Kısa Dalga - HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile siyasetçilere ceza yağan Kobane davasında gerekçeli karar açıklandı. 32 bin sayfayı aşan gerekçeli kararın ardından İstinaf süreci başlayacak.
Mahkeme 42 yıl hapis cezası verdiği Selahattin Demirtaş’la ilgili kararının gerekçesini açıkladı.
Tweetlerden ceza, Yasin Börü ve diğer ölümlerle ilgil suçlamalardan beraat
Mahkeme, Demirtaş’ı Kobane eylemlerine yaptığı bireysel çağrılar ve HDP MYK’nın kararı doğrultusunda yapılan Twitter paylayımları nedeniyle “ülke ve devlet bütünlüğünü bozmaya yardım” suçundan mahkum etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık Demirtaş’ı suçladığı Yasin Börü ve diğer öldürme eylemleri ile ilgili ise Demirtaş’ın suçlanamayacağını belirterek beraat kararı verdi.
‘Eş başkanı olduğu partinin MYK toplantısına…’
Mahkeme kararında “Selahattin Demirtaş’ın Kobani eylemlerindeki rolünün örgüt yöneticiliği/üyeliği kapsamında değerlendirilmesi” başlığı altında şu değerlendirme yapıldı:
“Ayrıntısına değinildiği üzere PKK/KCK terör örgütünün Kobani bahanesiyle gerçekleştirmeye çalıştığı serhildan eylemlerine giden süreçte sanığın 09 Eylül ve 12 Eylül tarihleri arasında KCK ve PYD yetkilileriyle görüşmeler yaptığı, 19 Eylül tarihinde Kobani’ye geçerek örgüt safında çatışmaya girilmesi yönünde çağrı yaptığı, 30 Eylül tarihinde Kobani’ye geçerek yine PYD yetkilileriyle görüşme yapıp dönüşünde Kobani–Suruç sınırında basın açıklaması yaptığı, bu tarihte örgüt tarafından yapılması planlanan serhildan eylemleri için örgütün Türkiye sözcüleri tarafından kendisinin de çağrı yapmasının istendiği, 5 Ekim’de yine Kobani’ye dönük sınır açıklamasına katıldığı, sanığın 30 Eylülde kendisine iletilen çağrı talimatına uygun hareket ederek eş başkanı olduğu partinin MYK toplantısına örgütün Türkiye sözcülerinden birinin katılımı ile örgüt çağrılarıyla paralel biçimde MYK çağrısı yapılmasında etkin rol oynadığı sabit görülmüştür. Bir bütün olarak sanığın Kobani olayları sürecinde örgütün talep ve talimatlarına uyduğu kendi iradesini örgütün iradesine teslim ettiği anlaşılmıştır.”
HDP’nin tweetine dair suçlama
Gerekçeli kararda Demirtaş’a yönelik ‘Twitter suçlaması’ şöyle özetlendi:
“İddianame ile terör örgütü yöneticisi olduğu iddia edilen sanık Selahattin DEMİRTAŞ’ın da aralarında bulunduğu Halkların Demokrasi Partisi(HDP) Merkez Yürütme Kurulu'nun(MYK) 06.10.2014 tarihinde yaptığı toplantıda parti adına eylem birliği içerisinde karar alarak resmi Twitter hesabından yaptığı çağrı ile 6-8 Ekim 2014 tarihindeki Kobani olayları olarak bilinen terör eylemlerinin işlenmesine iştirak ettiği iddia olunmuş, sanığın Suç İşlemeye Tahrik Etmek, Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozmak suçları ve bu eylemlerin işlenmesi sırasında gerçekleştirilen araç suçlar dolayısıyla cezalandırılması talep edilmiştir.”
Gizli tanık ifadesi
Demirtaş’ın ‘örgütün talimatıyla hareket etmesine’ delil olarak Gizli tanık Mahir’in beyanı gösterildi:
“Yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde Devletin Birliği ve Ülke Bütünlüğünü Bozma suçuna ilişkin yapılan değerlendirme kısmında ayrıntılarına yer verildiği üzere PKK/KCK terör örgütü tarafından Devletin Birliği ve Ülkenin Bütünlüğünü Bozma suçunun işlendiği belirtilmiştir.
Gizli tanık Mahir’in beyanına göre Suruç’ta bulunan Türkiye sözcülerinin 30 Eylül tarihinde Kobani–Suruç sınırında basın açıklaması yapan sanık Selahattin DEMİRTAŞ’la görüştükleri ve örgütün yapmayı planladığı serhildan eylemleri için çağrı yapılmasını istedikleri söz konusu çağrıların Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) 06.10.2014 tarihindeki toplantısı sonrası, resmi Twitter hesabından yapıldığı eylem yapılması için teşkilatlara gönderildiği belirtilmiştir.”
