CHP İstanbul İl Başkan adayı Özgür Çelik: '26 ilçe başkanıyla girdim ama bu salonda 39 ilçe başkanıyla çıkacağım'

CHP İstanbul İl Başkan adayı Özgür Çelik, İstanbul İl Kongresi’nde "Halktan, sokaktan, örgütten çıkmıyorum. Genel Başkanımız beni Parti Meclisi üyesi yapsın. Genel Başkanımız beni belediye başkanı yapsın’. Bunu yanlış buluyorum, reddediyorum. O arkadaşlarımıza sokağa, halka dönmeyi tavsiye ediyorum. Yüzünüzü halka dönün. Halk, insanı sokakta yalnız bırakmaz” diye konuştu.

CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi, bugün Haliç Kongre Merkezi’nde yapılıyor. Eski CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ile başkanlık için yarışan Bahçelievler İlçe Başkanı Özgür Çelik’in konuşma sırası için kura çekildi. Kura sonucunda Çelik ilk konuşmayı yaptı.

CHP İstanbul İl Başkan adayı Özgür Çelik, İstanbul İl Kongresi’nde; “Adaylık meselesini hep genel başkanımız üzerinden tartıştılar. Bunun sebebini biliyorum. Sokakta karşılığı kalmamış bazı yerel yöneticiler, halkta karşılığı kalmamış, örgütte karşılığı kalmamış bazı parti yöneticileri, ‘Halk, sokak beni adaylaştırmıyor, o zaman ben bir kavga yaratayım. Bir grup ötekileştireyim, etiketleyeyim, genel başkan karşıtı ilan edeyim. Genel Başkanımız da bunu duysun. Halktan, sokaktan, örgütten çıkmıyorum. Genel Başkanımız beni Parti Meclisi üyesi yapsın. Genel Başkanımız beni belediye başkanı yapsın’. Bunu yanlış buluyorum, reddediyorum. O arkadaşlarımıza sokağa, halka dönmeyi tavsiye ediyorum. Yüzünüzü halka dönün. Halk, insanı sokakta yalnız bırakmaz” dedi.

'TİP’in özgürlük yürüyüşünü buradan selamlıyorum'

CHP’nin 100’üncü yaşında olduğunu vurgulayarak konuşmasına başlayan Çelik, şunları söyledi:

"Bizlere bu güzel Cumhuriyeti armağan eden, ülkemizin ve partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm Milli Mücadele kahramanlarımızı saygıyla, minnetle anıyorum. 100 yıl boyunca partimizde görev yapmış, emek vermiş, başta genel başkanlarımız olmak üzere partimize emek harcayan tüm emekçilerimize sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum. Bugün 8 Ekim. 8 Ekim 1978’de Ankara Bahçelievler’de katledilen Türkiye İşçi Partili gençleri saygıyla anıyorum. Can Atalay için TİP’in özgürlük yürüyüşü devam ediyor. TİP’in özgürlük yürüyüşünü buradan selamlıyorum. Partimiz bugünlerde içinde bulunduğu kongre ve kurultay süreçlerinden mutlaka güçlenerek çıkmak zorunda. Ülkemiz her zamankinden çok partimize ihtiyaç duyuyor. Bu salondaki hepimize ülkemizin çok büyük ihtiyacı var. Bu kongreyi adaletin olmadığı, kurumların çürütüldüğü, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, yoksulluğun derinleştiği, çocukların yatağa aç girdiği, gençlerin geleceğini yurt dışında aradığı, kadınların sosyal yaşamdan dışlandığı, insanlığın ve doğanın tüm zenginliklerinin yalnızca sermayenin çıkarları için kullanıldığı, emekçilerin ‘kimsesiz kaldık’ diye feryat ettikleri bir ortamda yapıyoruz."

'İstanbul’dan yayılan umutla Türkiye’yi aydınlatmaya başlayacağız'

"Ülkenin içinde bulunduğu durumu uzun uzun anlatmaya niyetim yok. Çünkü hepimiz bu durumu, sizlerle birlikte her gün tecrübe ediyoruz. Şunu biliyoruz. 2023 seçimlerinin bir umut kırılması yarattığını biliyoruz. Seçim sonrası ilçemde yaptığım ziyaretlerde konuştuğum her yaştan, her kesimden insanımızda gördüm ki toplumumuzda bir umut kırılması var, seçmenimizde bir umut yorgunluğu var. Bilinmelidir ki halkımız bu sonucu kabul etmedi. Partimize umut bağlayan milyonlara özeleştiri vererek yeniden kucaklaşmamız gerektiğini biliyoruz. Bunun için asla mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Sizlerle birlikte çok çalışacağız. Bu nedenle bugün burada İstanbul İl Kongremizi tarihi bir dönüm noktası olarak görüyorum. Bana göre tarih, bugünkü kongremizi yazacak, buradan çıkacak iradeyi yazacak, buradan çıkacak umudu yazacak. Bu kongre, İstanbul örgütümüzü ayağa kaldıracak. İstanbul’dan yayılan umutla Türkiye’yi aydınlatmaya başlayacağız."

