Ankara’da Güvenler Mahallesi’nde 14 Ekim 1956 tarihinde, bir pazar günü, heyecan içerisinde 48 ortağa ait altışar odalı 48 dairenin yapılacağı üç blok apartmanın temel atma töreni gerçekleştirilir. Temel atma töreninde Ankara Belediyesi İmar Müdürü Y. Mimar Talat Özışık, Türkiye Emlâk Kredi Bankası Yenişehir Şubesi Müdürü Niyazi Kaya, kooperatifin mimarları Y.Mimar Demirtaş Kamçıl ve Y. Mimar Rahmi Bediz, kooperatifin müteahhidi Kemal Kâmil Kot ve kooperatif ortakları hazır bulunur.
Şimdilerde açılışlarda mimarın adının pek dile gelmediği, kadın mimarların eşi olarak tanımlandığı bir süreçte 66 yıl öncesindeki nezaketin ve bilim insanlarına verilen değerin ifadesidir aynı zamanda bu temel atma töreni.
Törene Kooperatif Başkanı Milli Kütüphane Müdürü Adnan Ötüken’in konuşmasıyla başlanır. Ankara İmar Müdürü, aynı zamanda Mimarlar Derneği 1927‘de başkanlık yapmış Mimarlar Odası’nda görevlerde bulunmuş Talat Özışık bu güzel konutların meydana gelişindeki memnuniyetini dile getiren bir konuşma yapar. Sonra kurbanlar kesilir. Milli Kütüphanenin en kıdemli memuru Nezahat Anaçan temele harç koyar. Törene katılanlar temel atma ritüelinin bir parçası olan Müteahhit Kamil Kot tarafından hazırlan açık büfedeki ikramlarla ağırlanırlar. Sokak o gün bir temel atma töreni ile bir modern yaşam tarzına, yapının mimarlarına nezakete tanık olurlar.
Cumhuriyetin ilanı ile Başkentte artan konut talebi, memurların konut edindirilmesi için yasalar ve kredi destekleri sağlanarak yapı kooperatifleri ile karşılanır. Milli Kütüphaneciler Arsa Alma ve Ev Yaptırma Kooperatifi’de o dönemlerden günümüze taşınan ender örneklerinden olarak Cumhurbaşkanı Celal Bayar imzası ile 10.06.1954 yılında kurulur.
“Milli Kütüphanenin kurucusu Adnan Ötüken”
Türkiye’de Milli Kütüphane’nin kurulmasına öncülük yapan Adnan Ötüken, Milli Kütüphanenin nasıl kurulduğunu, zorlukları ve kararlılıkları Türk Kütüphaneciler Derneği’nin 1955 yılında çıkan bülteninde samimi bir şekilde anlatır. 1946 yılında zemin katta küçük bir dükkânda başlayan Milli Kütüphane Hazırlık Bürosu’ndan, Saraçoğlu Mahallesi’nde bulunan kulüp binasına taşınılarak ilk Milli Kütüphanenin kuruluşunun nasıl başarıldığı bu yazı ile tarihe not düşülür. Sitemle birlikte kararlılığında ifadesi o günlerden bugüne yazılmıştır aynı zamanda.
Adnan Ötüken kütüphanecilik eğitimi için yurtdışına gönderilen üç öğrenciden birisidir. Yurda dönünce azimle kolları sıvayan ve 10 yıllık bir serüvenin içerisinde 1956 yılında, bugün ulusal belleğimizin muhafaza edildiği, Milli Kütüphanenin kurulmasının mimarıdır. Adnan Ötüken, Milli Kütüphane oluşturma kararlılığını ve fikrinin yalnızlığını, gençlere kütüphaneciliği anlatarak gönül verenlerini toplayarak kararlı adımlarla aşar.