MYK toplantısı
Gerekçeli kararda, Demirtaş’ın telefonundan alınan HTS verilerine değinildi ve HDP MYK toplantısında Demirtaş’ın da yer aldığı belirtildi. Demirtaş, ifadesinde partisinin MYK toplantısında olduğunu söylemişti.
Toplantının ardından HDP’nin resmi hesaplarından ilk olarak “HALKLARIMIZA ACİL ÇAĞRI! ŞU ANDA TOPLANTI HALİNDE OLAN HDP MYK’DAN HALKLARIMIZA ACİL ÇAĞRI! Kobanê’de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarını ve AKP iktidarının Kobanê’ye amborgo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz” tweeti atıldığı ardından da benzer paylaşımların yapıldığı belirtildi.
Twitter mesajıyla eylem iddiası
Mahkeme kararının gerekçesinde atılan tweetlerle başlayan eylemlere dair şunları kaydetti:
“Söz konusu tespiti yapılan ileti ve dosyalar itibariyle sanık Bircan Yorulmaz’ın beyanında da kabul ettiği şekli ile HDP MYK’sı tarafından 06 Ekim 2014 tarihinde twitter isimli sosyal paylaşım sitesinden yapılan eylem çağrısını içerir tweetin ve bu çağrıya bağlı olarak parti teşkilatlarına eylem yapması talimatını içerir 07-08 Ekim tarihli parti genelgelerinin Bircan Yorulmaz tarafından teşkilatlara iletildiği ayrıca tanık beyanları itibariyle toplu mesaj ya da bildirim yapılarak il ve ilçe teşkilatlarının eylem yapılmasının sağlandığı anlaşılmıştır.
Anılan eylemler itibariyle sanığın Suç İşlemeye Tahrik Etmek suçunu işlediği bu fiille ve Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozmak suçuna 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 39. maddesi kapsamında yardım etme şeklinde iştirak ettiği sabit kabul edilmiş, bu suçlardan sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Bu nedenle sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilmemiştir.”
Öldürme suçundan beraat
Kobane Davası sırasında ve öncesinde iktidar cenahının en çok dile getirdiği konulardan birisi de “Demirtaş’ın Yasin Börü ve diğerlerinin ölümünden sorumlu olduğu”ydu. Mahkeme ölümlerle ilgili Demirtaş hakkında beraat kararı verdi. Kararın gerekçesinde şunlar yer aldı:
“İddianamede sanık Selahattin Demirtaş ve diğer sanıkların 6-8 Ekim olayları sırasında işledikleri iddia olunan Kasten Öldürme, Yaralama, Yağma, Hırsızlık ve bunun gibi suçlar yönünden mahkememizce bahse konu suçların işlendiği yer mahkemelerinden kesinleşmiş mahkeme kararları tespit edilerek dosya arasına alınmıştır.
Söz konusu kararlarda bir kısım eylemlerin terör eylemi olduğu, Kasten Öldürme, Yaralama ve bunun gibi suçlardan hüküm kurulduğu ve ayrıca Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozma suçunun oluştuğu kabul edilmiştir.
Ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede iddia olunan bir kısım suçların ise PKK/KCK Silahlı Terör Örgütünün faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlar olmadığı, bir kısmının o tarihte terör örgütünün çağrıları, talimatları üzerine şiddet olaylarına veya eylemlere katılan kişilere karşı başka şahıslar tarafından işlendiği tespit edilmiştir. Bir kısım olayların ise terör eylemleriyle ilgili olmadığına dair kesinleşmiş mahkeme kararları bulunmaktadır. Bu tespitler ışığında iddianamede araç suç olarak işlendiği ileri sürülen ancak PKK/KCK Terör Örgütünün faaliyetleri sırasında işlenmediği anlaşılan suçlar yönünden atılı suçların sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması sebebiyle CMK’nın 223/2-b maddesi uyarınca beraatine karar verilmiştir.”
Tutukluluğun devamına
Mahkeme, 4 Kasım 2016’dan bu yana tutuklu olan Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk halinin devamına ”verilen ceza miktarı ve sanığın tutuklu olarak geçirdiği süre birlikte değerlendirildiğinde; tutuklama şartlarının devam ettiği, adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı, tutuklamanın ölçülü ve orantılı olduğu kanaati” gerekçesiyle karar verdi.