Temmuz'da emekli maaşlarına yüzde 15/17 arasında enflasyon farkı eklenecek.
Asgari ücrette de aynı oranda iyileştirme bekleniyor.
Ancak...
Maaş artışlarının hiçbir faydası olmayacak.
Çünkü...
Marketlerde etiketler yine değişmeye başladı.
Çalıştırdıkları asgari ücretlilere 3-5 kuruş zam verecekler ya...
Onun 2 mislini fiyatlara giydiriyorlar.
Dikkatinizi çekiyor mu?
Son günlerde bazı işverenler de asgari ücretin artırılmasını istemeye başladı.
Neden?
Bunu bahane edip etiketleri katlayacaklar da ondan.
Zannedersiniz gerçekten çalışanları düşünüyorlar.
Hiç "Çalışanın refahını artıralım" diye talepte bulunan patron gördünüz mü?
XXX
Ünlü bir su markası var.
Çeyreklik pet şişenin fiyatını 9 liradan 16.5 liraya, damacanayı 150 liraya çıkardı.
Kendi sektöründe zamlara öncülük eden bu marka iyi bir tokadı hak ediyor!
Yüzde 90 civarında zam ne demek yahu.
Almayın...
Protesto hakkınızı kullanırsanız fiyatı aşağı çekmek zorunda kalacaktır.
Aynı su 4 yıl önce 50 kuruştu. Şimdi 16.5 lira.
Bırakın kendileri içsin!
XXX
Ankara'da taksi indi bindi ücreti 100 liradan 130 liraya çıktı.
Yüzde 30 zam nedir Allah aşkına.
Dünyada petrol fiyatları düşüyor, bizde ulaşıma zam yağıyor.
Bu kafayla enflasyonu zor düşürürsünüz.
Unutmayın...
Yüksek enflasyon sadece vatandaşları değil, iktidarları da sallar.
Hükümet dış politikayla övünüyor ama vatandaş markete gittiğinde, akşam sofraya oturduğunda kendi gerçeğiyle baş başa kalıyor.
Orta sınıftan yoksulluğa, oradan da açlık sınırına yapılan bu zoraki yolculuğun siyasi faturası mutlaka olacaktır.
Ekonominin altyapı olduğu gerçeğini kimse akıldan çıkarmamalı.
XXX
Tekstil sektöründeki firmalara bakın.
İyi bilinen orta sınıf markalar.
Keten gömlek 1 ay önce 1700 liraydı, şimdi 2500 liraya çıkarmışlar.
Aynı şey yazlık pantolonlar için de geçerli.
Yanında çalıştırdıkları asgari ücretlilerin maaşını yüzde 15 artıracaklar diye fiyatlara yüzde 40'ın üzerinde zam yapıyorlar.
Görünen şu:
İşverenler enflasyonun düşmesini istemiyor.
Aynı işverenler, döviz kurunun da çok düşük olduğunu söyleyip artırılmasını istiyorlar.
Neden?
Kur yükselsin ki, enflasyon daha yukarı çıksın. Onlar da ürünlerine rahatça zam yapmaya devam etsinler.
Eğer gerçekten çalışanlarınızı düşünüyorsanız Türk lirasının değer kazanmasını, alım gücünün artmasını istersiniz.
Sizi gidi avantacılar sizi.
XXX
Yaz meyvelerinin yanına yaklaşılmıyor.
Karpuz hala 30 lira.
Erik ve kirazın kilosu 300, çilek 150 lira.
Diğerlerini sayıp moralinizi bozmayayım.
Don olayını bahane edip ilgili ilgisiz her türlü sebze meyvenin fiyatı artırmışlar.
Üreticiden aracıya herkes vicdanını kaybetmiş
Daha fazla kazanmak için her türlü sebze-meyveyi hormonlayıp şişiriyor ve yüksek fiyatla tüketicinin önüne getiriyor.
Yabancıların test yapıp geri yolladığı ürünleri hayvanlara bile yedirmeden imha etmek lazım.
Ama...
İç piyasada yoksul halka satılıyor...
Enflasyon ahlaki çöküntüyü de tetiklemiş durumda.
XXX
Örnek mi?
Yaprakları azaltılmış tuvalet kağıtlarına, ebatları küçültülmüş peçetelere, gramajı azaltılmış çikolatalara, bisküvilere zam yağıyor.
Çok değil 1 yıl önce 12 liraya satılan bir paket bisküvi, gramajı azaltılmış halde 20 liradan satılmaya başlandı.
Çayın bardağı normal bir kafeteryada 50-60 lira, lüks mekanlarda 150 lira.
Kahve çeşitleri 100-250 aralığında.
Anne-babaların çocuklarına verdikleri harçlık sadece 1 kahve almaya bile yetmiyor.
XXX
Yumurtanın tanesi 8 liraya çıktı, organik olanlar 15 liraya satılıyor. Eskiden et yiyemeyen yumurta ile telafi ederdi. Şimdi yumurtaya erişim de zorlaştı.
Ortalama bir peynirin kilosu 400 lira ve üzerinde.
Karton sütün litresi 58 lira.
Enflasyonist ortam, ticari faaliyette bulunan kesimler tarafından istismar ediliyor.
İktidar ise enflasyonu düşürmede başarısız. Yıllardır özveride bulunan dar gelirliler, düşmek bilmeyen enflasyonun bedelini ödemeye mahkum ediliyor.
Temmuz'da maaşlar artacak.
Ama refah seviyesi daha da düşecek!...
En iyisi bu meseleyi daha fazla deşmeyelim.
Yasaklanan İmamoğlu posterlerini, belediyelere operasyonları, Rusya-Ukrayna barış görüşmelerini, Suriye'yi konuşalım!