Kasımpaşa'dan Hasköy'e uzanan sahil hattındaki son boşluk da gidiyor

Kasımpaşa'da deniz kıyısındaki son boş alan da yapılaşmaya açılıyor. 17,5 metre yüksekliğinde bir “kültürel tesis” olarak planlanan yeni proje, 2023’te Erdoğan Müzesi’ne dönüştürülen Divanhane binasıyla Hasköy’e kadar uzanan Haliçport arasındaki son boşlukta yükselecek.

CANAN COŞKUN

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Recep Tayyip Erdoğan Müzesi’ne dönüştürülen Kasımpaşa’daki Divanhane binasının hemen yanındaki yaklaşık dört dönümlük kıyı alanı için imar planı hazırladı. Plan geçtiğimiz günlerde çıkarıldı. İmar planı değişikliğiyle söz konusu parsel “kültürel tesis” alanı olarak ayrıldı.

17,5 metre yüksekliğinde bir yapı

İmar planı raporlarına göre, bu parselin fonksiyonu yanındaki Divanhane’nin bulunduğu parsel gibi “resmi kurum alanı (müze)” idi. Divanhanenin bulunduğu alandan koparılan bu parsel için emsal 0.75, yapı yüksekliği sınırı da 17,5 metre olarak belirlendi. Bu da yaklaşık 5 katlı bir yapıya karşılık geliyor. Raporda bu yükseklik, “çevredeki tarihi yapılarla uyumlu olduğu ve silüeti bozmayacağı” gerekçesiyle savunuldu. Söz konusu yapılaşma koşullarına göre, 4 bin 268 metre kare alanın 3 bin 200 metrekaresine inşaat yapılabilecek.

Kıyıdaki dönüşümün tarihi

Haliç kıyısındaki dönüşüm süreci 1980’lerde tartışılmaya başlasa da, Nisan 2013’te yeniden gündeme geldi. 24 Temmuz 2013’te “Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesi” adıyla ihaleye çıkıldı ve 1,3 milyar dolarlık projeyi Rixos otellerinin sahibi Fettah Tamince aldı.

Mimarlar Odası, o dönem yaptığı açıklamayla bu projenin Okmeydanı Kentsel Dönüşüm Projesinin denize açılan kapısı olduğunu ve zaman içinde Kasımpaşa’yı da içine alarak Galataport ile bütünleştirilmesinin amaçlandığını kaydetmişti. Projenin yapılacağı alan dünyanın dünyanın en eski ikinci tersanesi olan 558 yıllık Haliç Tersaneleriydi. Burası dünya üzerinde başka örneği bulunmayan şekilde ve yaklaşık altı asırdır gemi yapım işlevini sürdüren tek endüstriyel arkeolojik sit alanıydı.

Proje alanında başka tescilli yapılar da vardı: Kuzey Deniz Saha Komutanlığı tarafından kullanılan eski Kalyoncu Kışlası, kıyıda Kuzey Deniz Saha Komutanlığı binası, Bahriye Dikimevi Tesisleri, Bahriye Hastanesi ve ek binaları, spor tesisleri, kıyıda Çorlulu Ali Paşa Camii ve Aynalıkavak Kasrı.

Haliçport’un inşaatı 2014’te başladı, ilk kısmı geçen yıl Eylül ayında açıldı. Ancak inşaat hâlâ sürüyor. Sahil hattında Çorlulu Ali Paşa Camii gibi tescilli yapılar da projeye dahil edildi. Haliçport projesinin henüz yüzde 40’ı bitmiş durumda, inşaatın 2029 sonunda tamamlanacağı öngörülüyor.

Divanhane’nin müzeye dönüşümü

Haliçport’un Kasımpaşa’daki kısmında yer alan Divanhane binasına ise sıra 2021 yılında geldi. Divanhane binası boşaltılana kadar Kuzey Deniz Saha Komutanlığı olarak kullanıldı. Burası İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 1993 tarihli kararına göre “kentsel sit alanı”ydı. Deniz Kuvvetleri kullanımında olduğu için de “askeri alan” olarak geçiyordu.

İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 29 Temmuz 2015 tarihli kararıyla Divanhane Kapısı Karakolu’nun bulunduğu parselin güneydoğu yönüne cephe verilerek taşınmasına karar verildi. Gerekçe yapılan planlarda “üzerinden yol geçmesiydi.” İstanbul 4 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu, 29 Mart 2021’de karakol binasının taşınmasıyla ilgili öneriyi onayladı. Bu tarihlerde karakol binasında yıkım çoktan başlamıştı. Yıkım tamamlandıktan sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul 4 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun kararını onadı.

Bundan birkaç ay sonra 12 Temmuz 2021’de Deniz Hastanesi ve Divanhane Kavşağı, “yapılacak idare işlemlerin daha sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla 12 Temmuz 2021 tarihli Bakanlık oluruyla “özel proje alanı” ilan edildi. Deniz Hastanesi’nin önündeki kıyı da özel proje alanına dahil edildi.

Cumhurbaşkanlığı’na devredildi

Mülkiyeti hazineye ait olan Divanhane ve çevresiyle ilgili imar planı değişiklikleri yapılıyordu ancak yapının tahsisi hâlâ Milli Savunma Bakanlığı’ndaydı. Söz konusu tahsis, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün 6 Ocak 2022 tarihli kararına istinaden kaldırıldı ve “Cumhurbaşkanlığı hizmetlerinde kullanılmak üzere” Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı adına tahsis edildi. Bu karara istinaden “Cumhurbaşkanlığı müzesi” olarak kullanılmak üzere planlama çalışmaları başladı ve alanın “askeri alan” fonksiyonu “resmi kurum (müze) alanı” olarak değiştirildi.

Divanhane binası tescilli bir kültür varlığı olması sebebiyle restorasyon projelerini Kültür Varlıklarını Koruma Bölge kurulu onaylayabiliyordu, ancak buradaki restorasyon ve rekonstrüksiyon projelerinin onayı da Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Milli Saraylar Başkanlığı’nın yetkisine bırakıldı.

Alandan izlenimler

Recep Tayyip Erdoğan Müzesi olarak tasarlanan Divanhane binası şu an kapalı ancak özel güvenlik görevlileri tarafından korunuyor. Müzenin bir yıl sonra açılacağı söyleniyor. Kasımpaşa Vapur İskelesi tarafına taşınan karakol binasının önündeki yolun başında da bir polis noktası bulunuyor.

Divanhane binasının hemen yanındaki alana bir şantiye kurulmuş durumda. Yayalar için ayrılan yol ise yıkılan karakol binasının yerinden geçen yol. Devamında tünelin altından geçen yol inşaat sahasında kaldığı için kullanılamıyor. Yayaların yürümesi için de tehlikeli olan yolu çoğunlukla motosikletliler kullanıyor. Motosikletlerden sakınmak isteyen yayalar mecburen inşaat sahasına giriyor. Buraya Haliçport kapsamında otel, konut ve marina yapılacağı söyleniyor. Deniz Hastanesi’nin yanına çıkan yaya yolunun sonunda yeni yapılmış Haliç manzaralı lüks binalar göze çarpıyor.

Denize erişim yok

Unkapanı Köprüsü’nden Kasımpaşa’ya geçildiğinde sırasıyla İBB’nin İstanbul Sanat’a dönüştürdüğü Haliç Tersanesi, Kasımpaşa İskelesi, yeniden inşa edilen karakol binası ve Divanhane yer alıyor. Ardından “kültürel tesis” için ayrılan boşluk ve Hasköy’e kadar uzanan Haliçport’un inşaat alanı başlıyor.

Sahil şeridine denizden bakıldığında Kasımpaşa’dan Hasköy’e uzanan kıyı şeridinde denize neredeyse hiç kamusal erişim kalmadığı görülüyor. Oysa Kıyı Kanunu’nun 5’nci maddesi kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, herkesin eşit ve serbestçe yararlanma hakkına sahip bulunduğunu düzenliyor. Ancak Haliç kıyısında bu kanun kâğıt üstünde kalıyor.

Mimar ve koruma uzmanı Doç. Dr. T. Gül Köksal ve İstanbul Barosu Çevre, Kent ve İmar Hukuku Komisyonu Yürütme Kurulu üyesi Dr. Sinem Şirin Işık, sahil hattındaki bu son imar planı değişikliğinden yola çıkarak Haliç'teki büyük dönüşümü Kısa Dalga'ya anlattı.

Özel Haber Haberleri