Kısa Dalga - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
Meclis açılışında DEM Partili milletvekillerinin elini sıkmasıyla yeni bir dönemin işaret fişeğini ateşleyen Bahçeli, "Türkiye ve dünya olarak işlekliğin, böylesine aktif bir işleyişin tam ortasındayız. Bazen hisli bir bakış, bazen hevesli bir dokunuş, bazen de sessiz ve hesapsız bir kucaklayış sayfalar dolusu anlatımın yerine geçebilecektir" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Öcalan'a çağrısını yeniledi ve dikkat çeken açıklamalar yaptı:
"TBMM'de her meselenin ele alınıp milli akılla çözümü mümkün ve mecburidir. Eğer terörsüz bir siyaset, ülke, gelecekte herkes ittifak halindeyse o halde gövdemizi koymaya varız. Türkiye'ye getirilirken her türlü hizmete hazırım diyen terörist başı buyursun, terörün bittiğini, örgütün tasfiye edildiğini tek taraflı ilan etsin. Bu çağrımı henüz anlamayanlar çok sayıda. Türkiye Yüzyılı'nda terörü sıfırlamak amacına matuf ikinci hüküm cümlem şöyledir: Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM'de DEM Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayeti gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de ardına kadar açılsın. Adres İmralı'dan DEM'e uzansın."
'Bugünden sonra tarih farklı akacaktır'
Bahçeli'nin konuşmasında öne çekenler şöyle:
"Tarihi ve milli mirasımıza sarılarak, bin yıllık kardeşliğimiz üzerinde titreyerek, geçmiş ile geleceği yeniden inşa sorumluluğu tarihin mühim sahnesinde omuzlarımıza binmiştir. Türk milliyetçiliği, varlığını güçlü şekilde ibraz etmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Bugünden sonra tarih farklı akacaktır. Belki bugünden sonra Türkiye'nin prangaları tamamen kırılacaktır. Türk ve Türkiye yüzyılına hız verme zamanıdır.
'Milletimizin ayak bağlarını kalıcı olarak çözmenin belki de ilk adımını atmış olacağım'
Bugün kitabın ortasından ve hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım. Mevcut gerçeklere dayanarak muazzez milletimizin ayak bağlarını kalıcı olarak çözmenin belki de ilk adımını atmış olacağım. Türkiye'nin çözemeyeceği, üstesinden gelemeyeceği hiçbir sorunu yoktur. Yeter ki isteyelim, yeter ki diyelim."
'Enflasyonla mücadele kesintisiz sürmektedir ve desteğimiz tamdır'
Ekonomide yaşananlara da değinen MHP lideri Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyada sular durulmazken Türkiye'nin azimli, akılcı politikalarla öne çıkması, pozitif ayrışması siyasi istikrarı perçinleyecek ekonomik istikrarın müjdecisi olmuştur. Enflasyon her insanımızı haklı olarak rahatsız etmektedir. Gelir dağılımı adaletsizliği canımızı sıkan bir başka olumsuzluktur. Enflasyonla mücadele kesintisiz sürmektedir ve desteğimiz tamdır. Enflasyonun tek haneye gerileyeceğine inancım tartışmasızdır. Parti olarak elimizden gelen her katkıyı vermeye varız.
'Her vatandaşımızdan 750 TL almak yerine...'
Cumhurbaşkanlığı Kabinemizin yanındayız, ekonomi yönetimine güveniyoruz. Türk ve Türkiye Yüzyılı sosyal, ekonomik, hukuki ve siyasi reformlarla pekişecektir. Her vatandaşımızdan 750 TL almak yerine, zenginlikten pay veren bir Türkiye'ye ulaşmak hayal değildir. Cumhur İttifakı olarak hayat pahalılığını bitireceğiz.
Türk ve Türkiye yüzyılı aynı zamanda ekonomik sosyal reformlarla gelişecektir. Her vatandaştan 750 lira almak yerine tüm vatandaşlara artan zenginliklerden pay vermek hayal değil ulaşılacak seviyedir. Her insanımız emeğinin karşılığını alacak, evini geçindirecek, zorunlu harcamalarını endişesiz gerçekleştirecektir. Bunu sağlamak sadece boynumuzun borcu değil aynı zamanda şeref konumuzdur. Kayıt dışılığa neşter vurup enflasyon canavarının boğazına urganı geçireceğiz. Muhalefetin çizdiği olumsuz tabloyu başlarına külah diye geçireceğiz. Çılgın Türklerin neler yapacağını dünyaya göstereceğiz."
'Böylesi sapıklar her toplumun ortak şikayetidir'
Bahçeli, son günlerde yaşanan skandallara da değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Narin, sıla, ikbal ve Ayşenur evlatlarımız en ağır saldırılara maruz kalarak hayatlarını kaybetmişlerdir. Tüyleri diken diken eden caniliklerin sırayla kurbanı oldular. Milletimizin içinden barbarların çıkması çelişki gibi algılansa da böylesi sapıklar her toplumun ortak şikayetidir.
