OVP, temelde enflasyonu düşürmek istiyor. Bunun için öngördüğü sıkılaştırmanın tüketim tarafı hedeflerini, Bakan Şimşek’in açıklamasına göre ücret ve maaşıyla geçinen kesimleri, emeklileri parasız pulsuz bırakarak gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Faturayı, Türkiye’yi tek hane enflasyondan (TÜİK’e göre) % 85 enflasyona getiren ve 10 yıl kaybettiren iktidarın önüne koymak yerine emekçilerin önüne koyuyor.
---------------------------
Türkiye’de tek hane enflasyon yok muydu?
2012 yılında enflasyon %6.2 değil miydi?
Dört yıl boyunca tek hane devam etmedi mi?
2016’da enflasyon % 8.5 değil miydi?
Şimdi bize program açıklayıp 2026’da enflasyonumuz yeniden tek hane olacak “müjdesi” veriyorlar. Hedef tutarsa 10 yıl sonra ancak yeniden tek hane enflasyona dönülmüş olacak... Peki bu 10 yılı bize kim kaybettirdi?2021yılı başında %15 olan enflasyonu, 1.5 yıl içinde yüzde 85.5’e çıkarma “başarısını” gösteren kimdir?
OVP ile enflasyonu tek haneye indirme vaadinde bulunan yeni ekonomi yönetiminin müjdesi de şu: “Bundan sonra ücret – maaş artışları hedef enflasyona göre belirlenecek” (Şimşek)
Maksat? Maksat enflasyonumuz düşsün?
Enflasyonu, Erdoğan’ın Nas’ı patlatıyor da fatura neden emekçilerin önüne konuluyor? Kendi siyaset, seçim ve İslamcı rejim projelerini takip ederken göz göre göre gelen iktisadi krizin faturasını, bir kısım iktisatçı da vatandaşa “rasyonaliteye dönüş” diye pazarlıyor. Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu’nun çok yerinde olarak dikkat çektiği gibi, “OVP’yi, Albayrak-Nebati cahiliye döneminin parantezini kapatmak şeklinde yorumlayan kanaat ehli”, paraya çevrilecek yeni bir hikaye bulmuş olmanın neşesine kapılmış olabilir ama biz yine de gerçeğe işaret edelim: “21 yıldır tüm politikalar - kadrolar Saray rejiminin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Şimdi Şimşek’in-Erkan’ın tasarımıyla emek karşıtı bir kemer sıkma dönemi başladı!”
Olan bu. İktidarın, kararlı, günden güne adım atarak İslamcı bir rejim rotası izlediği bir sürecin içindeyken, güvertede rasyonalite halayında mendil sallamak memleketin geleceğine hizmet etmiyor.
Hepimiz biliyoruz ki bu “rasyonel politikaları” döviz sıkışıklığına borçluyuz.
Saray’a acil döviz lazım. Gelsin Şimşek, gelsin faiz artışı, gelsin “rasyonalite” gelsin Batılı kreditörlere selam çakış, yüzünü Batı’ya dönmeler filan...
YÜKSEK VERGİ ARTIŞLARI GELEBİLİR
Açıklanan OVP’de çok yüksek oranlı vergi artışları, çok yüksek faiz harcamaları öngörülmüş. Dolar kuru da enflasyondan yüksek artacak deniliyor.
Bu rakamlar, OVP’nin faturasının emekçilere çıkacağının bir başka göstergesi. Çünkü bu hedefler ancak ve ancak yüksek vergi artışlarıyla, sosyal harcamalardan pay keserek gerçekleşebilir. Ağızdan çıkan son baklaya göre ücret artışlarının hedef enflasyona göre yapılacağının ilanı ise ”sıkılaştırmanın” tüketim tarafı hedeflerini, doğrudan doğruya ücret ve maaşıyla geçinen kesimleri parasız pulsuz bırakarak gerçekleştireceğinin ilanı demek!
