TELE1’e casusluk suçlaması ile kayyım atandığını ve sunucularından Merdan Yanardağ’ın da aynı suçlama gözaltına alındığını İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı açıklaması ile öğrendik. Çok geçmeden aynı soruşturma dosyasından Ekrem İmamoğlu, Merdan Yanardağ ve Necati Özkan'ın tutuklanmasına karar verildi. Soruşturma ve tutuklama konusunda değerlendirme yapmak ne haddimize. Korku diye bir şey var, korkuyor insan, ben de korkuyorum.
TELE1’e kayyım atanmasından sonra https://www.tele1.com.tr'deki internet haberlerine son verilmiş gibi. En son haberler 24 Ekim 2025 tarihli. 24 Ekim’den sonra sadece 29 Ekim 2025’te Atatürk’ün en büyük eseri Cumhuriyet 102 yaşında başlıklı bir haber girilmiş.
TELE1 internet sitesini tıkladığınızda “Bu video kullanılamıyor” uyarısı çıkıyor. Yani Tele1 TV’ye internetten ulaşmak mümkün değil.
Google’a TELE1 izle yazdığımda bu linkten izleyebiliyorum. Ne zaman açsam TELE1 izleyicilerine hitap etmeyecek belgeseller yayımlandığını görüyorum. Zaten TELE çalışanları da Penguen medyası olmayacağız diyerek istifa ettiler… Unutanlar için hatırlatalım. Gezi olaylarında iktidar güdümündeki kanallar Penguen belgeseli yayımlamıştı. Penguen medyası da o günlere atıf yapan bir kavram. Yani ülke gerçeklerini anlatmaya, göstermeye korkanların, ülke gerçeklerini anlatmadıkları, göstermedikleri için ödüllendirilenlerin medyası: Penguen medyası.
Lafı yeterince dolandırdığımıza göre sadede gelmenin de zamanı geldi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve YARSAV başkanlığı görevi de yapmış olan Av. Ömer Faruk Eminağaoğlu, “TELE1'e kayyım atanma koşulları yoktur. Kaldı ki, kayyım sanki ekran karartma cezası varmış gibi, yayınlara müdahale edemez, belgesel vb yayınlattırma yoluna gidemez. Kayyım, YAYIN ÇİZGİSİNİ değiştiremez. Ekran karartma cezasının da ötesine geçilip, TELE1'e çökülmüştür! TELE1'in yanındayız.” içerikli bir açıklama yaptı.
TELE1’e kayyım ataması Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca yapıldı. Birçok kanun gibi Ceza Muhakemesi Kanunun 2. maddesinin de başlığı Tanımlar. Ne yazık ki 2. maddenin tanımladığı kelimeler arasında kayyım yok.
TELE1 aynı zamanda şirket, şirketlerin düzenlendiği Türk Ticaret Kanununa bakayım dedim. Türk Ticaret Kanunu madde 235 Kayyım Demokrasisi ilan edilmeden önce kaleme alındığı için meseleyi ölçülü bir şekilde ele almış ve “…Kayyımın atanmasını, görevlerini, mahkemece verilen temsil yetkisini ve bunların SINIRLARINI mahkeme resen tescil ve ilan ettirir…” frenine yer vermiş.
Ceza Muhakemesi Kanununun şirket yönetimi için kayyım tayini başlıklı 133. maddesinde böyle bir frene, sınırlamaya yer verilmemiş ne yazık ki. Tek işe yarar fren, sınırlama hakim kararıdır diyebiliriz. Ancak iddia o ki Türkiye’de bazı hakimler okumadan karar verdikleri için kendi telefonları hakkında bile dinleme kararı verebiliyor… Yani bir konuda hakim kararını zorunlu tutmak her zaman yeterli güvenceyi sağlamıyor.
Bir de Türk Medeni Kanununa bakalım.
Vasi ve kayyım Madde 403- Vasi, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukukî işlemlerde onu temsil etmekle yükümlüdür. Kayyım, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanır. Bu Kanunun vasi hakkındaki hükümleri, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım hakkında da uygulanır.
Evreka (buldum) demenin zamanı geldi sanırım. Kayyım dediğin, “belirli işleri görmek” için atanan kişi demek.
TELE’e kayyım neden atanmıştı? Ceza Muhakemesi Kanunu madde 133/9 yani Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk iddiası. Kayyımın görevi ne olabilir o zaman? Devlet sırlarına karşı suçlar işlenmesini ve casusluk yapılmasına engel olmak.
Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk iddiası nedeniyle atanan bir kayyım mesela TELE1’in alışveriş yaptığı marketi değiştirebilir mi? Varsayalım ki TELE1 interneti Türksat’tan (uydunet, kablonet) alıyor. Kayyım ben daha ucuza Turkcell ile sözleşme imzalayabilirim diyebilir mi? Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk iddiasına konu edilmeyen programların sunucusunun yerine daha yakışıklı, daha güzel olduğunu düşündüğü birini atayabilir mi, program içeriğini değiştirebilir mi?
Ne diyordu Türk Medeni Kanunu? Kayyım, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanır. Ne diyordu Türk Ticaret Kanunu? Kayyımın atanmasını, görevlerini, mahkemece verilen temsil yetkisini ve bunların SINIRLARINI mahkeme resen tescil ve ilan ettirir… Ne diyordu Ömer Faruk Eminağaoğlu? Kayyım, YAYIN ÇİZGİSİNİ değiştiremez…
Bir zamanlar Osmanlı Bankası vardı. Osmanlı Bankasına aynı suçtan kayyım atandığını varsayalım. Kayyım ben faize karşıyım, Osmanlı Bankası artık faizsiz bankacılık yapacak kararını verebilir miydi?
Bir zamanlar İşçi Partisi vardı. İşçi Partisine kayyım atandığını düşünelim. Kayyım parti programını değiştirip partinin adını İşveren Partisi yapabilir mi? Ya da partinin adını değiştirmeden parti programına işverenler sendikası tüzüğünden işveren yanlısı madde ekleyebilir mi?
Kayyım atanan belediyeleri ele alalım. Yerel seçimlerde seçilen belediye başkanı belediyemiz Türkçe’nin yanında Kürtçe de hizmet verecektir diye kampanya yürütmüş ise Silahlı örgüt üyeliği gerekçesiyle atanan kayyım Kürtçe hizmetleri durdurabilir mi?
İstanbul Şişli Belediye Başkanı Afet Yönetim Merkezi kuracağım diyerek seçilmişse Silahlı örgüt üyeliği gerekçesiyle atanan kayyım Afet Yönetim Merkezini süreçlerini durdurabilir mi?
Hadi diyelim yukarıdaki sorulara cevap vermeye benim korkuyorsunuz. Şu soruya da cevap vermekten korkmayalım. BBC’ye Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk iddiası nedeniyle kayyım atanmış olsun. Kayyım BBC’nin yayın içeriğini değiştirip 6 Kavanoz Balı 1.250 TL’ye satmaya başlayabilir mi?
Ömer Faruk Eminağaoğlu haklı.
Kayyım ne için atandı ise görevinin kapsamı da sınırı da odur. TELE1’e Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk iddiasıyla atanan kayyım, TELE1’in yayın çizgisini değiştiremez, bu suçun işlendiğine dair delil bulmadıkça herhangi bir programın içeriğine müdahale edemez…
Gerek TELE1’e gerekse de belediyelere atanan kayyımlar kayyım atanmaya sebep olan konulardaki “belirli işlerle” sınırlı kalmayıp kayyım atandıkları yerdeki her şey üzerinde karar verici hale geliyorlarsa bu bir el koymadır, müsaderedir.