Emekli iktidara kızgın muhalefet emekliye!

Bugün emeklilere yapılanlar, gelecekte gençlere çok daha ağır bir şekilde yansıyacak. Normal emekli maaşıyla kimse geçinemeyecek. O yüzden... Sistemi iyileştirmeye odaklanmak gerekir.

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ


Düşük çıkarılan enflasyon rakamları ile yoksullaştırıldıkları yetmiyormuş gibi, Temmuz ayında maaşlarına ya zam yapılmadı, ya da yüzde 25'le geçiştirildiler.

Alım güçleri her yıl düzenli olarak azaltıldı ve "açlık sınırının" altına itildiler.

Türk-İş'e göre "açlık sınırı" Temmuz ayında 11 bin 658 lira.

Yaklaşık 11 milyon emekli 7 bin 500 lira ile 11 bin lira arasında maaş alıyor.

İktidarla iyi geçinmeye çalışan Emekliler Derneği bile geçen hafta açıkladı: Son 21 yıldır emeklinin alım gücü korunsaydı, en düşük maaş 25 bin 104 lira olacaktı.

Oysa şimdi en düşük emekli maaşı bu rakamın üçte biri seviyesinde...


Refah seviyesi düşürülen emekliler Türkiye'nin her yerinde eylem yapıyor.

Dikkat çeken eylemlerden biri de Ankara'da bir araya gelen 10-15 emeklinin ellerinde "ölüyoruz" yazılı pankartlarla açıklama yapmasıydı.

Bazıları yere uzanıp "ölüyoruz" pankartlarını üzerlerine örttüler.


Bu eyleme sosyal medya üzerinden yapılan eleştirilerin bir kısmı şöyle:

- "Bırakın ölsünler..."

- "Ellemeyin"

- "Seçimde kime oy verdiniz?"

- "Zırlamayın!"

- "Amca cebimdeki telefonun ne marka olduğunu soruyordun. Göstereyim mi?"


Sadece iktidarı destekledikleri için değil, sokak röportajlarında kendini bilmeyen bazı yaşlıların gençlere "işsizlikten yakınıyorsun ama cep telefonun son model. Çıkar bakalım cep telefonunu" diye azarlamasından dolayı da emeklilere öfke var.

Oysa bunlar münferit çıkışlar.

Yaşlıların ezici çoğunluğu gençlere sevgi duyar. Çünkü gençler onların çocukları, gelecekleri...

Gençlerin işsizliği ve mutsuzluğu anne babaların en büyük sorunu haline geldi.

Yani...

Gençler her emekliyi kendilerine telefon markalarını soran densiz gibi zannetmesin.


Bir de olayın diğer boyutuna bakalım.

Muhalif kesim seçimdeki tercihlerinden dolayı emeklilere –ölçüyü kaçırmadan- kızmakta haklı olabilir.

Çünkü...

Türkiye'de 15 milyon emekli var.

Eşleri de dahil ettiğinizde oy gücü 25-30 milyon civarında.

Kime gitse, onu iktidara taşıyabilecek bir potansiyel.

Genel seçimde 54 milyon 724 bin geçerli oy kullanıldı.

Cumhur ittifakı 26 milyon 934 bin oy aldı.

Millet ittifakı 19 milyon 063 bin.

Emek ve Özgürlük İttifakı 5 milyon 744 bin


Seçimden önce...

Kemal Kılıçdaroğlu emeklilerin 2 bin lira olan ikramiyelerini asgari ücret seviyesine çıkarmayı vaat etti. Kurban Bayramında hesaplara 15'er bin lira yatacağını söyledi.

Meral Akşener emekli maaşlarına en az yüzde 50 zam yapacaklarını açıkladı.

Ak Parti ise emeklilerin 5 bin 500 lira olan taban aylığını seçimden 1 ay önce 7 bin 500 liraya çıkardı.

Temmuz'da herkese yüksek oranlı bir zam taahhüdünde bulundu.


Peki emekliler bu vaatlere karşı kimi tercih etti?

Türkiye'de çok bilinen bir söz vardır:

"Eldeki bir daldaki ikiden iyidir" diye.

Seçim sonucu gösteriyor ki, iktidarın "seyyanen" kandırmacasıyla verdiği 2 bin liralık borç parayı ve Temmuz'daki yüksek zam taahhüdünü benimseyerek Cumhur İttifakına oy veren emekli sayısı daha fazla olmuş.

Eğer....

Emekliler 30 milyona yakın oy gücünü büyük oranda muhalefete aktarsaydı, Millet İttifakı toplam 19 milyon oyda kalmazdı.

Demek ki, emeklinin oyu daha çok Cumhur İttifakına gitmiş.

Gençlerin ve muhalif kesimin emeklilere duyduğu öfkenin altında bu yatıyor.


Peki emekli oyları iktidara gidince ne oldu?

Seçimler bitti, Temmuz ayı geldi, Türkiye'yi yangına çeviren enflasyon ortamında emeklilerin maaşına taahhüt edilen yüksek zamlar yapılmadı.

Tüm ürünlerin fiyatı 2 ayda yüzde 50'den yüzde 100'e kadar varan oranlarda arttı ama yaklaşık 8 milyon emeklinin maaşına "^daha önce vermiştik" denilerek hiç zam yapılmazken, 7 milyon emekliye de sadece yüzde 25 verildi.

Ey emekliler!

Neymiş?

"Eldeki bir daldaki ikiden iyidir" tezi her zaman doğru değilmiş...


Peki bundan sonra ne olacak?

İktidar kendine bağımlı kılmak için emeklilere dönük bilinçli bir yoksullaştırma politikası izliyor.

Ayrıca...

Tüm kapitalist ülkelerdeki gibi emekli sömürüsü artırılıyor, artırılacak.

İnsanlar bireysel emekliliğe teşvik ediliyor.

"Normal emekli maaşıyla geçinemezsiniz" mesajı veriliyor.

Neden?

Çünkü orada büyük bir fon oluşuyor.

Temmuz ayı itibariyle BES'te toplanan para 573 milyar lira.

O fon özel sektöre ve devlete kaynak oluyor.

Devlet BES'e verdiği yüzde 25'lik katkı payını istediği gibi kullanıyor. Gerektiğinde hazine bonosu, gerektiğinde hisse senedi alarak piyasanın kontrolünü sağlıyor.


Sonuca gelecek olursak...

Gençlerin emeklilere dönük öfkeyi "bilemesi" kimseye yarar sağlamaz.

Zaten onlar yaptıkları hatanın farkına acı bir şekilde vardı.

Emeklileri insanca yaşatacak maaşların ödenmesi için mücadele edilmeli.

Çünkü...

Bugün emeklilere yapılanlar, gelecekte gençlere çok daha ağır bir şekilde yansıyacak.

Normal emekli maaşıyla kimse geçinemeyecek.

O yüzden...

Sistemi iyileştirmeye odaklanmak gerekir.

Köşe Yazıları Haberleri