Devletin yedekte tuttuğu KKTC projesi

Türkiye'nin desteğiyle Rauf Denktaş'ın kurulmasını sağladığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni kimse ortadan kaldıramaz...

KKTC'deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde destekledikleri aday kazanamayınca Devlet Bahçeli'nin "Kıbrıs, Türkiye'nin 82. ili olsun" sözünü duygusal bir tepki olarak görmek doğru değil.

Çünkü...

Bu olasılığı daha önce Bülent Ecevit dile getirmişti.

Peki bu "çıkışları" nasıl yorumlamak lazım?

Bıçak kemiğe dayandığında, Avrupa ve ABD Türkiye'yi iyice köşeye sıkıştırıp adaya "el koyma(!)" noktasına geldiğinde, KKTC'nin 82. vilayet ilan edilme senaryosu hayata geçebilir.

Bunu "devletin yedekte tuttuğu bir proje" olarak görmek lazım...

XXX

Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde 19 Ekim'deki Cumhurbaşkanlığı seçimini yüzde 62.7 gibi çok yüksek bir oyla kazanan Tufan Erhürman, muhalefetin adayı olduğu için Türkiye politikalarına ters adımlar atabileceği endişesi taşınıyordu.

Erhürman bu hafta Türkiye'ye gelerek kaygıları gidermeye çalıştı. Dış politikada ortak hareket edileceğini, Türkiye'nin garantörlüğünden vazgeçilmeyeceğini ilan etti.

XXX

KKTC'de seçim her şey demek değil.

Yani...

Bir parti seçimde ezici çoğunluğu kazandı diye Türkiye'den bağımsız, Türkiye'nin ve adadaki Türklerin "yaşamsal" çıkarlarını görmezden gelen politikalar izleyemez.

1950'lerde başlayıp 74 Barış Harekatına kadar devam eden saldırıları unutamaz ve adadaki Türkleri yeni bir soykırımla karşılaşma ihtimalinin kucağına atabilecek "hatalar" yapamaz.

Daha açık ifadeyle...

KKTC'yi yok sayan Rumların, Yunanistan'ın, AB'nin ve ABD'nin değirmenine su taşıyamaz.

Çünkü...

Kıbrıs Türkiye için "hayati" önemdedir ve bu "laf olsun" diye söylenmiş bir söz değildir.

Türkiye'nin desteğiyle Rauf Denktaş'ın kurulmasını sağladığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni kimse ortadan kaldıramaz...

XXX

Bakın...

Başbakanlığı döneminde 1974 Kıbrıs Barış Harekatını gerçekleştirip adaya huzur getiren Bülent Ecevit, "ECEVİT'İN ANILARI" isimli kitapta KKTC için çok net konuşuyor:

-"Kıbrıs'la ilgilenme hakkı bulunan sadece 3 ülke var. Türkiye, İngiltere ve Yunanistan. Kıbrıs başka hiçbir devlet ya da kuruluşu ilgilendirmez...

-"Yıllardan beri sanki Kıbrıs'ta Rumların egemenliği varmış da Türkiye bunu çiğnemiş gibi gösteriliyor. Oysa tarihsel süreç içinde görüyoruz ki, aslında Kıbrıs adası hiçbir zaman Rum adası olmamıştır. Yıllarca Osmanlı yönetiminde kaldı. Ancak 1950'lerin sonunda ilk defa Rumların egemenliğinde bir yönetim kurulmak istendi. Bu yönetim, uluslar arası antlaşmalara uygun davranmadı, tam aksine tutum içinde oldular. Adadaki Türklere karşı yoğun saldırılar, soykırım davranışları içerisine girdiler. Sonra Türkiye asker göndermek zorunda kaldı...

-"KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİNİN VARLIĞI ORTADAN KALKACAK OLURSA BU TÜRK TOPRAKLARINA SALDIRI OLACAKTIR...

-"KKTC, TÜRKİYE'NİN UZANTISIDIR.

-"Hem Türkiye için, hem Doğu Akdeniz için Kuzey Kıbrıs'ın ne kadar önemli olduğu haritaya bakınca görülür.

-"Kıbrıs bizim için önemli değil, diye konuşanlar aslında Türkiye'nin gerçeklerini bilmez görünüyorlar.

-"Türkiye'nin herhangi bir parçası başka ülkeler tarafından ele geçirildiği takdirde bundan ne kadar rahatsızlık duyarsak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarının alınması durumunda da o kadar içimize sindiremeyeceğimiz bir durum ortaya çıkar...

XXX

KKTC'de 218 bin seçmen var.

Bunların çoğunluğu gençlerden oluşuyor ve oradaki gençler de Türkiye'dekiler gibi işsizlik başta olmak üzere çeşitli sorunlar yaşıyorlar.

Sıkıntı içerisindeki insanların aklını Rum, İngiliz, AB pasaportu gibi cazibelerle ve "refah içinde yaşama" vaatleriyle çelmek mümkün olabilir.

Adada kurulan Türk devletinin demokrasi içerisinde gelişip büyümesi, refahının artması son derece önemli.

Ancak...

En önemlisi, o devletin varlığını korumak.

Açıkça görülen tablo şudur:

Avrupa ve ABD dahil hiç kimse KKTC'yi tanımak istemiyor.

"Kardeş" dediğimiz Türk Cumhuriyetleri bile Rumların yanında saf tuttu.

O halde...

KKTC'yi ayakta tutmak öncelikle Kıbrıs Türk halkının sorumluluğundadır.

Eğer Kıbrıslı Türkler devletlerini korumakta güçlük çekerse, işte o zaman "garantör" olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin ortaya çıkmasından daha doğal ve hukuki bir olay yoktur.

Zira...

Şu anda ABD ve İsrail dahil, Kıbrıs'la hiçbir ilgisi ve yetkisi olmayan herkes adada Türk devletini yok etmek üzere pozisyon almaktadır...

Kıbrıs adası etrafındaki doğalgaz ve petrol zenginliklerini bir kenarda tutsak bile bu tahammül edilecek, göz yumulacak bir durum değildir...

Köşe Yazıları Haberleri