Bu kimin kavgası: Johnny Askere Gitti

Amerikan edebiyatının en ünlü savaş karşıtı romanlarından yazar Dalton Trumbo imzalı Johnny Askere Gitti Kerem Sanatel çevirisi ile İthaki Yayınları’ndan okuyucuyla buluştu.

“Ya sen ne diye bu pisliğe bulaştın ki hem? Senin kavgan değildi ki Joe. Kavganın neden çıktığını dahi anlamadın ki.”

Amerikan edebiyatının en ünlü savaş karşıtı romanlarından senarist / yazar Dalton Trumbo imzalı Johnny Askere Gitti Kerem Sanatel çevirisi ile İthaki Yayınları’ndan okuyucuyla buluştu.

Babasının ölümünün ardından I. Dünya Savaşı’na katılan genç Amerikalı Joe Bonham, bilmediği bir cephede bilmediği bir amaç uğruna bir top mermisi ile ağır yaralanır. Uyandığında neredeyse tüm bedenini kaybetmiş olduğunu fark eder: Bir zamanlar sevgilisine sarıldığı elleri, annesinin en sevdiği burgerleri soğumadan eve yetiştirebilmek için hızla koştuğu bacakları, gözleri, ağzı, kulakları artık yoktur. Ama yaşıyordur, bilinci, zihni ve hafızası oradadır…

1939’da Ulusal Kitap Ödülü’ne layık görülen Johnny Askere Gitti, karanlığa hapsolan Joe’nun hatıraları ile hastanedeki çaresiz mücadelesi arasında gidip gelir. Joe, durumunu kabullendikten sonra kendisine kalan tek şey olan düşüncelerine tutunarak yaşamaya çalışır. Titreşimleri ve tenine değen güneş ışığını takip ederek bir takvim oluşturur; saatleri, günleri, yılları hesaplar. Çocukluğunda arkadaşı Bill ile oynarken öğrendiği Mors Alfabesi ise zihnindedir. Joe, kafasını yastığa vura vura bu alfabeyi kullanarak doktorlara bir mesaj iletmeye çalışır: Ya beni öldürün ya da insanlara savaşın dehşetini gösterebilmem için beni sokak sokak, şehir şehir dolaştırın. Joe’nun artık tek arzusu, yaşadığı trajediyi insanlara göstermek ya da ölme hakkına kavuşmaktır.

“Bir daha asla merhaba, nasılsın, seni seviyorum diyemeyecekti. Bir daha asla ne müzik dinleyebilecek ne ağaçların rüzgarda hışırdamasını ne de bir ırmağın şırıltısını işitebilecekti…”

Savaşın bireyler ve gündelik yaşam üzerindeki yıkıcı etkisini gözler önüne seren romanda Trumbo, savaşın yarattığı tahribi büyük politik anlatılarla değil, sıradan mutlulukların yok oluşu ile anlatıyor. Joe’nun hatıraları, ailesiyle geçirdiği anılar ve sevgilisi Kareen’le yaşadığı duygular savaşın korkunç gerçekliğiyle yan yana duruyor. Annesinin mutfakta mis kokulu reçelleri yaparken söylediği şarkıları dinleyen bir çocuktan, dünya ile iletişim kurmaya çalışan parçalanmış bir bedenin zihnine geçiyoruz .

“Savaş açacaksanız, silahlar doğrultulacaksa, kurşunlar sıkılıp insanlar öldürülecekse, biz yokuz. Yetiştirdikleri buğdayı gıdaya dönüştüren bizler, giysi biçip kâğıt üretenler, evler dikip dam örenler, barajlar ve enerji santralleri inşa edenler, yüksek gerilim hatlarını döşeyenler, ham petrolü̈ işleyip bir düzine farklı parçaya dönüştürenler, ampuller dikiş makineleri kürekler imal edenler, otomobilleri uçakları tankları ve silahları üretenler, ölen biz olmayacağız, yok öyle yağma. Siz öleceksiniz.”

Dalton Trumbo ve Hollywood’un kara listesi

Roma Tatili, Spartaküs, The Brave One gibi filmlerin senaristlerinden olan Dalton Trumbo, II. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde yazdığı Johnny Askere Gitti eseri, Amerika halkı arasında yükselen militarizme karşı da güçlü bir itirazdı. ABD Komünist Partisi üyesi olan Trumbo’nun barış söylemleri ve savaş karşıtı mücadelesi 1940’ların sonlarına doğru Hollywood stüdyolarının tepkisini çekti ve McCarthy dönemi antikomünist kampanyalarından biri olan “Hollywood 10” kara listesine alındı.

1960’lara kadar Trumbo ve diğer Hollywood 10 üyelerinin isimleri, senarist ya da yönetmen olarak herhangi bir projede yer alamadı. Ancak Trumbo bu engeli aşmak için farklı takma adlarla yazmaya devam etti. Bu dönemde kaleme aldığı iki senaryo “Roman Holiday (1953) ve The Brave One (1956)” Oscar kazandı, ancak ödüller yıllarca onun adıyla anılmadı.

1960 yılına gelindiğinde, kara listenin kırılmasında en önemli adımlardan biri atıldı. Yönetmen Otto Preminger, Exodus filminin senaryosunda Trumbo’nun adını kullanacağını açıkladı. Ardından Kirk Douglas, Spartacus filminde Trumbo’nun senaryosunu onun adıyla yayımladı. Bu hamleler, kara listenin fiilen sona ermesini sağladı.

1971 yılına geldiğimizde sektördeki sansürü kıran Dalton Trumbo, Johhy Askere Gitti eserini beyaz perdeye aktarır, yıllar sonra Metallica’nın “One” şarkısına da ilham olur.

Köşe Yazıları Haberleri