Altılı Masa'nın cumhurbaşkanı adayı Şubat başında açıklanacak. Masa bileşenleri arasında tartışmalar devam ediyor. İyi Parti Kılıçdaroğlu'na karşı İmamoğlu ya da Yavaş'ı aday göstermeye çalışıyor. Öyle ki, parti kurmayları artık bunu televizyonlarda açıkça dile getirmeye başladı.
Yavaş, bir açılış töreninde Kılıçdaroğlu'na "İnşallah buraya Cumhurbaşkanı olarak da teşrif edersiniz" diyerek kendisinin aday olmayacağını duyurmuş oldu.
İmamoğlu ise potansiyel aday olarak Türkiye turuna çıktı.
Varsayalım ki, son dakikada İmamoğlu aday ilan edildi.
Bu noktada can alıcı soru şu:
Seçimlere 1 ay veya 15 gün kala İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay, beklenmedik bir hızla İmamoğlu'nun cezasını onaylayıp siyasi yasak uygularsa ne olur?
İktidar çevrelerinin böyle bir durumda ne olacağına ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
O durumda İmamoğlu'nun adaylığı düşer ve Millet İttifakı yeni bir aday çıkaramaz. Çünkü aday bildirim süreci geçmiş olur. Erdoğan seçime tek başına girer.
Peki tek başına girerse aldığı oy ne olursa olsun seçilir mi?
Hayır. Yine yüzde 50 artı 1 gerekiyor.
İlk turda bunu sağlayamazsa...
O zaman ikinci tura yine Erdoğan tek aday olarak katılır ve eğer yüzde 50 artı 1 oyu kazanırsa Cumhurbaşkanı seçilmiş olur.
Ya kazanamazsa...
Seçim yenilenir.
Yeni seçim yapılana kadar Erdoğan görevini sürdürmeye devam eder.
Tekrarlanacak seçim için Millet İttifakı başka bir aday belirler ve Erdoğan bu adayla yarışır.
Şimdi şu soruların yanıtlanması gerekiyor:
Muhalefetin İmamoğlu'nu aday göstererek seçimi riske atmak gibi bir lüksü var mı?
Bu seçimde Kılıçdaroğlu aday gösterilse, İmamoğlu ve İyi Parti dahil 6'lı masanın tüm aktörleri CHP liderini seçtirmek için sahaya çıksa nasıl olur?
İmamoğlu kendisi için yaptığı bu geziden sonra, Kılıçdaroğlu ile birlikte gezmeye başlasa, engellenmiş bir aday adayı olarak kamuoyunun kendisine verdiği desteği genel başkanına yöneltse sinerji yaratmış olmaz mı?
Neden olmasın.
Aksi halde 6'lı masanın hem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını, hem de Cumhurbaşkanı adaylığını kaybetme ihtimali var.
Millet İttifakı adayını açıklamadan önce bu olasılığı ciddiye almak zorunda...
Çünkü mevcut tabloda Sinan Ateş cinayeti MHP'nin oyunu düşürüyor. HDP'nin kapatılması da Ak Parti'nin oyunu geriletebilir. Çünkü Ak Parti sadece Güneydoğu'da değil, tüm Türkiye'de Kürt seçmenlerden oy alıyor.
İktidar kanadı böyle bir açmazın içerisindeyken muhalefetin tam da iktidarın istediği bir senaryoyu hayata geçirip, yasaklı hale getirileceğini bile bile İmamoğlu'nu aday göstermesi ileride pişmanlık yaratacak bir karar olur.
"Benim gençliğim var" diyen İmamoğlu'nu bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlamak daha doğru bir strateji değil mi?