Listmania diye bir şey var. Her şeyin bol bulamaç yaşandığı ve hemen unutulup gittiği modern zamanların bir ürünü. BBC 2003’te geride kalan yılın, yani 2002’nin sözlüğünü yayımlamış. 2002’nin öne çıkan sözcüklerinden biri de ‘listmania’ymış. Anlamını şöyle açıklamışlar: “Her şeyi listelerle kategorize eden medya takıntısı; müzik etkinlikleri, yılın unutulmaz spor anları, alıntıları, sözleri, kelimeleri gibi…”
Bu sözcüğü ilk defa, tam da o yıllarda yayımlamaya başladığımız Radikal Kitap’ta sık sık listelere yer vermemizi tavsiye eden Orhan Pamuk’tan duymuştum. Batı gündemini iyi takip eden biri olarak bana çok iyi bir ipucu vermiş. Değerlendirebildik mi? emin değilim.
Kültürden siyasete bir yıl içinde o kadar çok şey yaşanıyor ki kimisini hiç fark etmiyoruz bile; bir çoğunu da unutup gidiyoruz. Listeler bize unuttuklarımızı hatırlatıyor ortak bir kültürü, hayatı paylaştığımızı anlatıyor, kolektif hafızamızı harekete geçirip popüler kültür kavramlarının ömrünü uzatıyor. Bir yandan eğlenceli bir oyun bu. Hafızamızı gözden geçirmek, olmayacak kavramları yarıştırmakla ilgili bir oyun. Listelere girip girmemek, izlediğimiz, etkilendiğimiz etkinlikler olayların o listelerde olup olmadığını kontrol etmek bir heyecan vesilesi…
Listelerin belki de en işlevsel yanı ise olan bitenin kalıcılaşmasına, zamana direnmesine hizmet etmesi. Liste takipçileri için de atladığınız filmleri, kitapları, olayları dönüp bulmak, dağarcığınıza eklemek gibi bir imkan veriyor olmaları iyi. Bu sebeplerle olsa gerek ne zamandır medyanın en sevdiği şey yıllık, on yıllık, ya da daha uzun süreli listeler yapmak.
Gerçi ana medyanın iyice güç kaybettiği son yıllarda bu listelerin de eskisi kadar önemsenmediğini düşünüyorum. Çünkü listenin içeriği kadar onu kimin hazırladığı da önemlidir. Bazen güvendiğiniz bir gazete kendi editörleriyle oturur yılın en iyi kitapları listesi yapar. Politik olayların dökümünü çıkartır bir ‘almanak’ hazırlar. Bazen bir jüri kurar ve listenin saygın isimlerden güç almasını hedeflerler. Bazen de anket düzenlenip en geniş katılımla en iyiler, iz bırakanlar seçilir. Şimdi sosyal medya çağında artık herkes kendi listesini yayımlıyor. Şimdi bizim için ne o uzmanlara ne de arşivlere ulaşmak o kadar zor değil. Herkes isterse bir yılı hızlıca gözden geçirip, merak ettiği kimselerin görüşlerine bakıp listesini yapabilir. Ama her sosyal medya hesabı zaten kişisel bir liste olduğu için kimsenin de aman aman bu işlerle uğraştığını görmüyorum. Bizim gibi eski kuşak gazeteciler filan hariç.
Tabii ki medya, yenisiyle eskisiyle bu alışkanlığı terk etmiş değil. Ben de hafta boyunca çeşitli konularda çeşitli medya kuruluşlarına listeler verdim. Bir liste de burası için hazırladım. Genelde Kısa Dalga’ya sergi yazısı yazmıyorum. Her ay Milliyet Sanat’a verdiğim sergi yazılarını ve cep telefonumdaki fotoğrafları tarayarak hafızamı tazeledim ve yılın bence en iyi 19 sergisini seçtim. Sıralama, sondan başa kronolojik…
* Gamze Taşdan, ‘Cumhuriyet Kızları’- Bozlu Art Project Genç bir sanatçıdan, güzel bir temayla özgün resimler
* 17. İstanbul Bienali – İstanbul Kültür Sanat Vakfı Bütün kente yayılan, tabii ki yılın en önemli güncel sanat olayı.
