Hangi tip aşıksınız? Haftada 20 kez seks yapan mı çılgın olan mı?
Personality and Individual Differences dergisinde yayınlanan bir araştırma, aralarında haftada 20 kez seks yapanların da bulunduğu dört tip romantik aşık tanımladı: hafif romantik, ılımlı romantik, yoğun romantik ve libidosu yüksek romantik…
19
Avustralya Ulusal Üniversitesi, Canberra Üniversitesi ve Güney Avustralya Üniversitesi'nden uzmanların da yer aldığı araştırmacılar, 33 ülkeden 18-25 yaşları arasında aşık olduğunu beyan eden 809 kişiyi seçti.
The Guardian'da yer alan habere göre, Avustralya Ulusal Üniversitesi biyolojik antropoloji doktora adayı Adam Bode önderliğindeki ekibin aşık kişiler arasında tespit ettiği dört ana “küme” detayları şöyle:
29
Hafif romantikler: En düşük seks oranı
Yaklaşık her beş kişiden biri – yüzde 20,02 - “en düşük yoğunluk, en düşük takıntılı düşünce, en düşük bağlılık ve en düşük seks sıklığı” ile karakterize edilen bu kümeye giriyor.
Bu grup aynı zamanda, yüzde 25,31 oranla partnerinin kendisine “kesinlikle” aşık olduğunu düşünenlerin yüzde 82,72 ile seks yapanların oranının en düşük olduğu grup.
39
Ilımlı romantikler: Daha çok erkekler
Her 10 kişiden yaklaşık dördü – yüzde 40,91 - Bode'nin “oldukça standart” ya da dergi makalesinin sözleriyle “tamamen dikkat çekici olmayan” olarak tanımladığı bu kategoriye girdi.
Bu kategoride yer alanların erkek olma olasılığı daha yüksek ve çocuk sahibi olma olasılığı daha düşük. Bu grupta “nispeten düşük yoğunluk, nispeten düşük takıntılı düşünce, nispeten yüksek bağlılık ve nispeten orta düzeyde seks sıklığı” var.
49
Yoğun romantikler: Daha çok kadınlar
Bu kategori, Bode'nin “çılgın aşık” tipler olarak tanımladığı anket katılımcılarının yaklaşık üçte birini – yüzde 29,42 - tanımlıyor.
“En yüksek yoğunluk, en yüksek takıntılı düşünce, en yüksek bağlılık ve nispeten yüksek seks sıklığı” ile karakterize ediliyor. Bu gruptaki her 10 kişiden yaklaşık altısı kadın.
59
Libidosu yüksek romantikler: 20 keze kadar seks
Yaklaşık her 10 kişiden biri – yüzde 9,64 - haftada ortalama 10 kez ve 20 keze kadar seks yapan libidosu yüksek romantik aşıklardı.
“Nispeten yüksek yoğunluk, nispeten yüksek takıntılı düşünce, nispeten yüksek bağlılık ve son derece yüksek seks sıklığı” olarak nitelendiriliyorlar. Bu grubun erkek olma olasılığı biraz daha ve birlikte yaşamayan ancak kararlı bir ilişki içinde olan kişilerin oranı en yüksek.
69
Araştırmacılar romantik aşkı nasıl tanımlıyor?
Araştırmanın başyazarı, Avustralya Ulusal Üniversitesi biyolojik antropoloji doktora adayı Adam Bode, romantik aşkı “tipik olarak belirli bir bireyle uzun süreli çiftleşme arzusuyla ilişkili motivasyonel bir durum” ve “insanların yakın evrimsel tarihinde bir süre ortaya çıkan” bir durum olarak tanımlıyor:
79
“Yaşam süresi boyunca ortaya çıkar ve her iki cinsiyette de ayırt edici bilişsel, duygusal, davranışsal, sosyal, genetik, sinirsel ve endokrin faaliyetlerle ilişkilidir. Yaşam seyrinin büyük bölümünde eş seçimi, kur yapma, seks ve çift bağı işlevlerine hizmet eder.”
Bode, bu tanımın “mükemmel olmadığını” ancak “bilimsel olarak en kullanışlı ve en kesin” olduğunu söylüyor. Bu tanımı romantik aşkın başlangıç yaşını da içerecek şekilde güncellemeyi, romantik aşkın “ergenliğe kadar tüm özelliklerine sahip olmadığını” ve romantik bir ilişkinin ilk aşamalarıyla ilişkili olduğunu belirtiyor.
89
Hepimiz farklı seviyoruz
Çalışmaya göre, romantik aşk aşaması hormonlar ve kan nörotransmitter seviyelerindeki değişikliklerle ölçülebiliyor ve iki yıla kadar sürdüğü, ardından “eşlik eden aşka” geçtiği düşünülüyor.
Bazı durumlarda daha uzun süre devam ediyor.
99
Bode bunun “hepimizin aynı şekilde sevmediğini deneysel olarak gösteren ilk çalışma” olduğunu söylüyor:
“Bu oldukça açık görünüyor, ancak bilim bunu daha önce göstermemişti. Bu bulguların romantik aşkın evrimi için çıkarımları var. İnsanlar bunu nasıl ifade ettikleri konusunda hala evrim geçiriyor olabilirler.”