MEHMET ÇETİNGÜLEÇ
Fenerbahçe hisse senedinde son 2 aydır anormal hareketler yaşanıyor.
Takım bu sezon şampiyonluğun en güçlü adayı ve ligin birinci sırasında.
Doğal olarak prim yapması beklenir.
Nitekim...
Süper ligin 2023-2024 sezonu başladığında Fenerbahçe hissesi 70 küsur liradaydı.Yenilmezlik serilerinin ardından hisse Kasım ayı başında 142 liraya kadar yükseldi.
***
Ancak...
Takım birinci sıradaki yerini koruduğu halde Kasım'ın 3'ünden sonra hissesi sert bir şekilde düşmeye başladı. İki ay içerisinde 142 liralık hisse 86 liraya kadar indi.
Oysa gerileme için geçerli hiçbir neden yoktu.
Fenerbahçe hala şampiyonluğun en güçlü adayı.
Buna rağmen sanki yarıştan kopmuş gibi, diğer spor hisselerden farklı bir grafik çizerek kısa sürede yüzde 40 civarında değer kaybetti.
Belli ki, tahtanın sahibi ve büyük yatırımcıları küçük yatırımcılarla oynuyor, onları silkeleyip hisseleri ellerinden almak için fiyatı dalgalandırıyordu.
Sermaye piyasası otoriteleri küçük yatırımcıların yolunmasına sadece seyirci kaldı.
Yılın son haftasında toparlanmaya çalışan hisse 90 liranın üzerine attı. Ancak bu kez 29 Aralık'ta Suudi Arabistan krizi çıktı. Hisse yeniden 86 liraya kadar geriledi.
Bir kez daha balinalara küçük balıkları yutma fırsatı çıktı!
Panik olanlar hisselerini sattı.
Spekülatörler topladı.
Ocak ayının ilk haftasında tahtadaki kriz dinmeye başladı ve 5 Ocak günü akşamı hisse 98 liradan kapandı.
Hissesini 86 liradan kaptıranlar yüzde 10'un üzerinde kayba uğradı.
***
Fener hissesindeki değer kaybını incelerken bir şey daha dikkat çekiyor.
Süper Kupa finalinin Suudi Arabistan'da oynanması için 20 Ekim'de Türkiye Futbol Federasyonu ile Suudiler arasında protokol imzalanıyor.
O imzadan kısa bir süre sonra FB hisseleri değer kaybetmeye başlıyor. Maçın oynanacağı tarihe kadar değer kaybı devam ediyor.
Maç tarihi geçiyor hisse yeniden toparlanmaya başlıyor.
Biraz komplo teorisi olacak ama, acaba birileri bu süreçte kriz çıkabileceğini öngörüp hisseleri satmaya mı başladı?
***
Peki Fenerbahçe hissesindeki dalgalanma normal mi?
Değil.
Çünkü "3 büyükler" diye bilinen Fener, Galatasaray ve Beşiktaş hisseleri incelendiğinde - 5 Ocak sonu itibariyle- şöyle bir tablo ortaya çıkıyor:
Son 1 yılda Fenerbahçe hissesi yüzde 35.64 prim yapmış.
Hissesi yüzde 67.84 primli.
Beşiktaş yüzde 639.65 değer kazanmış.
Olması gerekenin tam tersi bir durum...
***
Üç büyük takımın içerisinde en az primi şampiyonluğun en güçlü adayı yapmış.
Hisseleri en fazla değer kazanan takım ise, artık şampiyonluk yarışından iyice kopmuş olan Beşiktaş.
Sermaye Piyasası Kurulu'nun bu durumu incelemesi, soruşturması gerekmez mi?
Beşiktaş'ta yüzde 600'ün üzerinde prim sağlayacak ne oldu?
Fenerbahçe'de bu kadar gerileyecek ne vardı?
Borsanın tabana yayılması ve gerçek bir yatırım mecrası haline getirilmesi için şirket hisselerinin başarı odaklı olarak primlenmesi beklenir.
Ama tablo ortada.
Şampiyonluktan kopan takımın hissesi uçuyor, birinci sıradaki takımın yıllık primi yüzde 35.
Enflasyon kadar bile değeri artmamış hissenin.
Yatırımcılar reel olarak zararda.
Böyle mi borsayı tabana yayacaksınız?
***
Aslında borsadan son aylarda 900 bin kişinin ayrılmasına şaşırmamak lazım.
Yüksek enflasyon karşısında parasının değerini koruyamayıp "bir de borsayı deneyeyim" diye hisse alan insanları böyle ürkütürseniz, ellerindeki hissenin değerini iki ay içerisinde yarıya indirirseniz tabi ki kaçarlar.
Bir daha geri dönmemek üzere.
O zaman daha çok beklersiniz.
Yolacak "kazlar" gelsin diye!