Kısa Dalga - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında konuştu. Hatimoğulları, konuşmasının başında Polonez ve Fernas işçilerinin yanı sıra özel sektör öğretmenlerinin direnişlerine selam gönderdi.
‘Bu iktidar bir an önce gitmelidir’
Hatimoğulları, şunları söyledi:
"AKP iktidarının sömürücü sisteminde dolayı hem üretici hem tüketici aç. Ülkede geçimini sağlayamayan milyonlarca kişi yaşıyor. Gelirde, vergide, ücrette, adalette, özgürlükte adalet yok. Bu iktidarın ülkeyi yönetme ehliyeti yok. Bu iktidar bir an önce gitmelidir. Sermaye sınıfı ev sahibi, kalan herkes misafir gibi davranmaktan vazgeçiniz. Buradan bütün işçilere sesleniyorum: Üreten sizsiniz, güç sahibi sizsiniz. Daha fazla örgütlenme olması gerekiyor. Sesini çıkarmayan işçi daha çok sömürülür."
‘Bütün dünya halklarına barış çağrısında bulunuyoruz’
İsrail'in Filistin ve Lübnan'daki işgallerine de değinen Hatimoğulları, konuşmasına şöyle devam etti:
"Filistin ve Lübnan'da bombalar patlıyor. İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 1 yılda 40 bine aşkın insan hayatını kaybetti. Filistin ve Lübnan'da bu saldırılarda yaşamını kaybeden herkesi saygıyla anıyorum. Bu savaş çok kutuplu dünyada yeni bir paylaşım düzenidir ve yeni bir dünya düzeni yaratmak için yola çıkan emperyalistlerin savaşıdır. Bölgesel görünümlü küresel sermaye savaşları için artık teknoloji daha fazla gelişmiş hale gelmiş durumda. Biz bütün dünya halklarına barış çağrısında bulunuyoruz. Gelin evrensel barışı hep birlikte inşa edelim."
‘Filistin için timsah gözyaşları döküyorlar’
AKP iktidarının İsrail ile ticareti kesmediğini vurgulayan DEM Parti Eş Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Filistin için timsah gözyaşı dökerek iç siyaseti dizayn etme çabasında olduğunu söyledi:
"Türkiye'nin İsrail ile ticareti farklı formlarda yürüttüğünü herkes biliyor. O yüzden kimse Filistin halkı için timsah gözyaşı dökmesin. Bu çıkışlarıyla Erdoğan'ın iç siyaseti dizayn etmek istediğini biliyoruz. Türkiye çok ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya."
Türkiye'nin kendi içindeki soruları kendisinin çözmesi gerektiğini vurgulayan Hatimoğulları, "Bu ülkeyi halklar arasındaki ayrım böler. Bizler diyoruz ki, Türkiye'de halkların bir arada ortak bir yaşam umudu var ve biz DEM Parti olarak Türkiye'de halkların eşit ve kardeşçe yaşaması için çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
‘Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmelidir’
"Türkiye'de Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmelidir" diyen Hatimoğulları, Suriye için ise "Suriye'de statü elde etmek üzere olan Kürtlerin bu durumuna Türkiye saygı göstermeli ve resmi görüşü haline gelmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
‘Anayasa için gereken yol temizliğidir’
Yeni anayasa tartışmalarına ilişkin mesajlar da veren Hatimoğulları, hem iktidara hem muhalefete sorular yöneltirken anayasa için yapılması gereken 'yol temizliğinden' bahsetti:
"AKP ve ortakları bu tablonun neresinde? Ana muhalefet partisinin bu sorunun çözümüne yönelik nasıl bir politikası var bunu kamuoyuna açıklamak zorundalar. DEM Parti olarak biz onurlu barış istiyoruz. Onurlu barışın tesis edilmesi için ödenecek her türlü bedeli ödemeye, müzakereye ve diyaloğa hazırız. Çözüme dair bir plan ve programın kamuoyuna açıklanması halinde barış konuşulabilir. Biz toplumsal barışı ezilenlerle, emekçilerle, kadınlarla sağlamak konusunda hazırız. Herkesin 'benim anayasam' diyeceği bir anayasayı yapın diyor toplum bize. Evet bu bir ihtiyaçtır ama demokratik bir anayasayı sağlamak için öncelikle yapılması gereken yol temizliğidir. Bunu yapmanın yolu bazı pratik adımlardan geçer. İktidarın Gezi ve Kobani sendromundan kurtulması gerekiyor.
Yol temizliğinde neler yapılmalı?
Yol temizliği derken, Alevilere yönelik ikinci sınıf toplum muamelesi son bulmalıdır. Aleviler ÇEDES projesini, maarif programını reddediyor, eşit yurttaşlık hakkı bütün inançlar için sağlanmalıdır. Anayasayı yaparken parlamentoda kapalı kapılar ardında değil, topluma gitmek en önemli adımlardan birisidir.
AİHM kararlarının uygulanması ve hayata geçirilmesi bu yol temizliğinin önceliğinden biridir. İmralı tecridi 4 yıla yakındır devam ediyor. Yol temizliğinin en önemli öğelerinden biri siyasi tutsakların serbest kalmasını sağlayacak yasal adımları atmaktır. Bu ülkeye yapılan en büyük kötülük 20 Temmuz'daki OHAL darbesi girişimi."
Konuşmasının sonunda 10 Ekim katliamında yaşamını yitirenleri anan Hatimoğulları, "10 Ekim'de Ankara Garı'nda olacağız ve hep birlikte anmamızı gerçekleştireceğiz. 10 Ekim'de kaybettiğimiz canları unutmayacağız ve bu acının hesabını sormaya devam edeceğiz" dedi. (Haber Merkezi)