Kütüphanecilerin iskân sorunu çözülüyor
Ötüken Milli Kütüphane oluşumuna öncülük ettiği gibi, Milli Kütüphanecilerin iskân sorununun çözümüne de Muharrem Mercanlıgil ile birlikte öncülük eder. Milli Kütüphaneciler Arsa Alma ve Ev Yaptırma Kooperatifi’de Milli kütüphaneciliğe gönül vermiş 48 Milli Kütüphaneci ile kurulur. Önce arsa bulunur, sonra 48 kişi için 3 bloktan oluşan apartmanların mimari projeleri 1955 yılında Ankara’nın imarında çok özel yerleri olan mimarlar Demirtaş Kamçıl ve Rahmi Bediz tarafından tasarlanır. Müteahhit Kamil Bey binaları en geç 1958 Temmuzunda tamamlayarak anahtar teslimi yapacağını protokol altına alır ve imzalar. Apartmanların her dairesinde, biri küçük olmak üzere üç yatak odası bir misafir odası bir oturma odası birde yemek odası bulunur. Mutfak ve banyo moderndir. Her dairenin önünde ve arkasında 9,5 metrelik birer balkonun olacağı ve kaloriferle ısınacak apartmanların her dairesinin 42 bin 500 TL’ye mal olacağı yine Kütüphaneciler Derneği bülteninde, temel atma haberi ile birlikte verilir.
“Fikir birliğinden mekân birliğine”
Ankara’nın en güzel yerlerinden birinde inşa edilen Milli Kütüphaneciler Apartmanları, yapıldığı dönemde Ankara şehrinin geniş bir kısmını gören bir yerde Kuzgun Sokak ile Güz Sokak arasında 5108 metrekarelik alana konumlandırılır. Zemin artı 3 kattan oluşan 3 blok, yatay dikdörtgen kütle olarak “L” şeklinde yerleştirilir. 48 Milli Kütüphaneci arkadaşın mekansal birlikteliği ve yaşamı ortaklaştırma fikri projeye yansır. Blokların arasında ortak yaşam alanı kütüphanede ki büyük okuma salonları gibi tasarlanır. Ortak yaşam alanında çocuk parkı, dükkânlar avlu ile ele alınır, peyzaj düzenlemesi ile birlikte yaşam, ağaçlarla hemhal olur.
Cumhuriyet modern mimarlık eserlerinde ki, dönemin yaşamsallığını ve simgeselliğini barındıran temsil değeri taşıyan Milli Kütüphaneciler Apartmanları, zengin iç mekân tasarımları, bir kütüphane sistemini andıran cephesi, yatay ve düşeyde kurduğu ilişki ile biricik mekânsal varlıklarımızdan birisidir. Bu köşede pek çok kez yazdığım kentsel dönüşüm süreci ile karşı karşıya kalan tek tek kaybettiğimiz simgesel ve hikâyesi olan hafıza noktalarımızdandır.
“Cumhuriyet’in kurucu hikâyeleri kurucu mekânları”
Adnan Ötüken’in ve Milli Kütüphane kurmak için her şeyi göze alan, Cumhuriyet bürokratlarının ortak değer ve yaşamı birlikte nasıl ördüğünün hikâyesi olan ve varlığıyla bunu bize hatırlatan Milli Kütüphaneciler Apartmanları gibi pek çok apartman, eğer sahip çıkılmaz ise hikâyesi ile birlikte yok olup gidecek.
Cumhuriyet’in kurucu hikâyeleri kurucu mekânları ve bir dönemin modern mimarlık eserleri, gelecek kuşaklara taşınmaz ise, hepimiz zamanla unutacağız. Geçmişimiz elimizin altından kayıp gidecek.
Yere ait olmanın en önemli mekânsallığı olan kentin karmaşasını evin sıcaklığına dönüştüren varlık mekânlardan birisi olan Milli Kütüphaneciler Apartmanları okunulası kitap gibidir. Şimdi Milli Kütüphaneciler apartmanlarını kentin tozlu rafları arasından çıkartarak görünür hale getirmek, kitap gibi temsil ettiklerini okumak anlamak, el üstünde tutmak ve gelecek kuşaklara taşınması için, yok olup gitmesine göz yummamak, kentimize, kendimize, belleğimize karşı vefa borcumuzdur.
Milli Kütüphanenin kurucularının evleri ve hikâyeleri kentimizin, geçmişimizin hepimizin hafızasıdır. Kent bir kütüphane ise, en özel kitaplarından birisi olan, Milli Kütüphane Apartmanları’nın temelinin atıldığı günün heyecanı, kentsel dönüşüme kurban edilmemeli.