Son cemre toprağa düştü: Bilimsel olarak gerçekten cemre düşer mi?

Cemreler toplumda kültürel bir değer taşıyor ama peki gerçekten bir şey düşüyor mu? Bu inanış nasıl ortaya çıktı? Mart ayı bahara nasıl hazırlanıyor? Bir de bu ay neler ekmeli?

Kısa Dalga - Halk kültüründe "baharın habercisi" olarak kabul edilen cemrelerden sonuncusu bugün toprağa düştü.

İlk cemre 20 Şubat’ta havaya, 27 Şubat’ta suya düşmüştü.

Son cemrenin düşmesiyle halk arasında “kocakarı soğukları” olarak da bilinen cemre soğukları, yani cemrelerin düşmesinin ardından gelen yılın son soğuk günleri de başladı. Hatta sözü bile var; “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” der eskiler.

Peki, cemre düşmesi bilimsel midir?

Cevap hayır. Onun asıl önemi folklorik bir inanış olması ve kültürel bir değer taşıması. Çünkü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun dediği gibi; cemrelerle güneş ışınlarının atmosferimizi doğrudan ısıttığı sanılır fakat bilimsel olarak yer yüzeyi, güneş ışınlarını yutarak önce kendi ısınır, sonra atmosfer ısıtır.

Bu inanış nasıl oluştu?

Eskiden yıl, “Kasım, 180 gün” ve “hızır, 185 gün” olarak ikiye ayrılırdı. Kasım; Kasım ayının sekizinde başlar, 46’sında erbain, 86’sında da hamsin girer, kışın en soğuk 90 günü böylece geçer, havalar ısınmaya başlardı.

Cemrelerin de ilkinin, Kasımın 105’inde (19-20 Şubat) “havaya”, ikincisinin Kasımın 112’sinde (26-27 Şubat) “suya”, üçüncüsünün de Kasımın 119’unda (5-6 Mart) “toprağa” düştüğüne inanılırdı.

Yer yüzeyi gerçekte nasıl ısınıyor?

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu bu süreci şöyle açıklıyor:

“Açık bir günde, atmosferin alt tabakasından geçen güneş enerjisi, yer yüzeyi tarafından yutulur. Dolayısıyla yer yüzeyi ısınır. Yüzeydeki hava ısındıkça, yüksekteki havadan daha az yoğun hale gelir. Isınan hava yükselir ve daha soğuk olan hava çöker. Yükselen hava, genişler ve soğur. Su buharı, bulut damlacıkları şeklinde yoğunlaşarak, hal değişim ısısından dolayı, havanın ısınmasını sağlar.

“Bu sırada dünya karbondioksit ve su buharı tarafından yutulup tekrar yayınlanan, kızıl altı ışınları yayınlar. Gazların yoğunluğu, dünya yüzeyinde daha az olduğundan, yutma işleminin büyük kısmı, yüzeye yakın katmanlarda gerçekleşir. Dolayısıyla, atmosferin alt tabakaları aşağıdan yukarıya doğru ısıtılmış olur.”

Mart ayının bahara hazırlanışı

Bu arada Mart ayı, doğanın üzerindeki soğuk örtünün kalktığı ve uyanmaya başladığı zamanın neredeyse her günüyle bir aracısı. Bakalım bu ay neler oluyor:

  • 10-11 Mart: “Kocakarı Soğukları” (Berdül’aczin başlaması)*
  • 12 Mart: Husum fırtınası (yaklaşık 9 gün sürdüğü söylenen “kocakarı soğukları” ile bağlantılı şiddetli rüzgar)
  • 14 Mart: Kaplumbağaların kış uykusundan uyanması
  • 15 Mart: Kırlangıçların ve ebabillerin gelmeye başlaması
  • 21 Mart: Günle gecenin eşitlenmesi, baharın başlangıcı
  • 22 Mart: Mart dokuzu fırtınası
  • 25 Mart: Çaylak fırtınası
  • 27 Mart: Ağaçların tomurcuklanmaya ve yeşermeye başlaması
  • 30 Mart: Çaylakların gelişi

Ekim-dikim takvimi

Mart ayının sebze ve meyveleri de çeşitli; kereviz, enginar, ıspanak, turp, kuşkonmaz, brokoli, enginar, pancar, pazı, havuç, elma, muz ve portakal tadını en yoğun bu ayda veriyor.

  • Meyve veren sebzeler (domates, salatalık, patlıcan gibi) için uygun ekim günleri: 16-23-31 Mart
  • Kök ve gövdesi toprak içindeki bitkiler (havuç, patates, pancar gibi) için uygun ekim günleri: 17-24-25-26 Mart
  • Kompost, gübreleme, transplantasyon gibi işler için uygun günler: 17 Mart
  • Çiçek ve şifalı otların bakımı ve ekimi için uygun günler: 18-19-27-28 Mart
  • Yapraklı sebzeler (lahana, ıspanak gibi) ve sulama için uygun günler: 20-21-22-29-30 Mart.

* Prof. Pertev Naili Boratav, 100 soruda Türk Folkloru isimli kitabında cemre soğuğuna verilen bu ismi şöyle anlatıyor: “Yılın belli mevsimleriyle ilgili kimi inançlarda aylar canlı varlıklar gibi düşünülmüştür. Bir inanışa göre, Nisan gelince sıcağa kavuşup da martla alay eden koca karıya Mart kızmış, Şubattan bir gün almış; soğuk, fırtına geri gelmiş, koca karı da küstahlığının cezasını bulmuş. Mart içinde havayı yeniden kışa çeviren bu güne ‘koca karı fırtınası’ denmesinin sebebi bu imiş. – Ermeni inanışlarında Şubat, umacı, karakoncolos gibilerden bir canlı varlıkmış sanılır; Mart girince çalı dalı ile ya da eski bir çamaşırla bir pösteki ile evin duvarlarına, ahırda yemliklere vurulurken, ‘Şubat dışarı, Mart içeri’ soğuğu cisimlendiren bu zararlı yaratığın kovulacağı düşünülür.”

Yaşam Haberleri