Kısa Dalga - TİP Parti Sözcüsü Serra Kadıgil, düzenlediği basın toplantısında, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı bütçe görüşmelerine ilişkin konuştu.
Gençlik Spor Bakanlığı'nın bütçesinin 231 milyar TL'lik kısmının gençlere ayrılan kısmın 77 milyar TL olduğunu kaydeden Kadıgil, şunları söyledi:
"Gençler barınamıyor, beslenemiyor, konuşamıyor, eğlenemiyor, yaşayamıyor. Bir sene içerisinde bu ülkeyi terk eden yurttaşlarımızın oranı yüzde 50 artmış bunun yüzde 45'i gençlerden oluşuyor. Her 2 günde 1 genç ölüyor bu ülkede iş cinayetlerinde. İstanbul'da yaşayan öğrenci sayısı 1,5 milyon devletimizin tahsis ettiği yatak sayısı yalnızca 25 bin. Siyasetçiler bir eli yağda bir eli bağda yaşarken ekmek arası pilav yedirdikleri üniversite gençliği var ve yukarda bununla neredeyse övünecek bir Bakan var şu anda. Bütün üniversitelerin yemekhanelerine zam yapıyorlar.
Bir öğrenci arkadaşım üniversitede 3 öğün yemek yese ayda 2 bin 400 lirası gidiyor. Yemek yiyemeyen cebinde yemek yiyecek parası kalmayan üniversite öğrencileri kendini öldürüyor bu ülkede. Milyonlarca, milyarlarca vergi teşvikini zenginlere verirken, milyarlarca vergi borcunu affederken bu ülkenin gençlerine bu ülkede KYK borcunu ödemedi diye icra yolluyor ondan sonra tasarrufu da yapa yapa buradan yapıyorlar ve hiç utanmıyorlar. Bu ülkede spor yönetiminde bulunan kadınların oranı yüzde 8'de kalmış. Lisanslı sporcuların oranı yüzde 36'ya kadar gerilemiş.
Aynı Bakanlık tam 1.9 milyar TL'yi 'kar amacı gütmeyen kurum ve kuruluşlara' destek olarak verecek. Çocukları mahkum bıraktıkları o tarikat ve cemaat yurtları var ya işte onların sahiplerine bir de devletin kasasından verecek. Kim verecek? Yukarıda göbeğini kaşıya kaşıya gençliğin durumunun ne kadar iyi olduğunu anlatan Osman Bey verecek."
"Bir turizm patronu var ve Turizm Bakanı olarak faaliyet gösteriyor"
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'u da eleştiren Kadıgil, şu ifadeleri kullandı:
"Kültür Bakanlığı'nda da çok fazla örnek var. Bizim ülkemizde Kültür, Sanat Bakanlığı yok. Bizim ülkemizde bir turizm patronu var ve Turizm Bakanı olarak faaliyet gösteriyor. Bu bozdur bozdur harcalık 53 milyarlık bütçenin yüzde 1'i kültür sanata gidiyor. Geri kalan yüzde 99'uyla turizm patronu olan Nuri Ersoy'un turizm amaçlı işlerine kullanacağız.
Tamer Karadağlı'yı gelip Devlet Tiyatroları'nın başına müdür diye atayan bir yönetimden herhangi bir sanat vizyonu, herhangi bir sanatçı ya da sanatsever zaten beklemiyordu. Mobing almış başını yürümüş durumda kendi kendine sanatçıları hiç hak etmedikleri biçimde aşağılayan açıklamalar yapan Tamer Karadağlı, kendisine lisanı münasiple cevap veren sanatçılara kendi danışmanları eliyle mobing uygulamaktan da geri durmuyor.
Şunu söyleyelim ataması şaibeli Tamer Bey'e bir lale devrinden bahsediyorsa kendi başlattığı ve Devlet Tiyatroları'nda hiç eşini benzerini görmediğimiz bir lale devrinden belki söz etmek gerekir. Devlet Tiyatrosu'nda rejisör, dışardan alım nadir gördüğümüz şeylerdir. Bir yıldız yönetmen belirmiş bir yılda Devlet Tiyatroları'ndan hizmet alımı yönüyle 9 oyun almış. Bir yılda kurum dışından bir sanatçıya 3 milyon karşılığında oyun yönettirmek deniyor. Bu işlerle uğraşacak bir Bakan yok, bunlar küçük paralar. Koskoca Bakan otellerini düşünün 3 milyonla mı uğraşsın? Neyle uğraşır turizm alanlarıyla uğraşır. Bodrum'da kocaman bir koyu yaktılar tam böyle otel olacak şekilde yaktılar oraları. Orayı 'yeşillendireceğiz' dediler, yemyeşil oteller yaptılar oralara. Saymakla bitmeyen itirazlara rağmen çok daha karlı yatırımları, işleri var Turizm Bakanı'nın."
"Bize düşen İHA, SİHA, mermi yemek"
"Bu ülkenin gençlerine, sanatçılarına, çocuklarına, emekçilerine beş kuruş para kalmıyor" diyen Kadıgil, şöyle devam etti:
"Milli Savunma Bakanlığı 1 trilyon 608 milyar TL. Sadece kusurat kısmına iki bakanlığı toplayın kusuratına yetişemiyor. Bu bütçe ne demek ayranımız yok içmeye İHA ile gidiyor hacete. Bu bütçenin başka hiçbir özeti yok. Yüzde 80'e varan bir artış var MSB bütçesinde. Ülkemiz çok büyük tehdit altında olduğu için sıvasız evlere katledilen çocukların cesetleri daha fazla gelmesin diye savaş bitsin, barış olsun diye mi ayrılıyor bu bütçe? Öyle olmuyor.
Ağababaları istediği için, NATO talep ettiği için oluyor. Çünkü NATO üye ülkelerine diyor ki 'Savunma harcamalarını milli gelirinin yüzde 3'üne çıkarman lazım'. Önümüze gelen bütçe de haliyle savaşın, yokluğun, İHA'ların, SİHA'ların, Bayraktar'ların bütçesi oluyor. Ama o bütçede bu ülkenin gençlerine, sanatçılarına, çocuklarına, emekçilerine beş kuruş para kalmıyor. Halk olarak bize düşen İHA'ları, SİHA'ları, mermileri yemek olacak bundan sonraki süreçte." (Haber Merkezi)