Kısa Dalga - AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Çelik, Ortadoğu'daki gelişmelerle ilgili şunları söyledi:
"Gazze'de bütün dünyanın önünde bu tablo izlendi ve engellenemedi. Şehitlerin yüzde 70’i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Soykırımcı Netanyahu’nun eylemleri devam ediyor. Batı toplumlarında hükümet ile halklar arasında büyük ayrım var. Hükümetler soykırımcı siyasete destek veriyor.
Netanyahu'nun ABD Kongresi'nde konuşması ve ayakta alkışlanması çok acıdır. Yine ABD Kongresi'nde ABD üniversitelerinin öğrencilerine yönelik 'kullanışlı aptallar' hakeret ifadesini kullandı. Yine kongre üyeleri Netanyahu'yu alkışladı. Sistemin iki yüzlülüğü şöyle işliyor. Bir yandan Akdeniz'i savaş gemileri ile donattılar. İsrail'in kendini savunma hakkı var diyorlar, bunu dedikçe İsrail saldırmaya devam ediyor. Bu ülkeler İsrail'e karşılık verdiğinde Batılı ülkeler ayağa kalkıyor. Bazı Batılı ülkeler İran söz konusu olduğunda İsrail'den daha çok tepki veriyorlar.
Filistinliler öldürüldüğü zaman 'İşte bir çatışma çıktı ve şu kadar Filistinli öldürüldü' diyorlar. Bu çatışmayı çıkaran kim bununla ilgili kayıt yok. İşin gerçeği şu, İsrail güvenlik güçleri hedef gözeterek öldürmek kastıyla ateş etti ve Filistinliler öldü. İşin gerçeği bu ama bunu sunarken bile örtbas etme çabasında oluyorlar. Şimdi aynısını Lübnan'a yapıyorlar. Uluslararası sistemin namusu Netanyahu hükümetini yargılayıp yargılamamaktan geçmektedir.
Soykırım faaliyetinin yanında kayda geçen önemli bir konuda, sivil cihazların ilk defa ölümcül silah olarak kullanılmasıdır. İsrail yeni bir suça imza atmıştır. Bundan sonrasında söylenecek şey şudur. Uluslararası sistemin namusu Netanyahu hükümetini yargılayıp yargılamamaktan geçmektedir. Yoksa katliamlar devam eder. Lübnan'a yapılan saldırı, Lübnan'ı ikinci Gazze yapmak olduğu görülüyor."
"Kesinlikle cezasızlık algısına müsaade etmeyeceğiz"
Geçtiğimiz günlerde iki kadın cinayetinin art arda gerçekleştirildiğini anımsatan Çelik, şöyle konuştu:
"Bir katilin vahşice öldürdükten sonra surlardan aşağı atlayarak intihar etmesine kadar olan süreç. Bugün Cumhurbaşkanımız MYK’daki açılış konuşmasında bu tabloya geniş bir yer ayırdı. MYK toplantısında tecavüz uğrayan Sıla bebeğin hayatını kaybettiğini öğrendik. Siyasetin üstüne düşen görevler, infaz yasası ile ilgili düzdenlemeler olsun, diğer düzenlemeler olsun bu çerçevede her zaman gözden geçirilecektir.
Cumhurbaşkanımızın verdiği net mesaj şudur. Kesinlikle cezasızlık algısına müsaade etmeyeceğiz. Bu eylemlerin cezasız kaldığına dair bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Mahşeri vicdan cezasızlık algısıyla ele geçirilmeye çalışılıyor. Bu durumdan dolayı fevkalade hassas olduğumuzu belirtmek isterim. Yakın zamanda bu konuyla ilgili açıklama yapacaklar.
Kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda şimdiye kadar çok adım attık. Bunun her alanda asayiş tedbirleri, yasal düzenlemeler tek başına dünyanın hiçbir yerinde yetmez. Burada kültürel ve ahlaki hassasiyetlerinin en üst noktaya kadar çıkarılması herhangi bir şekilde bir cezasızlık algısının zerresinin kırıntısının bile söz konusu olmaması için üstümüze düşeni yapmaya çalışacağız. Yapılacaklar konusunda görüşü olan herkesle görüşmeye devam ediyoruz. Birçok alanı birden etkileyen bir şey günübirlik söylemlerden tutun da eğitim hayatına, aile içi söylemlerden tutun da medya diline, siyaset dilinden tutun, televizyon dizileri ve sinemada kullanılan dile kadar çok geniş bir alanda hassasiyetle ele alınması gereken bir konu."
"Kadınların güvenliği ülkenin güvenliğidir"
"AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak buradaki hassasiyetimiz çok yüksektir fakat değişen hayat koşulları ve toplumsal dinamikler çerçevesinde ne kadar düzenleme yaparsanız yapın, bunların güncellenmesine ve önlenmesine ihtiyaç var" diyen Çelik, şöyle devam etti:
"Cezasızlık algısının oluşmaması ve cezasızlık durumunun ortaya çıkmaması için yapılması gerekenler konusunda Cumhurbaşkanımızın talimatıyla MYK'mızda geniş bir gündem var. Adalet Bakanımız da bu konularda bilgi veriyor. Bütün bunun altında asıl sosyal dinamikleri kuşatacak bir çerçeveye koymak lazım. Kadınlarımızdan, 'rahatça eve gidemeyecek miyiz, rahatça sokakta yürüyemeyecek miyiz' sitemlerini duymuyor değiliz. Kadınlarımızın güvenliği ülkenin güvenliğidir. Şimdiye kadar ortaya koyduğumuz çalışmaların ötesinde ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Çocuklara dönük olarak da bir araştırma önergesi vererek, bir araştırma komisyonu kurulması için grubumuz Meclis'te bir girişimde bulunacak. Acı ve üzüntü veren dramatik olaylar yaşadık. Bizim milli teknoloji hamlemiz insanlık adına teknolojiyi geliştirmek." (Haber Merkezi)