Kadıgil: Bu rejimde yeni anayasa tartışmak siyaset değil, vatana ihanet

Sera Kadıgil, "Anayasayı fiilen askıya almış bir rejimle oturup yeni anayasa tartışmak siyaset değil, benim gözümde vatana ihanettir" dedi.

Kısa Dalga - Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, TBMM’de Adalet Bakanlığı bütçesinde konuştu.

"Rejim tarafından anayasası fiilen askıya alınmış bir ülke meclisinde utanmadan adalet konuşuyoruz. Her gün adliyelerinde skandal haberler patlayan bir ortamda adalet arıyoruz" diyen Kadıgil, şu ifadeleri kullandı:

"Hakkında 10 yıllardır süren davalar olan insanlar belediye başkanı seçilince bir anda kararlar çıkıp yerlerine kayyum atanıyor. Biz bu ortamda adalet konuşuyoruz. Niye böyle oluyor, biliyor musunuz? 65 yaşına gelen hakim ve savcılar bu ülkede yaş haddinden zorunlu olarak emekli oluyor. Ya da 70 yaşında bir yurttaş kendine ait bir evi satmak istese ne yapıyor? 'Akli melekeleri yerinde mi?' diye gidip heyetten rapor alması gerekiyor. Ama biz 70 yaşındaki Erdoğan'ın, 76 yaşındaki Bahçeli'nin desteğiyle tek imzayla kendisine değil bu halka ait ormanları, nehirleri, madenleri, fabrikaları satıp savabileceği bir rejimde hukuk konuşuyoruz."

"Akın Gürlek’i İstanbul'a başsavcı atayan bir Bakan’la adalet konuşuyoruz"

Kadıgil, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un komisyondaki sunumunda Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını getirmekle övündüğüne dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

"Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru getirdik. İnsan hakkı ihlallerinde etkin bir yol açtık deyip sonra Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayan bir adet Akın Gürlek’i önce yardımcısı sonra İstanbul'a başsavcı atayan bir Bakan’la adalet konuşuyoruz. Anayasa Mahkemesi'nin iki temel görevi var. Biri norm denetimi, biri bireysel başvuru. İptal edilen sözde yasa maddelerini dalga geçer gibi evirip çevirip getirdiğiniz bir mecliste biz oturduk, adalet konuşuyoruz. Üç ihlal kararına rağmen vekilliğini düşürdüğünüz Can Atalay şu an Silivri'de siyasi bir esir olarak tutulurken siz bunu sunuma yazmaya gerçekten hiç utanmıyor musunuz? Sadece size değil bütün bürokratlara soruyorum. Bir değil, iki değil, üç adet Anayasa Mahkemesi kararı var. Seçilmiş bir milletvekili şu an Silivri'de esir. Siz burada oturmuşsunuz Anayasa Mahkemesi'ne etkin başvuru yolu açtık diye masal anlatıyorsunuz."

Yeni anayasa tartışmalarına ilişkin olarak eleştirilerini de dile getiren Kadıgil, “Mecliste temsil edilen tüm siyasi partilere söylüyorum; anayasayı fiilen askıya almış bir rejimle oturup yeni anayasa tartışmak siyaset değil, benim gözümde vatana ihanettir” dedi.

"Adalet için tek bir yol bıraktınız; sosyal medya"

Kadıgil, infaz düzenlemeleriyle sokaklara salınan suçluların mükerrer şekilde suç işlemeye teşvik edildiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:

"Bilinçli adımlarla infaz düzenlemesi adı altında ne kadar kadın düşmanı varsa sokağa saldığınız sonra da çıkıp cezasızlık algısı yaratıyorlar diye sızlandığınız bir ortamda adalet konuşuyoruz. Eşi ölümle tehdit eden erkeğin yatarı yok bu ülkede. Yaralayan bir erkeğin yatarı yok bu ülkede. Israrlı takipte bulunan bir erkeğin yatarı yok. Cinsel tacizde bulunan bir erkeğin yatarı yok. Peki sonuç ne oluyor? 19 yaşında 26 sabıkası olan biri İstanbul'un göbeğinde bir kadın polisi katledebiliyor. Eylül'de mesela İzmir'de 34 kadın öldürülmüş, 31 kadının katilinin evvelden sabıkası var. Ya daha evvel iki tane evli olduğu kadını öldürdüğü için cezaevinde olan ve pandemiyle salıverdiğiniz bir erkek çıkıp üçüncü kadın cinayetini işliyor. Siz burada bize kadına yönelik şiddetle sıfır tolerans falan diye masal anlatmaya devam ediyorsunuz.

Ve adaletin nadiren tesis edildiği örneklere de gelmek istiyorum. Artık tek bir ihtimal var çünkü sosyal medyada o ya da bu şekilde gündem olabilmek. Hani böyle bağımsız ve aşırı tarafsız bir yargımız var ya. Mesela Beyoğlu'nda sokak ortasında iki tane cani Bir kadına tecavüz girişiminde bulunuyor. Gözaltına alınıp serbest bırakılıyor. Sosyal medyada ses çıkınca bir anda tutuklanabiliyor. Ya da gencecik bir kadın teğmen, eğer bağlılığı saraya değil bu ülkenin kurucu liderine ise tecavüz de tehdit edilebiliyor. Ne oluyor? "İfade özgürlüğü" diye karar alınıyor. Sosyal medyada laf olunca Adalet Bakanlığı devreye giriyor. Soruşturma bir anda açılıveriyor. Ne kadar bağımsız ve ne kadar da tarafsız bir yargımız var. Böyle utanç verici bir ortamda biz şu anda adalet arıyoruz." (Haber Merkezi)

Politika Haberleri