TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığı bütçesinin görüşmelerinde söz alan TİP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, özetle şöyle konuştu:
“Aksoy araştırma, bir araştırma yapmış geçtiğimiz mayıs ayında. Bu ülkede yaşayan insanların yüzde 15’i, yargının tarafsız ve bağımsız olduğunu düşünüyor. Sadece yüzde 15’i böyle düşünüyor. Geri kalan yüzde 85’i diyor ki ‘Bu ülkede ne tarafsız ne bağımsız bir yargı var’. Bunu sadece ben ya da biz, muhalifler söylemiyor. AKP’li ve MHP’li milletvekillerinin söylediklerine takılmamak gerek. Çünkü AKP’li seçmene soruyorlar, yüzde 72’si; MHP’li seçmene soruyorlar, yüzde 80’i ‘Ben yargıya güvenmiyorum. Tarafsız ya da bağımsız olduğunu düşünmüyorum’ diyor. Şimdi Sayın Bozdağ, bu sonuçlar bile Adalet Bakanı’nın istifa etmesine yeter. Buna rağmen siz ne yapıyorsunuz? Geldiniz, bize burada fıkra anlatıyorsunuz.
Şenyaşar ailesi, Gar katliamı...
Yani şu kitapçıkta emeği geçen herkese tek tek teşekkür mü edilir ne denir bilmiyorum. 20 yıllık AKP özetinin bir ironisini çıkart deseler aha anca bu kadar çıkartılır. Ben avukatım biliyor musunuz? İşini yapamayan, işini yaptırtmadığınız avukatlardan biriyim. Siz, bana burada gelmişsiniz, ‘lekelenmeme hakkı, mağdur odaklı adalet, efendim kadına yönelik şiddete sıfır tolerans, çocuğun etkin korunması’… Neler neler var. Vallahi ellerinize sağlık. Yani dedim ya bu bir fıkra. ‘Mağdur odaklı adalet’ demişsiniz ya sormak lazım; Somada katledilen madencilerin katillerine hak ettikleri cezayı verdiği için hokus pokusla görevlerinden ettiğiniz 12. Ceza Dairesi, Yargıtay’ın hakimleri var ya onların haberi var mı acaba sizin bu mağdur odaklı adalet anlayışınızdan? Ya da bir AKP milletvekilinin korumaları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar’ın haberi var mı bu çok adaletli tutumunuzdan? Ya da 10 Ekim Gar katliamında yakınlarını kaybedip 7 yıl sonra ancak sayın mahkemelerinizden bir keşif talebi alabilen 10 Ekim ailelerinin mesela haberi var mıdır?
Yeriniz bakanlık değil, sanık sandalyesi
Gerçekten ben kime ne anlatıyorum bilmiyorum. Kendi yargısını kendisi sağlamaya çalışan ilkel bir orman kabilesine döndü koca bir memleket sizin yüzünüzden. Yani size şunu sormak isterim: Bu kadar rezillik yetmedi mi? Yani şunu demenizi çok isterdim. ‘Artık bir parça liyakatle hakim-savcı ataması yapalım.’ Ama bunu diyebilecek biri olsaydınız o sandalyede zaten oturuyor olmazdınız. Siz ki döneminizde atadığınız hakim-savcıların yüzde 40’ı FETÖ’den ihraç edilmiş bir bakansınız. Sizin yeriniz bakan sandalyesi değil, sanık sandalyesidir Sayın Bozdağ.” (ANKA)