'26 ilçe başkanıyla girdim ama bu salonda 39 ilçe başkanıyla çıkacağım'

"İstanbul’un ilçelerine göre farklı farklı çalışmalar uygulayacağız. Çünkü biliyoruz ki Kadıköy’ün gerçekliğiyle Arnavutköy’ün gerçekliği aynı değil. Beşiktaş’ın gerçekliğiyle Bağcılar’ın gerçekliği, sosyoekonomik yapısı aynı değil. Kara düzen, ‘mış’ gibi çalışmalar yerine hedef kitlemizi doğru belirleyerek hedef gruplarımızla çalışmalar yapacağız. İstanbul’da üye sayımızı 500 binin üzerine çıkartacağız. İl başkanlığımız genel merkezimizde, büyükşehir belediyemizde, ilçe başkanlarımızla, ilçe belediyelerimizle tam bir uyum içerisinde çalışacak. Ne olursa olsun tam bir uyum içerisinde çalışacağız. Ben bu salona 26 ilçe başkanıyla girdim ama bu salonda 39 ilçe başkanıyla çıkacağım. İlçe başkanlarımız karar alma süreçlerinin öncüsü olacak. Gençlik ve Kadın Kollarımıza bütçe hakkı tanıyacağız. Gençlerimize akademik destek sağlayacağız. Gençlerin ve kadınların kota uygulamasının seçilebilir sırada olmasının mücadelesini vereceğiz."

'Demokratik kitle örgütleriyle ve sokakla sürdürülebilir ilişkiler geliştireceğiz'

Çelik konuşurken salonun balkonunda bulunan iki grup arasında kavga çıktı. Tarafları sakin olmaya davet ettikten sonra Çelik, şöyle devam etti:

"Birinci yılımızda seçimsiz kongre gerçekleştireceğiz. Bütün örgütümüzün önerilerini, eleştirilerini, değerlendirmelerini alacağız ve yol haritamızı güncelleyeceğiz. Parti okulumuzla uyumlu çalışacağız. İlçelerimizde paneller, söyleşiler, konferanslar ne yazık ki yasaklanmıştı. Konferansların, panellerin yapılmasının önünü açacağız. İlçe binalarımızda, il binamızda sosyal demokrasi, Türkiye’ye uygun koşullarda anlatılacak, iklim krizi anlatılacak. Deprem bilinçlendirme panelleri yapacağız. Deprem anlatılacak. Yoksullukla mücadele ile ilgili konferanslar yapacağız. Ön seçimi hep birlikte savunacağız. Sandığı örgütün önüne koymak için hep birlikte savunacak mıyız ön seçimi? Dönem kuralını savunacak mıyız? Sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini Türkiye’ye özgü koşullarla anlatacağız. Özgürlük, eşitlik, dayanışma, emeğin üstünlüğü, zenginliğin hakça bölüşümünü ve toplumsal barışın yılmaz savunucusu olacağız. Sendikalarla, sivil toplum kuruluşlarıyla, demokratik kitle örgütleriyle ve sokakla sürdürülebilir ilişkiler geliştireceğiz."

'Haftalardır delegeler neden baskı altına alınıyor'

"Şu anda bu salonda 300’ün üzerinde dernek, sivil toplum kuruluşu var. Günlerdir onlar beni arıyorlar. ‘Sana ne yapabiliriz? Maddi manevi yanında nasıl destek olabiliriz’ diye adaylığımız bir heyecan yaratmışsa, adaylığımız bir enerji yaratmışsa insanların meseleye bu kadar güçlü sahip çıkması, beni ancak ve ancak mutlu eder. Tabii Sayın Başkanımız, 600 delegenin seçildiği, doğallarla beraber 650 delegenin olduğu bir kongre olarak söyledi. O rakamı da düzeltmek lazım. Üzülerek ifade ediyorum ki Fatih İlçe Kongresi iptal edildiği için 589 delege seçilmiş oldu. 650 delegenin yarıştığı bir seçimde billboardlara ne gerek vardı dersek o zaman günlerdir, haftalardır neden Türkiye’nin dört bir yanından delegeler baskı altına alınıyor? Onu da bir düşünmek lazım."