* 8. Çanakkale Bienali – CABININ İstanbul dışında yapılan en önemli çağdaş sanat etkinliği, her zamankinden de iyiydi.
* Kelime Müzesi, Ankara Yazar Şermin Yaşar’ın Ankara’da açtığı müze, Türkçeye bir armağan
* Resim Heykel Müzesi Sürekli Sergisi - MSGSÜ Türk sanatının hazine sandığı yeni binasında nihayet açıldı.
* Sahnede 90’lar-SALT Beyoğlu Şahane bir hafıza tazeleme sergisiydi, meğer neymiş o 90’lar!
* Paris Havası - Arkas Sanat Merkezi İzmir’deki sergi, Paris’teki Türk sanatçıların izini sürüyor. Hala açık.
* Gürbüz Doğan Ekşioğlu, ‘Karma’ - Brieflyart Türkiye’nin en tanınmış ilüstratöründen bir mini retrospektif.
* Ebru Ceylan, ‘Dünyanın Gecesi’ - Cacoon, Fişekhane Nefis fotoğraflar, her zamanki gibi gizemli, şiirsel ve görsel olarak güçlü.
* Sagalassos İçin, Murat Germen- Bozlu Art Project Türkiye’nin önde gelen fotoğraf sanatçısı Murat Germen’den antik kente saygı ve destek sergisi.
* Tutkunun Heykeltraşı Rodin, Erbil Arkın Özel Koleksiyonu’ndan Bir Seçki - Antalya Kültür Sanat Kıbrıs’tan gelen hatırı sayılır bir Rodin koleksiyonu Antalya’yı sanat haritamızda önemli bir yere koydu.
* David Hockney, ‘Baharın Gelişi’ – SSM, Sakıp Sabancı Müzesi Bir dünya starının, teknoloji ve pandemiyle imtihanı. Bahara iç açan bir giriş yaptık.
* Esra Gülmen, ‘Don’t Play With My Emotions’ - Pilevneli Galeri Sanat dünyamızın yükselen ismi. Gençler onu çoktan keşfetmiş bile…
* Shrin Neshat, ‘Land of Dreams’- Dirimart Galeri Türkiye’nin sevdiği bir isim. ABD’de çektiği portrelerle etkileyici bir sergi sundu.
* Osman Hamdi Bey Sergisi - Resim Heykel Müzesi, MSGSÜ Türk sanat tarihinin süper starına ait çok güzel resimlerin olduğu müthiş bir sergi. Müze bünyesinde halen görülebilir.
* Tayfun Pirselimoğlu, ‘Kerr’- Concept Gallery Yazar, sinemacı ve ressam Pirselimoğlu’nun yeni işleri. Onun kendine özgü dünyasının güçlü ve etkileyici görsel ifadesi.
* Düş Bahçeleri - Elgiz Müzesi Resim bakmayı sevenler mest oldu. Arkas Koleksiyonu’ndan 19. Yüzyıl ve Fransız resmi ağırlıklı bir seçki.
* Şehzade’nin Sıradışı Dünyası: Abdülmecid Efendi’ – SSM, Sakıp Sabancı Müzesi
Hem Batılı bir aydın hem Osmanlı’nın son veliahdı ve halifesi Osman Hamdi Bey’i tanıtan çok kapsamlı bir sergi.
* İstanbul’da Bu Ne Bizantinizm! – Pera Müzesi Bizans’ın bizde ne kadar geri plana itildiğini anlamamızı sağlayan, popüler kültürdeki izleriyle şaşırtan bir sergi.
Not: Listmania’nın cazibesine kapılıp ara verdiğim, yılları deviren kurumlar hakkındaki yazıları haftaya kaldığım yerden devam ettireceğim.