DOĞAL GAZIN RUBLEYLE SATIŞI NE ANLAMA GELİYOR?

Dünyanın en büyük doğal gaz ihracatçısı Rusya’ysa zaten Pekin ile enerji satışı konusunda yuanı gündemine almıştı. Şimdi buna rubleyi ekliyor. Rusya’nın 2021’deki doğal gaz ihracatından elde ettiği gelir 61 milyar dolardı. Bu yıl satış miktarı aynı kalsa da gelirlerinin bir kısmı dolar cinsinden olmayacak. Bu çerçevede Rusya’da hem dolara olan talebi geriletiyor hem de kasasında dolar yerine ruble biriktirmeye başlıyor.

Hükümetlerin görebildiği kadarıyla başlıca sorun parasaldı: Savaşların yol açtığı masraf nasıl karşılanacaktı? Borçlanarak mı vergilendirmeyle mi ve her iki durumda hangi şartlarla? 


Eric Hobsbawm’ın Kısa 20. Yüzyıl: 1914-1991 Aşırılıklar Çağı (1) isimli kapsamlı eserinde bu soru Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’ndan çıkan dersleri de dikkate alarak incelenir… Neticede Hobsbawm savaşın ekonomiler üstünde yarattığı etkiyi normal zamanlardaki gibi davranmanın anormalliği ile izah eder. Açık olan savaşın maliyetini yalnızca savaşan tarafların ödemediğidir. İkinci Dünya Savaşı’nda ekonomisi harabeye dönen Avrupa da SSCB de bu anlamda özel dersler sunar. Keza ABD’nin Vietnam Savaşı sonrasında dolar standardından çekilmesi. Hobsbawm’ın sorgulaması ve vardığı sonuçlar aslında günümüze dönük savaşlar ve ekonomi konusunda ufuk açıcı bir değerlendirme sunar. Bu bağlamdan ilerleyelim. 


Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 24 Mart’ta yaptığı açıklamada Ukrayna krizi nedeniyle Rusya’ya hasmane bir tutum içinde olan ülkelerin, Avrupa’ya seslenme, enerji ödemelerini ruble ile yapmalarını isteyeceklerini söyledi. Birkaç cümleden ibaret bu açıklama hem enerji hem de küresel ekonomi politik açısından önemli bir etkiye sahip. Üstelik savaşın bazı yapıları hızla aşındırma gücü konusunda da fikir veriyor. 


Putin’in açıklamasında “gaz ödemeleri artık rubleyle” dediği muhatapları Avrupa ülkeleri. AB’nin tükettiği gazın yüzde 40’nı sağlayan Rusya, bugüne kadar gaz ödemelerini dolarla kabul ediyordu. Artık bu sisteme son verecek, en azından hazırlıklarına başladı. Peki bunun anlamı ne? Dolar yerine rublenin kullanımının kısa vadeli ve uzun vadeli sonuçları var. 


DOLARA MEYDAN OKUMA VE SAVAŞ


Dolar yerine ruble kararının kısa vadede iki hedefinin olduğunu söylemek gerekiyor. İlk olarak Avrupa’nın yıllık 50 milyar dolar kadar ödediği meblağ rubleye dönecek. Yani ruble dönük talep artacak. Buysa dolar karşısında hızla değer kaybeden rublenin toparlanmasına katkı sunacak. Nitekim 1 doların 120 ruble çıkmasının ardından gelen bu açıklama doların yeniden 100 rublenin altına çekilmesine neden oldu. Gün içinde ruble yüzde 5 değer kazandı. Rubledeki bu değer artışı, yaptırımların Rusya üstündeki etkisini hafifletme potansiyeline sahip. Dahası, Rusya petrolde euro, yuan kullanımını hafif hafif başlatmışken doğal gazda ruble demesi kendisi açısından da kritik bir adım. Aslında Moskova’nın orta vadeli planları açısından doların geriletilmesi elzem görülüyordu. Ancak akan suyu bulandırmama sağduyusu daha temkinli bir planlamayı getirmişti. Ancak Ukrayna işgali ve ardından gelen yaptırımlar daha sert hamleleri zorunlu kıldı. Yani Hobsbawm’ın dediği gibi savaş makinesi var olan dengeleri de kurumları da hızla aşındırıyor. 


