Yeni açılan kız ortaokulları ve karma eğitim karşıtlığı

Millî eğitimin devasa sorunları her geçen gün büyürken ve bunlara acil çözüm bulunmazken karma eğitime karşı çıkışların öne çıkartılması da laik, bilimsel eğitime karşı yapılan bir yanlıştır.

Hasan Aydın

Siyasal iktidar, 23 yıldır yeni bir toplum inşa etme ideolojisi çerçevesinde dini referans alan, laik ve bilimsel eğitime aykırı uygulamalarına ısrarla devam ediyor.

Eğitimi piyasalaştıran, STK dedikleri tarikat ve cemaatlerle protokoller imzalayıp ÇEDES Projesi kapsamında okullara' manevi danışman' adıyla İmam, vaiz ve müezzin gibi din adamlarını sokan, seçmeli din dersi sayısını artıran,8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yerine "kindar ve dindar" nesiller yetiştirmek için 12 yıllık (4+4+4) kademeli eğitimi başlatan, yeni yönetmeliklerle ders müfredatlarında 4 kez değişikliğe giden, veli ve muhalif kamu sendikalarının itirazlarını dikkate almadan 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni, bir oldubittiyle geçen öğretim yılında kademeli olarak uygulayan Milli Eğitim Bakanlığı, bugünlerde karma eğitim tartışmaları kapsamında, ülke genelinde Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri bünyesinde açmış olduğu yeni kız ortaokulları ile gündemde yer almaya devam ediyor.

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre; Adana, Ankara, Gaziantep, Karaman, Kastamonu, Manisa ve Şanlıurfa'daki meslek liseleri bünyesinde bu 8 kız ortaokulu açılmıştır. Bu okulların açılmış olması laik, eşitlikçi bilimsel eğitim ilkesine aykırıdır. Ülke genelinde kız öğrenciler için açılan ortaokulları eleştiren Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, "Bu adım toplumu cinsiyet temelinde bölmeyi, kız çocuklarını daha küçük yaşlardan itibaren ayrıştırmayı ve eğitim hakkını sınırlamayı hedefleyen ideolojik bir müdahaledir" dedi.

Çocukların hem pedagojik hem de toplumsal açıdan gelişimine katkı sağlayan karma eğitim, cumhuriyet reformlarının temel taşlarından biridir. Laikliği, cinsiyet eşitliği ve özgürlüğünü hedef alıp haremlik ve selamlık düzeninin alt yapısını oluşturmaya çalışan, tek cinsiyete dayalı eğitimi savunmak, eğitim bilimine ve doğasına aykırıdır.

3 Mart1924'te çıkarılan Öğretim Birliği (Tevhid-i Tedrisat) Kanunu'nun kabulüyle tüm eğitim kademelerinde karma eğitim esas alınmış,1927-1928 eğitim- öğretim yılından itibaren de ortaokullar kesin olarak karma hale getirilmiş, müstakil kız ve erkek ortaokulların sayısı da azalmıştır.

Tek lisesi olan 19 şehirde karma eğitime ancak1933-1934’te başlanmıştır. 1973 yılında çıkartılan 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile milli eğitimin temel ilkelerinden biri olarak belirlenen karma eğitim, 2000-2001 öğretim yılında yapılan bir düzenleme ile tüm okullarda zorunlu hale getirilmiştir.

Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 15. Maddesinde "Okullarda kız erkek karma eğitimi yapılması esastır. Ancak eğitim türüne, imkân ve zorunluluklarına göre bazı okullar yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir" ifadesi yer almaktadır. Karma eğitim, resmi temel ilke olsa da ülkemizde kız meslek liseleri, kız İmam Hatip liseleri ve genel kız liseleri de mevcuttur.

Diğer yandan kültürel ve tarihsel mirasın parçası olan Kabataş Erkek Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi, Çamlıca Kız Lisesi ve Beşiktaş Kız Lisesi gibi eğitim kurumları da varlıklarını bugün de sürdürmektedirler.

MEB, Çok Programlı Anadolu Lisesi, Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi ve Mesleki Eğitim Merkezi'nde karma eğitim yapılacağına dair yönetmelikte değişiklik yapmış, yapılan değişiklikler 10 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmıştı. O dönem gelen eleştiriler üzerine Millî Eğitim Bakanlığı, karma eğitimin kaldırılmasının söz konusu olmadığının altını çizmişti. Bakanlığın son uygulamalarının daha önce verilen teminat söylemleriyle uyuşmadığı gerçeği ortaya çıkmıştır.

