukatlar, savcılıktan olayla ilgili tüm güvenlik kamera kayıtlarının, MOBESE görüntülerinin ve toplu taşıma istasyonlarındaki ve araçlardaki güvenlik kameralarınını da görüntülerinin getirilmesini istedi.
Öte yandan avukat Cingil’in verdiği bilgiye göre, tutuklu iki şüpheli de ifadesinde Hakan Tosun’u ilk kez marketten çıkarken gördüklerini iddia etti. Ancak, sözü edilen marketin görüntülerinin de dosyada olmadığı belirtildi.
Hatırlanacağı üzere, Hakan Tosun’un saldırganlarca darbedildikten sonra bırakıldığı yeri gören güvenlik kamerasının görüntüleri tutuklu şüpheli yakınlarınca alınmıştı. Avukatlar, bu görüntülerin savcılık dosyasında olmadığını söylemişti.
3’üncü şüphelinin tutuklanması istendi
Soruşturma kapsamında, saldırganlardan birini motosikletiyle olay yerine götüren Yusuf Ö. isimli kişi, “tanık” sıfatıyla ifade verip serbest bırakılmıştı. Yusuf Ö., ifadesinde saldırganlardan birini olay yerine götürdüğünü kabul etmişti. Avukatlar, bu kişinin de tutuklanmasını talep etti.
Avukat Onur Cingil, savcılığın 11 Ekim akşamı iki kişiyi “şüpheli”, üç kişiyi “tanık” olarak dinlediğini belirtti. İstanbul Emniyeti, yaptığı açıklamada kamera kayıtlarına şüpheli yakınlarınca el konulması olayıyla ilgili iki şüpheli yakınının adli kontrolle serbest bırakıldığını duyurmuştu. Ancak Cingil, adli kontrol kararına ilişkin belgenin dosyada bulunmadığını söyledi.
Suç vasfı değişti
Avukat Onur Cingil, şüphelilerin ilk aşamada “kasten yaralama” suçlamasıyla tutuklandığını, ancak Tosun’un ölümüyle suç vasfının “öldürme” olarak değiştiğini belirttti. Cingil’e göre, öldürme eyleminin kasten mi, ihmalen mi işlendiği, ancak iddianameyle birlikte netlik kazanacak.
Ne olmuştu?
Hakan Tosun, 10 Ekim günü ailesini ziyarete gitmek üzere yola çıktı. Eve gelmeyince ailesi durumu polise bildirdi. Gece 00:30 civarı yerde birinin yattığına ilişkin emniyete iki ihbar gitti. Ambulans, yerde yatan kişiyi Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi’ne götürdü. Üzerinde ne bir kimlik ne de başka bir şey olduğundan kimliği tespit edilemedi. Hastane polisi, Tosun’un hastaneye kaldırılışını gece yarısı 2:50 civarı 'adli olay' diye tutanağa geçirdi. Hakan Tosun’un gözünde ve boynunda darp izleri vardı. Bu sebeple beyninde hasar oluştu. Bilinci kapalı olan Tosun, yoğun bakımda tutuluyordu.
Ailesi, gece saat 4:00 civarı polisin aramasıyla Hakan Tosun’un hastanede olduğunu öğrendi, ancak hastaneye vardığında Tosun’u bulamadılar, çünkü hasta kaydı yapılmamıştı ve ortalıkta polis de yoktu. Tosun’un kardeşi Öznur Tosun, polisin kayıp başvurusu yapmalarının ardından parmak izi almayı akıl ettiğini ve Hakan’ın kimliğinin böyle tespit edildiğini söyledi.
Hakan Tosun, yoğun bakımdayken 12 Ekim'de olayla ilgili iki kişi gözaltına alınarak "kasten yaralama" suçlamasıyla tutuklandı. Tosun'un avukatlarından Hakan Bozyurt, olayla ilgili görgü tanıkları olduğunu, ancak bu kişilerin de şüphelilerle bağlantılı olduğunu savunmuş, bir olay kurgusu yaratılmaya çalışıldığını belirtmişti.
Hakan Tosun, yoğun bakımdaki yaşam mücadelesini 13 Ekim’de kaybetti. Tosun’un yaşamını yitirmesinden çok kısa bir süre önce gazeteciler Ceylan Sever ve Seyhan Avşar, Tosun’a saldıranların güvenlik kamera kayıtlarını paylaştı. Uzak bir noktadan çeken kameranın kırpılmış görüntülerinde, bir motosikletin çalışır halde beklediği, birinin kaldırıma yöneldiği, ardından bir aracın gelip kısa bir süre durduğu, sonra motosikletin ve aracın farklı yönlere gittiği görülüyor.
Bir başka kamerada Tosun sırtında çantasıyla yürürken görülüyor, sonraki kesitte Tosun yok, aynı yönden iki kişi geliyor. Karşı kaldırımdan başka bir kişi yürüyor. Görüntünün köşesinde seçilemeyen bir hareket dikkat çekiyordu.
Tosun’un yaşamını yitirmesinden sonra şüpheli yakınlarının Tosun’un bırakıldığı yeri gören dükkanın kamerasını aldıkları, sorulması halinde polisin gelip kendilerinden alabileceklerini söylediği ortaya çıktı.
Bu olayın ortaya çıkmasından bir gün sonra yani 15 Ekim’de kamera görüntüleri alınan dükkanın sahibi gözaltına alındı.
Hakan Tosun’a saldıranlardan birini olay yerine götüren motosiklet sürücüsü Yusuf Ö.’nün de “tanık” sıfatıyla ifade verip serbest bırakıldığı ortaya çıktı.
Emniyetin açıklaması
Hakan Tosun'un cenazesi 17 Ekim'de toprağa verildi. Aynı gün İstanbul Emniyeti'nden yapılan açıklamada, "kasten öldürme" olarak nitelendirilen olayda, derhal olay yerine intikal edildiği, Tosun'un o sırada hayati tehlikesinin devam ettiği belirtildi. Açıklamada, 18 ve 24 yaşındaki iki şüphelinin gözaltına alındığı ve tutuklandığı aktarıldı. Tüm güvenlik kamera kayıtlarının tespit edilip incelendiğinin ileri sürüldüğü açıklamada, olay yeri yakınındaki işyerinde bulunan güvenlik kamerasının kayıt yapmadığını tespit edildiği iddia edildi. 300 saatlik görüntünün incelemesinin yapıldığının aktarıldığı açıklamada, 12 farklı kameraya ait görüntünün soruşturma dosyasında olduğu belirtildi.
Açıklamada, şüpheli yakınlarınca el konulan güvenlik kamera görüntüleniyle ilgili inceleme başlatıldığı, bu kapsamda işyeri sahibi ve iki şüpheli yakınının gözaltına alındığı, kameraya da el konduğu aktarıldı. Gözaltına alınan kişilerin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı kaydedildi.
Öte yandan, Emniyet, olayı tüm yönleriyle araştırması için iki polis başmüfettişi görevlendirildiğini duyurmuştu.