AK Parti Kılıçdaroğlu’nu istiyor!

Kemal Bey “partiyi kayyuma bırakmayız” diyerek “mutlak butlan” kararı çıktığında, mahkeme yoluyla partinin başına geçmeye hazır olduğu mesajını veriyor.

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

“CHP’ye kayyum” davasına 6 gün kaldı.

İktidar kanadının tercihi kulislere şu cümle ile yansıyor:

“Bizim için en iyi seçenek Kılıçdaroğlu.”

XXX

Uygulamadaki senaryo şöyle özetlenebilir:

İmamoğlu engellendi.

Yavaş da engellenecek.

Sıra Özgür Özel’e geldiğinde…

Dokunulmazlığı kaldırılıp dosyalar açılarak Cumhurbaşkanlığına aday olması imkansız hale getirilecek.

Bir tek kişinin yolu açılacak.

Kemal Kılıçdaroğlu…

XXX

İktidar kanadı, “Kayyum Kılıçdaroğlu’nun” öfke odağına oturacağını ve aday olması durumunda kendi partisinden bile oy alamayacağını düşünüyor.

Tercihin ana sebebi bu.

Oysa…

İmamoğlu, Yavaş ve Özel’in yasaklandığı bir ortamda kim aday gösterilirse gösterilsin tepki oylarıyla büyük bir patlama yapabilir.

Kritik soru şu:

“Kim aday gösterilirse gösterilsin” tanımlaması Kemal Kılıçdaroğlu’nu da kapsar mı?

Çünkü…

Kemal Bey “partiyi kayyuma bırakmayız” diyerek “mutlak butlan” kararı çıktığında, mahkeme yoluyla partinin başına geçmeye hazır olduğu mesajını veriyor.

Tıpkı İstanbul İl Başkanlığı koltuğuna mahkeme kararıyla oturmayı içine sindiren Gürsel Tekin gibi.

İşte bu yüzden…

Parti tabanı Gürsel Tekin’e gösterdiği tepkiyi Kemal Kılıçdaroğlu’na da gösterebilir.

Parti bölünebilir.

Yeni bir siyasi oluşum gündeme gelebilir.

XXX

İktidarın kendisini istediğini Kemal Bey de biliyor.

Bunu bile bile partinin başına geçmeye hazırlanıyor.

Daha sonra…

Cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını söylemek mümkün mü?

Değil.

Çünkü…

Seçimi kaybettiği kurultayda “rüşvet dağıtıldığına” o da inanıyor.

Kemal Bey’e bir soru:

Rüşvet dağıtıp partinin başına geçmekle, mahkeme kararıyla partiyi ele geçirmek arasında “ahlaken” bir fark var mı?

XXX

Tepki toplayacak eylemlerde arkasına sığınılan cümle şu:

-“Partiyi sahipsiz bırakmamak.”

Diğer alternatiflerin önü tıkandığında, Kemal Kılıçdaroğlu “partiyi sahipsiz bırakamam” deyip aday olabilir.

Oysa…

CHP’nin sahibi kişiler değil halktır.

Kemal Bey olmadan da kendi ayakları üzerinde durabilir.

Özgür Özel bunu kanıtladı.

O da giderse başka gençler bayrağı devralacaktır.

Bunun için Kılıçdaroğlu’nun kayyumluğuna gerek var mı?

Kemal Bey kayyum olmayı reddetse, dışarıdan bir memur atansa CHP yönetiminin bu bariyeri aşması daha kolay olmaz mı?

Şimdi yapılan ne?

Kemal Bey’i kayyum atayıp partililerin önüne yıkılamaz bir bariyer oluşturmak…

XXX

Haksızlık etmemek için bir de Kılıçdaroğlu cephesinden bakalım:

CHP’yi sağ kesimden de oy alarak yüzde 48’e ulaştıran liderdir Kemal Bey.

İmamoğlu başta olmak üzere parti yönetiminin hatası, seçimi kazandıktan sonra Kılıçdaroğlu’nu görmezden gelmektir.

Kemal Bey, Deniz Baykal’a bunu yapmadı. Her fırsatta görüşünü aldı. Hatta seçim bölgesi Antalya’da tüm adayları belirleme yetkisini Baykal’a verdi.

CHP’nin yeni yönetimi ne yaptı?

Kemal Bey’in tavsiyelerini dikkate almadılar ve onu kızdıracak her türlü adımı attılar.

Bu durum hazımsızlık yaratmış olabilir, ama CHP’nin kurumsal kimliğini güçlü tutmak kişilerin siyasi ikbalinden daha önemli.

Hatırlatalım:

CHP’nin 2. Genel Başkanı İsmet Paşa bile kurultayda kaybedince ayağa kalkıp düğmesini ilikleyerek Ecevit’i tebrik etmişti…

Köşe Yazıları Haberleri