OVP HEDEFLERİNE GÜVENİLEBİLİR Mİ
OVP’deTürkiye ekonomisinin 2024’te %4 ile potansiyeli çerçevesinde büyüyeceği öngörülmüş. Enflasyon tahmini %65’e çekilmiş ama 2024 için – nasıl olacaksa- çok sert bir düşüş öngörülerek %33 hedeflenmiş...İktisatçılar genellikle bu iki rakam üzerine tartıştılar ve yüzde 4 gibi görece yüksek bir büyüme ile enflasyonda sert bir düşüş öngörüsünün örtüşmediğine dikkat çektiler. Büyüme projeksiyonlarında tüketimdeki sert düşüş öngörüsü de yüksek büyüme ile çelişkin duruyor.
Enflasyondaki sert düşüşle çelişkin duran bir başka gösterge de yüksek geçişkenlik gösteren dolar kuru tahminleri. Ortalama dolar kuru; 2024 için 36,8 TL, 2025 için 43,9 TL, 2026 yılı için de 47.8 TL görünüyor. Asıl dikkat çekici olan yıldan yıla ortalama kur artışlarının, her yıl için öngörülen enflasyon hedefinin üzerinde olması...2024 için enflasyon yüzde 33, dolar kurunda %54 artış; 2025 için enflasyon yüzde 15.2 ama dolar kurunda % 19,3; 2026 için enflasyon % 8.5 ama dolar kuru için % 8.9 artış öngörülmüş.
Bu konularda şüphe ileri sürülmesinin nedeni AKP’nin “hedef” açıklamayı, bir çeşit hayal satışına dönüştürmüş olması. Mesela, 2023 yılını bitirmek üzereyiz.
- 12 yıl önce, 2023’te Türkiye ekonomisinin 2 trilyon dolar büyüklüğe ulaşacağı ilan edildi... Bu OVP’de 1 trilyonu ancak geçebileceği söyleniyor.
- Kişi başına gelirin 25 bin doları bulacağı ilan edildi, bu OVP’ye göre 12 bin 415 dolar olacak
- İhracat 500 milyar doları bulacak diye ilan edildi, bu OVP’de 255 milyar dolar olacağı söyleniyor.
Bütün hedeflerde ancak yarısı düzeyinde kalınmış!
Daha fenası... Geçen yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Herkes hesabını 2023’te enflasyonun yüzde 20 olacağına göre yapsın” dememiş miydi? Ama şimdi OVP %65 olacak diyor!Bir önceki OVP’nin %24,9, Merkez Bankası’nın bir önceki (ocak ayı) enflasyon raporunun yüzde 22,3, Merkez Bankası’nın temmuz enflasyon raporunun yüzde 58, son faiz artışındaki PPK metninde yüzde 62 olacak denilen 2023 enflasyonu için OVP % 65 olacak diyor .Bir yıl için 6 farklı rakam!
OVP’DE NE YOK?
OVP’de ne yok, dersek, şunları sayabiliriz:
- Adalet yok. Sermaye yanlısı sıkılaştırıcı ortodoks program, emekçilere işsizlik, ücret artışlarının enflasyonun altında kalmasını vaat ediyor. Emekçiye yük var, destek yok.
- Türkiye ekonomisini cari fazla veren bir ekonomiye dönüştürecek, istikrarlı bir büyüme içinde tutacak, zoraki, tacizkar önlemler yerine yatırım iklimi yaratacak yapısal reformlar yok.
- Çıpa yok! Kendi kendini test edeceği kurallar yok.
- Dolarizasyonu kırmak için TL faizlerinin enflasyonun üzerinde olması gerekiyor. Ama böyle bir enstrüman yok.
- Verimsiz harcamaları, ganimetçi yağmayı, şatafat harcamalarını önleyecek kati kriterler, hedefler yok.
- Şeffaflık artırıcı düzenlemeler yok. İhale Kanunu’nun aslına döndürülmesi ve AKP gediklerinin kapatılması yok. Tüm kurumların kapsanması yok.
- Devletin özel sektörle yaptığı tüm ihale sözleşmelerinin açıklanması yok.
- Demokrasiye, hukuka dönüş yok...