ESRA TOKAT
6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerde meydana gelen depremlerde bölgede toplam 11 bin 699 eğitim kurumu depremden etkilendi. Yaklaşık 4 milyon 100 bin öğrenci ve yaklaşık 226 bin 593 eğitim emekçisi de depremden etkilendi. Türkiye’deki tüm öğrencilerin yüzde 21,4’ü depremin yaşandığı 11 ilde eğitim alırken, öğretmenlerin ise yüzde 19,1’i bölgede görev yapıyor.
Eğitim İş tarafından hazırlanan Deprem Raporu’na göre Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı 20 bin 340 eğitim binasının sadece 8 bin 162’si tetkik edildi. Bu binaların 72’si (428 derslik) yıkıldı, 504’ü (3 bin 739 derslik) ağır hasarlı ve acil yıktırılması gereken, 331’i (3 bin 693 derslik) orta hasarlı, 2 bin 533’ünün ise (30 bin 961 derslik) az hasarlı olduğu ortaya çıktı. Şu an bölgedeki resmi okul ve Milli Eğitim Bakanlığı’na ait kurumların son durumu ile ilgili resmi makamlarca bir veri paylaşılmadı.
'Sorunların artarak devam ediyor'
Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Kısa Dalga Podcast’te Esra Tokat’ın konuğu oldu ve bölgedeki eğitimi ve koşullarını anlattı.
Deprem bölgesinde eğitime dair çalışma ‘yapılıyormuş’ gibi yapıldığını ifade eden Özbay, “Eğitim ‘varmış’ gibi yapıldığı gibi yapıldı tıpkı. Öğrenme açısından ilave bir destek de sunulmadı öğrenciler için. Özellikle yaşanan travmalara yönelik sorunları çözücü çalışmaların yeterli olmadığını daha geçtiğimiz günlerde gittiğimiz de gördük. Açıkçası yapılan çalışmalar daha çok basına, kameralara ‘deprem bölgesinde de biz eğitimi başlattık, bakın her şey normale döndü, devlet artık buradaki sorunları çözdü’ görüntüsü vermek içindi. Bu fotoğraf verildi yalnızca. Bölgeye gitmeden eğitim ortamları hazırlandı, çocuklarla birlikte güzel fotoğraflar vererek kamuoyunun buradaki algısını yönetmek istediler. Bizler depremin 7’nci ayında gittiğimizde ise sorunların artarak devam ettiğini gördük” dedi.
'Öğrencilerimiz adeta şantiye içinde eğitim görüyorlar'
“Öğrencilerimiz adeta şantiye içinde eğitim görüyorlar” diyen Özbay, “Sağlam gibi görünen binaların da ya çatısında sorun var ya da başka yerinde. Öte yandan içme sorunu var. Yani çözülmüş hiçbir şey yok aslında. Yeni gelen öğretmenlerin 10 kişi bir arada kaldığını görüyoruz çadırlarda, konteynerlerde. Konteynerlerde ise Şofben konulmuş ama topraklaması iyi değil, elektrik çarpabilir diyor elektrikçiler" ifadelerini kullandı ve şunları söyledi:
'50 kişilik sınıflar gördük'
"Eğitim enkaz altında bölgede. Okul içinden okul çıkarma sihirbazlığını gördük. Deprem bölgesinde 4-5 okulun aynı yere sıkıştırıldığını gördük. 50 kişilik sınıflar olduğunu duyduk. Öğrencilerin sıralarda 3’erli oturduğunu yine de yetmediğini duyduk. Öğretmen ihtiyacı hala giderilmedi. Materyal ihtiyacı artarak devam ediyor. 7 ayın sonunda eğitim-öğretim başladığında okullarla ilgili tespitler ve tadilat başlar mı? Bir tarafta yıkık duvarlar var bir tarafta eğitim. Eğitim enkaz altında ne yazık ki. Geleceğimiz olan çocuklar ise tozun toprağın içinde. Okula ulaşımları ile ilgili bir çözüm yok. Tamamen herkes kendi kaderine terk edilmiş durumda."
'Şirket yönetirmiş gibi gündelik karlarını düşünüyorlar'
“Şirket yönetirmiş gibi gündelik karlarını düşünüyorlar ama eğitim dediğimiz şey geleceğinizi ilgilendiriyor. Dolayısıyla eğitime yaptığınız yatırım geleceğinizi ilgilendiriyor. Ama bunlar gündelik, sadece seçimlerde oy devşirmeye yönelik siyaset yürüttükleri için kadrolu, güvenceli, gerçekten çocuklara duygusal ve mental olarak gerektiği gibi yaklaşacak öğretmenleri istihdam etmek yerine onları güvencesiz, yarısından daha az paraya çalıştırıyor. Sosyal ve özlük haklarından yoksun çalıştırıyor ki istediği zaman atabilsin, istediği zaman alabilsin."