Siyasal ve toplumsal tarih, insan doğasını esas alan iki düşüncenin cepheleşmesini deşifre etmiştir. Bunlardan biri insanın doğuştan kötü olduğunu iddia etmekle birlikte, diğeri içinde bulunduğu şartlara bağlayan düşüncedir. İnsan varlıkların en şereflisidir bizim düşüncemize göre. Bebeklere, çocuklara, kadınlara kast edenler esfeli safilindir.
Yenidoğan çetesi: ‘Bir insan daha fazla nasıl alçalabilir?’
Bebekleri kalp kaldırmayacak yöntemlerle cinayet işleyen yaratıklar insanlığın yüz karasıdır. Yenidoğan çetesi denilerek dünyaya gelen her bebeğe aslında haksızlık yapılıyor. Bunlar olsa olsa tıbbi atık, kana susamış katiller güruhudur.
Konuşmaların gün yüzüne çıkmasından sonra şöyle düşündüm. Bir insan daha fazla nasıl alçalabilir. Para için bebekleri ölüme mahkum eden, bunu güle oynaya yapan namussuzlara verilecek hangi ceza vicdanların fırın gibi sıcaklığını soğutabilir. Hangi ceza yüreklere su serpebilir. 27 Mart 2023'te CİMER'e şikayetle başlayan soruşturma sürecinin bugünlerde patlak vermesi, birbiri ile bağlantılı diğer vahim olayların gün yüzüne çıkması geçiştirilecek bir konu değildir. Adeta düğmeye basılmışçasına cinayetler, saldırı furyasının seriye bağlanması, infialin kışkırtılması başka bir tertibin ikmalini akla getirmektedir. Sağlık Bakanımızın da temas ettiği üzere suç ve cinayetler aylar öncesinde tespit edilmiş fakat bugünkü gibi gündeme gelmemiştir.
‘Sağlık Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir?’
26 Nisan 2024'te bebek ticareti yapan soysuz çeteye operasyon yapılmıştır. Özel hastane faaliyeti durdurulmuş, ruhsatları iptal edilmiştir. Sağlık Bakanlığı vaziyete zamanında müdahil olmuştur. Adli süreç zamanında işletilmiştir. Sağlık Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir. Yargıya taşınmış vahim olayı anında istismar etmek, siyasete malzeme yapmak, çamur sıçratmak art niyetlilik değil midir? Sağlık Bakanımızın istifasını isteyenlerin, bebeklerin hakkını savunmak ya da insan hayatına sahip çıkmak gibi bir dertleri yoktur. Bunların işleri güçleri yalandır, nifaktır.
‘Savcımızı kutluyorum’
Bebek katillerinin en ağır şekilde cezalandırılmalarını bekliyor, MHP'yi karalayan şerefsiz bir suçlunun tehditleri karşısında üstlendiği görevin itibarını koruyan Cumhuriyet Savcımız Yavuz Engin'i kutluyor, tertemiz alnından öpüyor, Allah sayılarını artırsın diyorum. Kurt inine giren çakalın akıbeti parçalanmaktır. Son söz her zaman bozkurtun olacaktır. Yaşadığımız hiçbir şey tesadüfi değildir. Hükümetin meşruiyeti saldırı altındadır. Kaleyi içten düşürme hesabı vardır."
‘Bin yıllık kardeşliği daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır’
Çözüm süreci tartışmalarına değinen Devlet Bahçeli, dikkat çeken açıklamalarda bulundu:
“DEM'e uzattığım el günlerdir konuşuluyor, tartışılıyor. Dedikodu borsası rekorlar kırıyor. Birileri yine rahat durmuyor, samanlıkta iğne arayışına kalkışıyor. Yeni çözüm süreci iddiaları malumlarınız olacağı üzere gündeme geldi. Türkiye'nin yeni bir çözüm sürecine değil, ortak aklı çalıştırmaya, dürüst ve samimi adımlara, dış dayatmalara kapalı durmaya, bin yıllık kardeşliği daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır ve olmalıdır.
Türkiye'nin sorunu Kürtler değil, bölücü terör örgütüdür. Tek tek Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek mecburidir ama kolektif kimlik ve etnik temelde çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir. Kürt sorunu var demek, Kürtleri sorun gören sahte yüzlerin, yıkım bekleyenlerin ortak propagandasıdır. Türkiye Devleti, asimilasyon politikasına hiçbir zaman teşne olmamıştır.
'Terörün silahsız çözümü yoktur'
Terörle mücadeleye ayrılan kaynaklar bölgeye ayrılsa işsizliğin gelir adaletsizliğinin nasıl ortadan kalkacağını her vatansever vatandaşımız tasdik edecektir. Terör başka siyaset başkadır. İkisi arasında duvar örülmeden, silah dışlanmadan en başta Kürt vatandaşlarımız refah ve huzur mertebesine zor ulaşacaktır. Silahlı mücadelenin terörü sona erdiremeyeceği gibi terörün silahsız da çözümü yoktur."
'Öcalan gelsin DEM Parti Grup Toplantısında konuşsun'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilgili yeni bir açıklama yaptı:
“Teröristbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere sesleniyorum. Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağedildiğini haykırsın.
'Umut hakkı için yasal düzenlemenin önü açılır'
Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse umut hakkının kullanılmasıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın.” (Haber Merkezi)