Kısa Dalga - Kadınlar olarak zor zamanlardan geçiyoruz… Bu ülke hep zordu da, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırıldığı, 6284 sayılı yasanın hedefte olduğu şu son zamanlarda, üst üste işlenen kadın cinayetleri bu zorluğu katmerleştirdi.
Son bir haftada vahşice öldürülen İkbal ve Ayşenur’u, cinsel istismar nedeniyle öldürülen Sıla bebeği, kendisinden haber alınamayan Buse’yi, Beyoğlu’nda sokak ortasında tecavüz girişimine uğrayan genç kadınları konuştuk…
Ondan önce de Narin gündemimizdeydi…
Sonra Miss Turkey 2024 birincisi İdil Bilgen.
Güzel olup olmadığına dair yorum yapacak cüreti bulanların, genç bir kadını nasıl linçlediğini izledik…
Yani kadınlara hayatı dar eden erkek şiddeti ve bu şiddeti besleyen politikalar her daim bu ülkenin gündemi.
Bizim bugün İlişki Durumu’nda konumuz İdil Bilgen üzerinden yeniden tartışmaya açılan güzellik kavramı. Kadınlara yapılan bu dayatma. Hayatımıza giren botokslar, bişektomi, liposuction…
Güzellik kriteri neye göre belirleniyor? Bize seçme özgürlüğü bırakılıyor mu gerçekten?
Konuğumuz araştırmacı yazar Tuğba Sivri…
Osman Oğuz Çetin’in prodüksiyonunu yaptığı videocastimiz İlişki Durumu yayında…
Buyurun sohbete…
-Endüstri geliştikçe, ‘güzellik seçme’ meselesi daha tartışmalı hale geldi. Ne kadar tercih edebiliyoruz?
-Ergenlik, bedendeki değişimle ilgili en sıkıntılı dönem. Kadınların öz değeri görüntü üzerinden verildiğinde, genç kadınlar kendini sevmemeye başlıyor. Güzelsen değerlisin anlayışı maalesef her yerde…
-Yarışmalar kapitalist kültürün belirlediğinin en net örneği. Güzellik kadının başarısının kriteri olarak görülüyor.
-Bu güzellik algısı ilişki anlayışımızı da aşk anlayışımızı da etkiliyor. Güzel ya da yakışıklı olmak mıdır insanı birbirine yaklaştıran. İmajın bu kadar önemli bir olduğu dönem herhalde hiç olmamıştır.
- Seçme özgürlüğü meselesi çok neoliberal bir söylem. Bu dönemde neyi seçiyoruz?