Dolar yerine ruble stratejisinin uzun vadeli, ki uzunluğun da bu şartlarda kısaldığını söylemek gerekiyor, sonuçları var. Doların rezerv para birimi olmaktan çıkarma ve ABD odaklı finansal sistemi aşındırma. ABD, dünyada doları basma ayrıcalığına sahip tek ülke. Ancak küresel ticarette dolar kullanmak neredeyse zorunluluk. Buysa aslında ticaretin, finansın ABD ekonomisinden doğrudan etkilenmesine neden oluyor. ABD bugün küresel petrol ve doğal gaz üreticilerinden biri, ancak 2015’ten önce ithalatçıydı. Buna karşın küresel enerji üretiminden satışına kadar tüm kalemlerde dolar kullanılıyordu. Yani ABD, Suudi Arabistan’dan Venezuela’ya uzanacak şekilde enerji zengini ülkelerin dolaylı olarak ekonomisinde söz sahibiydi. Nitekim 1970’lerin sonunda, daha çok 1980’lerde küresel kuruluşların verdiği borçlarda da genel finansal sistemde de petro-dolar olgusunu literatüre sokan petrol satışından elde edilen gelirlerin dolar olarak Batılı bankalarda değerlendirilmesiydi. İşte bu mekanizma şimdi aşınıyor. 


ENERJİYE DİKKAT: ÖNCE SUUDİ ARABİSTAN ŞİMDİ RUSYA


Enerji alanında dolara alternatif geliştirme politikası yeni değil, en azından Putin ile başlamadı. Ancak onunla da sınırlı değil. Çin’in alternatif bir merkez olarak yükselmesi bu süreci hızlandırıyor. Çin, bazen doğrudan bazen dolaylı olarak yuanı ön plana çıkaracak hamlelerden yana. Enerjide bunu kullanmaksa ayrıca önemli. Bu çerçevede son dönemdeki iki gelişme kritik. İlki ABD’nin Ortadoğu’daki kıdemli müttefiki, dünyanın en önemli petrol ihracatçısı Suudi Arabistan’ın açıklamasıyla ortaya çıktı. Riyad’ın ürettiği her 4 varil petrolden birinin istikameti Pekin. Krallık, altı yıldır süren yuan ile satış konusunda görüşmelerin hızlandığını duyurdu. Bu şu anlama geliyor: Riyad tamamını değilse ürettiği petrolün bir kısmını yuan ile sattığında Çin ödeme için dolar tutmak zorunda kalmayacak. Krallık, kasasında doların yanında yuan da tutacak, birikimi çeşitlenecek, belki olan yuanını Çin’de değerlendirecek.


Dünyanın en büyük doğal gaz ihracatçısı Rusya’ysa zaten Pekin ile enerji satışı konusunda yuanı gündemine almıştı. Şimdi buna rubleyi ekliyor. Rusya’nın 2021’deki doğal gaz ihracatından elde ettiği gelir 61 milyar dolardı. Bu yıl satış miktarı aynı kalsa da gelirlerinin bir kısmı dolar cinsinden olmayacak. Bu çerçevede Rusya’da hem dolara olan talebi geriletiyor hem de kasasında dolar yerine ruble biriktirmeye başlıyor. 


Riyad ve Moskova’nın aldığı bu karar, aslında sarsıntı içinde olan küresel ekonomik sistemin sütunlarından birini yıkıyor. Bu adımların uzun vadeli etkisi, sistemin hızla gözden düşmesi ve alternatiflerin yükselmesi olacak. Elbette bu da her geçiş sürecinde olduğu gibi kaotik ve sancılı olacak. Ancak açık olan Ukrayna’nın işgaliyle başlayan, bir noktada Rusya ile ABD-Avrupa arasında vekalet savaşına dönen süreç, hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı bir döneme kapı aralıyor. Tıpkı Hobsbawm’ın dediği gibi, savaş kendinden önce var olan insani, siyasi, hukuki, ekonomik sistemi yerinden edecek bir yıkım ve kıyım süreci ve sadece savaşanlarla sınırlı kalmıyor.

(1 Eric Hobsbawm, Kısa 20. Yüzyıl: 1914-1991 Aşırılıkları Çağı, Çev. Yavuz Alogan, Everest Yayınları, İstanbul, 2013.)

Köşe Yazıları Haberleri