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, henüz Millî Eğitim müsteşarı iken,2014 yılı Aralık ayında yandaş bir medya organına," Mevcut yasal düzenlemeler de eğitimin karma olmasını zorunlu kılan bir hükmün olmadığını" açıklamıştı. Yıllar sonra Millî Eğitim Bakanı olan Yusuf Tekin,2023 yılı Temmuz ayında da bir televizyonun canlı yayın programına katılmış," Kız çocuklarını okula göndermeyen velilerin, " Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum" dediğini açıklamıştı. Devamında" Şimdi benim Millî Eğitim Bakanı olarak birinci hedefim ne? Kız çocuklarının okullaşmasını sağlamaktı. O zaman veliyi ikna etmek için gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz'. demişti.

Bakan Tekin, kız çocuklarının eğitime erişememelerinin sebebini kendi siyasi iktidarlarının üstüne düşen görevleri yerine getirmemesine değil, velilerin kız çocuklarını erkeklerle aynı okula göndermek istememelerine bağlaması," gerekirse kız okullarını da açabilmeliyiz'" diyerek karma eğitimi hedeflemesi, laiklik ve bilimsel eğitimi yok sayan bir zihniyetin yansımasıdır.

Binlerce kız çocuğunun doğrudan eğitim dışında kalmasının, okulu bırakmasının ve çocuk gelin evliliklerinin gerçekleştirilmesinin, başta ekonomik olmak üzere birçok toplumsal nedeni vardır. Okullar bilgi edinmenin yanında sosyal ve duygusal öğrenmenin, eşitlikçi ve barışçı bir ortamda karşılıklı güvene dayalı bir iklimde yaşanarak sağlandığı ortamlardır. Karma eğitim, erkek ve kız öğrencilerin ortak bir program dâhilinde, aynı mekanı paylaşarak bir arada eğitim almalarıdır. Karma eğitim, kız ve erkek öğrencilerin küçük yaşlardan itibaren bir arada eğitilmelerini ve toplumda kadın erkek eşitliğini yaşama geçirmelerini kolaylaştırmaktadır.

Farklı cinsiyetten akranlarla aynı sınıfı ve okulu paylaşma sosyal becerileri ve empatiyi geliştirirken, cinsiyetlere uygun görülen kalıpları kırar, iletişim ve çatışma çözme becerilerini güçlendirir. Cinsiyet ayrımcılığı ise ruhsal ve sosyal gelişmeyi, iyi olma halini bozar. Karma eğitime dinsel ve cinsiyetçi gerekçelerle karşı çıkmak yanlış bir tutumdur.

Karma eğitime karşı çıkanlar ve gerekçeleri

Karma eğitim karşıtı fikir ve faaliyetlerin geçmişinin olduğu bir gerçektir. Tarihte yeni ve aydınlanmacı fikirlere karşı olan karanlık güçler hep var olmuştur. Cumhuriyet Türkiye'sinde bir meşale gibi bozkırları aydınlatan, öncü rolü üstlenen ve binlerce öğretmeni yetiştiren Köy Enstitüleri de karma eğitim nedeniyle dönemin gerici, yobaz kesimleri tarafından hedef tahtasına oturtulmuş, aslı astarı olmayan iftiralarla yıpratılmaya çalışılmıştır. Sonraki süreçte bu okullar ne yazık ki kapatılmıştır.

Son yıllarda ise özellikle iktidar yanlısı eğitim sendikaları, çeşitli dernekler, vakıflar, muhafazakâr dinci 'yazarlar' açıklamaları ve yazılarıyla karma eğitime hep karşı olmuşlardır. Bunlardan bir olan Eğitim-Bir-Sen karma eğitime karşı olan görüş ve faaliyetleri ile hep öne çıkmıştır. Topaltlarında veya basın açıklamalarında karma eğitimin zorunlu olmadığına dair açıklamalar yapmıştır. Kendi yayın organları olan ' Eğitime Bakış' dergisinin Ocak -Şubat 2012 tarihli 22. sayısında karma eğitim eleştirilerine sayfalarca yer verilmiştir. Derginin 6. sayfasında" Karma eğitimde öğrencilerin, ders içinde ve okulda karşı cinse eğilimi artarken, karma eğitimin uygulanmadığı ortamlarda ise öğrencilerin, derse daha fazla odaklanarak dersin gereğine göre hareket ettikleri çeşitli araştırmalardan anlaşılmaktadır" ifadeleri yer almıştı.