'Sayın Canpolat’la birlikte el ele kol kola çıkarak İstanbul’un mücadelesini, demokratik mücadelesini hep birlikte vereceğiz'

"6 ay sonra yerel seçimler var. İstanbul örgütü çözümleriyle, gücüyle bu seçime bir kez daha damgasını vuracak. İstanbul’un kentsel dönüşümden depreme, kent yoksulluğundan göç sorununa, işsizlikten barınmaya geniş bir yelpazede merkezi yönetim kaynaklı çok ağır sorunları var. İstanbul örgütümüzle büyükşehir belediyemizle, ilçe belediyelerimizle, ilçe başkanlıklarımızla yeni bir sınavın planı hazırlayacağız ve İstanbul halkına sunacağız. 25 yıllık kent talanına karşı İstanbul Büyükşehir Belediyemizin 4,5 yılda verdiği büyük mücadeleyi sokak sokak, kapı kapı komşularımıza anlatacağız. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun adil, yeşil, yaratıcı İstanbul vizyonunu bütün İstanbullularla paylaşacağız. Bunu gerçekleştirmek için bu kongrenin sonucunda tüm örgütümüzle birlikte demokratik bir biçimde yarıştığımız Sayın Canpolat’la birlikte el ele kol kola çıkarak İstanbul’un mücadelesini, demokratik mücadelesini hep birlikte vereceğiz."

'Bizim kavgamız, kendi yol arkadaşlarımızla değil, bizim kavgamız bu bozuk düzenle'

"Ailem burada. Bugüne kadar onların başını hiç öne eğdirmedim. Ailemin huzurunda hepinize söz veriyorum. Bu güzel ülkemiz için doğruluktan, dürüstlükten ayrılmadan var gücümle çalışmaya devam edeceğim. Üretmeye devam edeceğim. Çalışmaya devam edeceğiz. Bu kongre ne yazık ki hep başka zeminlerde tartışıldı. Hep oranın adayı, buranın adayı tartışmaları üzerinden bir süreç yürütüldü. Asıl konuşulması gereken konuşulmadı. Asıl mesele olan iki il başkan adayının perspektifleri, vizyonu, yol haritaları, örgütlenme modelleri konuşulmadı. Bu kongrede delegelerimizle görüşürken, örgütümüzle konuşurken sürekli bu yaklaşıma vurgu yaptım. Bugüne kadar bu yaklaşımdan hiç taviz vermedim. Çünkü bizim kavgamız, kendi yol arkadaşlarımızla değil, bizim kavgamız bu bozuk düzenle, bizim kavgamız otoriter baskıcı yönetimle, bizim kavgamız genel başkanımız hakkında uyduruk dava açanlarla, bizim kavgamız il başkanımıza, Sayın (Canan) Kaftancıoğlu’na siyaset yasağı getirenlerle, bizim kavgamız büyükşehir belediye başkanımıza siyaset yasağı getirmeye çalışanlarla."

'Yüzünüzü halka dönün. Halk, insanı sokakta yalnız bırakmaz'

"Adaylık konusunun, ne yazık ki bu kongrede de böyle oldu. İl kongresinde değil sadece, ne yazık ki ilçe kongrelerinde de böyle oldu. Adaylık meselesini hep genel başkanımız üzerinden tartıştılar. Hep genel başkanımız üzerinden adaylık süreci yürüttüler. Bunun sebebini biliyorum. Üzülerek ifade ediyorum. Bunları basına açık bir toplantıda konuşmak istemezdim ancak sokakta karşılığı kalmamış bazı yerel yöneticiler, halkta karşılığı kalmamış, örgütte karşılığı kalmamış bazı parti yöneticileri, ‘Halk, sokak beni adaylaştırmıyor, o zaman ben bir kavga yaratayım. Bir grup ötekileştireyim, etiketleyeyim, genel başkan karşıtı ilan edeyim. Genel Başkanımız da bunu duysun. Halktan, sokaktan, örgütten çıkmıyorum. Genel Başkanımız beni Parti Meclisi üyesi yapsın. Genel Başkanımız beni belediye başkanı yapsın’. Bunu yanlış buluyorum. Bunu reddediyorum. O arkadaşlarımıza sokağa, halka dönmeyi tavsiye ediyorum. Yüzünüzü halka dönün. Halk, insanı sokakta yalnız bırakmaz."

'Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, hepimizin genel başkanı'

"Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, hepimizin genel başkanı. Genel Merkezimiz hepimizin evi. Genel Başkanımız için 6 yıldır ilçe başkanlığı dönemimde, öncesinde ve özellikle 14 ve 28 Mayıs’ta en çok çalışan yol arkadaşlarınızdan bir tanesiyim. Beni sabah saat 6’da Şirinevler metrobüs durağında ‘Günaydın Bahçelievler’ projesinden tanıyorsunuz. Beni gündüz derneklerde, sokaklarda, muhtarlarda tanıyorsunuz. İşte Bahçelievler’in muhtarları, dernekleri, sivil toplum kuruluşları burada. Beni, seçim kampanyası Ramazan ayına denk geldiği için gecenin saat 2-3’ünde sahur programlarında Şirinevler’de, Yenibosna’da, Kocasinan’da çay ocaklarından tanıyorsunuz. En çok çalışan arkadaşlarınızdan bir tanesiyim. Genel Başkanımız için en çok çalışan arkadaşlarımızdan bir tanesiyim. Hepimizin Genel Başkanımıza sonsuz ve büyük saygısı var. Genel Başkanımız çok büyük bir yoldan geliyor. Büyük bir mücadeleden geliyor. Genel Başkanımız, adalet yürüyüşünün öncüsü. Belki bizler gidip o adalet yürüyüşünün bir bölümünde yürüdüğümüz için, içinde olduğumuz için o adalet yürüyüşünün büyüklüğünü bilmiyoruz. Belki bugün göremiyoruz ancak nasıl kitaplar Gandi’nin Hindistan yürüyüşünü yazıyorsa, nasıl kitaplar Afrika’da Mandela’nın mücadelesini yazıyorsa 20-30 yıl sonra kitaplar Genel Başkanımızın adalet yürüyüşünü yazacak."

'Sayın Ekrem İmamoğlu’nun listeye yazılmaması siyasi nezaketsizlik'

"Genel Başkanımız toplumun tüm kesimleriyle kucaklaşan, toplumun tüm kesimleriyle iletişimi olan Genel Başkanımızı bu kongre tartışmalarının bir öznesi hâline getirmeyi yanlış buluyorum. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızı da bu kongre süreçlerinde tartışmayı yanlış buluyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu, partimizin ilçe başkanlığını yapmış. 2014’te İstanbul’da AKP’nin elinden aldığımız tek belediye olan Beylikdüzü’nü kazanmış. 25 yıl sonra İstanbul’da haramilerin saltanatına son vermiş, İstanbul’u Haramilerin saltanatından kurtarmıştır. Kaldı ki 6 ay sonra hep birlikte bir yerel seçime gideceğiz. Genel Başkanımız, sayın başkanımızın adaylığını ifade etti. Başkanımız ‘İstanbul için bir yürüyüş başlatıyoruz’ dedi. Hazır yeri gelmişken bir eleştiriyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Önce bir güzelliği söyleyelim. Divan Başkanımız Sayın Çetin Soysal iki listede de var. Diğer listeyi yapan arkadaşlara da beyazı yapana da kırmızı listeyi yapanlara da teşekkür ediyorum. Bu bir nezaket örneğidir ancak Genel Başkanımızın adaylığını açıkladığı, 6 ay sonra yerel seçime gideceğimiz Sayın Ekrem İmamoğlu’nun listeye yazılmamasının da iki listeden birine yazılmamasının da siyasi nezaketsizlik olduğunun altını çizmek istiyorum."

'Gezi’ye özgürlük’, ‘Berkin’e (Elvan), Ali İsmail’e (Korkmaz) adalet' diyenlerin adayıyım'

"Peki, kimin adayı Özgür Çelik? Çok yazıldı çizildi sosyal medyada. İlçe başkanlarımızın, il delegelerimizin, Kadın Kollarımızın, Gençlik Kollarımızın, ‘Gezi’ye özgürlük’, ‘Berkin’e (Elvan), Ali İsmail’e (Korkmaz) adalet’, ‘Tutuklu gazetecilere ve siyasetçilere adalet’, ‘Doğa ve çevre katliamlarına dur’ diyenlerin, demokratik bir Türkiye mücadelemizin adayıyım. Uzun bir yoldan geliyorum. Pir Sultan Abdal’ın doğduğu topraklardan geliyorum. Aşık Veysel’in şehrinde geliyorum. 2 Temmuz alanlarından, 1 Mayıs meydanlarından geliyorum. Gezi mücadelesinden geliyorum. ‘Yaşasın tam bağımsız Türkiye’ diyen Denizlerin inancıyla geliyorum. ‘Bağımsızlık ve özgürlük benim karakterimdir’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden geliyorum."

Çelik, konuşmasını; 2009 yılında yaşamını yitiren Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Onursal Genel Başkanı Türkan Saylan için yazılan şiiri okuyarak tamamladı.

Kısa Dalga Tv Haberleri