Borsaya 'fütursuz' saldırı

Bu söylemler devam eder, "savaşa giriyoruz" paranoyası iyice yayılırsa, o zaman sadece borsanın değil, malın mülkün, her şeyin değeri yerle bir olur.

Borsa İstanbul, yılın en kötü haftalarından birini geçirdi.

Endeks çöktü.

Salı günü yüzde 3.25, Çarşamba yüzde 3.62, Perşembe yüzde 1.27 değer kaybetti.

Neden?

İktidar kanadının piyasaya sürdüğü "İsrail'in hedefinde Türkiye var", "İsrail Türkiye'ye saldırabilir" gibi açıklamalar yatırımcıları panik edip satışa yöneltti de ondan...

İyice düştükten sonra Cuma günü yüzde 2.37 oranında artan BİST 100 endeksinde 5 günlük kayıp yüzde 6.55.

XXX

Peki gerçekten de İsrail Türkiye'ye saldırabilir mi?

Bu soruyu Genelkurmay eski İstihbarat Dairesi Başkanı Emekli Orgeneral İsmail Hakkı Pekin, Tele 1'de katıldığı bir programda yanıtladı:

"En azından önümüzdeki 50-60 yıl içerisinde böyle bir tehdit öngörmüyorum. İsrail Türkiye'yi hedef alırsa bundan en çok Batı zarar görür."

XXX

Korku ortamı "fütursuz" bir şekilde pompalanınca Türkiye'nin en kıymetli şirketleri patır patır düşmeye başladı.

Hisseler değer kaybedince borsada halen aktif olan irili ufaklı milyonlarca yatırımcı zarara uğradı.

Bu süreçte kim karlı çıktı biliyor musunuz?

Yabancılar ve pusuda bekleyen yerliler.

BİST 100 endeksi 10 bin puanın üzerindeyken 8 binli rakamlara kadar geriledi.

Şirketlerin hisseleri "kelepir" hale geldi.

Ve Cuma günü, yerli-yabancı "fırsatçılar" ortaya çıkıp hisseleri toplamaya başladı.

Sormak lazım:

Bu ortamlar bilinçli olarak mı hazırlanıyor?

Bilinçli olarak yapılıyorsa vahim, bilinçsizce yapılıyorsa daha vahim...

XXX

Hesapsız açıklamalar Türkiye'nin en değerli şirketlerine zarar veriyor.

Yabancı finans kuruluşları Türk bankalarının güçlü bir yapıya sahip olduğunu söylüyor.

Buna rağmen spekülatif açıklamalar en fazla bankaları vuruyor.

Akbank sadece Çarşamba günü yüzde 8 değer kaybetti.

İş Bankası gibi dev bir bankanın Çarşamba günkü kaybı yüzde 6 oldu.

Aynı gün Yapı Kredi yüzde 6.79, Garanti Bankası yüzde 5 değer kaybetti.

Kamu bankaları da zarar gördü.

Vakıfbank'ın Çarşamba günkü kaybı yüzde 4.38, Halkbank'ın yüzde 4.68.

Elinde banka hissesi bulunan ve hafta içerisindeki sarsıntıda panik olup satanların zararlarını kim karşılayacak?

XXX

Aynı şekilde...

Devasa holdingler, demir çelik şirketleri, enerji şirketlerinde kayıp oldukça yüksek.

Hem bütün yükü emekli ve asgari ücretlinin sırtına bindirerek ağır bir ekonomi politikası uygulayacaksınız, hem de hovardaca siyasi açıklamalar yapıp finansal piyasaları krize sokacaksınız.

Böyle siyaset olmaz.

Borsadaki büyük bölümü küçüklerden oluşan milyonlarca yatırımcı kendilerini zarara uğratanlara öfke duymuyor mu sanıyorsunuz?

Borsa zaten uzun süredir Ortadoğu'daki çatışmaların baskısı altında.

Zarardaki yatırımcı burnundan soluyor.

Ortada somut hiçbir veri yokken "savaş bize de bulaşacak" türünden açıklamalar yapıp panik yaratmak niye?

XXX

Yeri gelmişken yeni bir veri açıklayalım:

Son 4 ayda borsadaki dalgalanmalarda tamamına yakını küçük 1 milyon 227 bin yatırımcı boğuldu.

Toplam yatırımcı sayısı 8 milyon 340 binden 7 milyon 113 bine geriledi.

XXX

Özetle:

Bu söylemler devam eder, "savaşa giriyoruz" paranoyası iyice yayılırsa, o zaman sadece borsanın değil, malın mülkün, her şeyin değeri yerle bir olur.

Herkesin kaybettiği bir ortamda "korku siyaseti" yürütenler kazançlı çıkamaz!

İktidarın "siyaset planlamasını" yapanlar bunu bilmiyor mu?

Köşe Yazıları Haberleri