Eğitim-Bir-Sen 2-6 Aralık 2014 tarihinde gerçekleşen 19. Millî Eğitim Şurası'nda karma eğitimi tartışmaya açmış, okul öncesinden başlamak üzere, eğitimin bütün kademelerinde kız ve erkek öğrencilerin ayrı eğitim alması ve eğitimde tek cinsiyetli okulların yaygınlaştırılması yönündeki önerisi o tarihlerde Eğitim- Sen' in kararlı ve direngen tutum ve çabaları ile reddedilmişti. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin' in 2023 Temmuz ayındaki " kız okulları da açabilmeliyiz" açıklamasına o günlerde Cumhur ittifakı içinde yer alan parti temsilcileri destek açıklamalarıyla dikkat çekmişlerdi. BBP lideri Mustafa Destici, Twitter hesabın üzerinden yaptığı paylaşımda karma eğitimi savunup, karşı çıkanları kastederek," laiklik adı altında buna karşı çıkanların asıl niyetlerinin inanç- din düşmanlığı olduğunu biliyoruz. Japonya'daki gibi kadın üniversiteleri de açmalıyız demişti.

Bir zamanlar Ayasofya baş imamlığını da yapmış olan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi profesörü Mehmet Boynukalın da Bakan Tekin'e destek verirken, "Laiklik kız çocukları için ayrı okul açılmasına engelse laikliği kaldırmak gerekir" açıklamasında bulunmuştu.

Genellikle iktidar yanlısı görüşe sahip akademisyen ve uzmanların oluşturduğu 'Maarif Platformu 'adlı sivil toplum kuruluşu 19 Temmuz 2023 tarihinde gerçekleştirdiği "Karma Eğitim Tartışmalarına Pedagojik ve Bilimsel Bakış" başlıklı sanal çalıştayın raporunu 1 Ekim 2023 günü yayınlandı.

Bu platformun sonuç ve çözüm önerileri kısmında özet olarak şu görüşlere yer verilmişti.

* Kız ve erkeklerin yeteneklerini yeterince geliştirmeleri için cinsiyeti inkar etmeyen anlayışa dayalı eğitime imkan tanınmalıdır. Bunun için: 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu madde 15' teki ' Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır" ifadesi değiştirilmelidir.

* Eğitim sistemi; ortaokul, lise ve üniversite düzeyinde A-Karma okullar B-Erkek okulları ve C-Kız okulları şeklinde düzenlenmelidir.

Raporun sonuç kısmında 'kız ve erkeklerin farklı öğrenme, farklı düşünme ve farklı davranma tarzlarının olduğunun ileri sürülmesi cinsiyetçi bakış açısını ortaya koymaktadır.

Öte yandan karma eğitime şiddetle karşı çıkan bazı dinci yazarlar, ellerinde bilimsel bir veri olmadan gerici ideolojik ön yargıları ile karma eğitimin zararları hakkında bazı tespit önerileri ileri sürmektedirler. Kızların beyin yeteneklerinin farklı olduğunu, karma eğitimin cinsel taciz ve tecavüze yol açtığını, Avrupa’da ve ABD'de karma eğitimin zararlarını önleyecek tedbirlere başvurulduğunu ve bu ülkelerde, birçok okulun karma eğitimden vazgeçtiğini ısrarla dillendiriyorlar.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde karma eğitim, tartışmasız bir norm iken, Türkiye'nin hala "kızlar ayrı okusun" seviyesinde tartışmalar yaşaması geriye gidişin en net göstergesidir. Karma eğitimden vazgeçmek, toplumda hızlı ayrışmalara ve kadının çalışma ortamında yavaş yavaş uzaklaşmasına neden olacaktır. Ayrı okul, ayrı üniversite, ayrı hastane, ayrı lokanta, ayrı araçlarla toplu taşıma derken toplumun zaten bozuk olan iç barışı da daha da bozulacaktır.

Millî eğitimin devasa sorunları her geçen gün büyürken ve bunlara acil çözüm bulunmazken karma eğitime karşı çıkışların öne çıkartılması da laik, bilimsel eğitime karşı yapılan bir yanlıştır.

Konuk Yazar Haberleri