EĞİTİM UZMANI ALİ TAŞTAN
Milli Eğitim Bakanı yaptığı tüm işlerle ilgili kendisinden bahsettirmeyi başarıyor. Müsteşarlığı ve Bakanlığının ilk ayları ile ilgili yaptığı icatlardan önceki yazılarımda bahsetmiş ve bu nedenle yargılanmış sonrasında da beraat etmiştim.
Bugün sizlerle Yusuf Tekin’e yazdığım son mektubu paylaşmak istiyorum.
Sayın Bakan,
Size iki kez kamuoyuna açık bir şekilde mektup yazmama rağmen cevap vermediniz. Bunu nezaketsizliğinize vermek istemiyor, yoğun olduğunuzu düşünüyorum. Tabi, Milli Eğitim Bakanı nasıl yoğun olmaz? Eğitim sistemini dinselleştirmekten başka amacı olmayan biri elbette yoğun çalışmalar içerisindedir.
Sayın Bakan, son icraatınız olan Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nu inceledim. Keşke Kanun Teklifini hazırlarken (Kanun teklifini biz değil milletvekilleri hazırladı diyeceksiniz ama gerçeği herkes biliyor) eğitim bilimcilere, sendikalara da danışsaydınız. Danışmadığınız için ortaya acemice hazırlanmış, öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran bir metin çıkmış. Kanun teklifi hazırlamak yasalarımıza göre milletvekillerinin görevi olması gerekirken kapalı kapılar arkasında hazırladığınız bu teklifi hangi milletvekillerinin imzaladığını da tüm kamuoyu merak ediyor.
Sayın Bakan, 2022 yılında sizden önceki Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer döneminde yürürlüğe giren Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu değiştirdiğiniz için sizi kutlarım. Bizler o zaman ‘böyle bir Öğretmenlik Meslek Kanunu olmaz’ desek de Mahmut Hoca kimseyi dinlemeyip o kanunun yürürlüğe girmesi için bedenini ortaya koymuştu. Unutmadan şunu söylemeliyim Mahmut Hoca döneminden kalan bürokratların neredeyse hepsini göndermeniz de alkışlanacak bir icraat oldu. Mahmut Hoca da Ziya Hoca’nın bürokratlarını tırpanlamıştı. Sizin bürokratların neredeyse tamamını değiştirme icraatınıza sanırım en çok Ziya Hoca sevinmiştir.
Sayın Bakan gelelim asıl meseleye….
Tek bir atanmayan öğretmen kalmamış olacak!
Öğretmenlik Mesleği Kanunu ile kuracak olduğunuz Milli Eğitim Akademisi üniversiteleri işlevsiz hale getiriyor. “Öğretmeni ben yetiştiririm” diyorsunuz. Bu icraatınızla atanmayan öğretmen sorununu çözmüş oluyorsunuz. Çünkü eğitim fakültesi mezunları bile kanundan sonra sizin tarafınızdan öğretmen olarak kabul edilmeyecek ve böylece ülke genelinde tek bir atanmayan öğretmen kalmamış olacak. Bir milyon atanmayan öğretmen sorununu tek kalemde çözdüğünüz için size ne kadar minnettar olduğumuzu anlatamam. Bu fikir size ait ise gerçekten sizi kutluyorum. Değil ise size bu fikri veren arkadaşlara maaşla ödül verilmesini talep ediyorum. Öyle bir maaş filan değil, 30-40-50 maaş ödül vermelisiniz.
Sayın Bakan Kanun Teklifini madde madde inceledim. “Helal olsun dayıoğlu sana…”
Müsteşarlığınız döneminde icat ettiğiniz ve yönetici ve öğretmenlerinin tamamı Bakan tarafından atanan Proje Okulu modelini daha da geliştirmişsiniz. Proje Okulları’nda yaklaşık 120 bin öğretmen ve yönetici çalışıyor. Ve bunların tamamını siz atıyorsunuz. Makamınızda kahvenizi yudumlarken tarikat ve cemaatlerin arka bahçelerinde, AKP teşkilatlarında, Bir eğitim sendikasının bürolarında hazırlanan listelerdeki öğretmenlerin atamalarını tek imza ile yapıyorsunuz. Teklifte, Proje Okulları ile ilgili yetkiyi yine uhdenize almış olmanızı takdirle karşıladım. Bu sayede kimse torpil yapıldığını anlamayacak. Hatta bazı veliler toplanmış Proje Okulu uygulaması devam etsin diye eylemler bile yapmaya başladılar. İnsanların sizin gibi düşünmesini ve en olumsuz uygulamalara bile karşı çıkmamasını nasıl sağlıyorsunuz bilmiyorum ama harika olduğunuzu söylemeliyim.
Ayrıca Kanun Teklifi’nde sözleşmeli öğretmenlik uygulamasını da geliştirerek korumuşsunuz. Vallahi pes yani Sayın Bakan… Öğretmenleri kadrolu atamak yerine sözleşmeli sistemi getirdiniz ama 2014 yılında Müsteşarlığınız döneminde asgari ücrete mahkûm ettiğiniz özel okul öğretmenlerini Kanun Teklifi’ne koymadınız… Bu arkadaşlarımız makamınıza 1 kilometre uzaklıkta yaklaşık 40 gündür eylem yapıyorlar. Ancak siz seslerini duymamışsınız.
Sayın Bakan bu Kanun Teklifi ile öğretmenleri biraz daha kıskaca almışsınız. Zaten kıpırdayacak hali kalmayan meslektaşlarımızın sosyal hayatlarını bile daraltmışsınız. “Benim gibi düşünün” diyorsunuz. Ayrıca denetiminde yetersiz görülen öğretmenleri önce Akademi’de eğitime, sonrasında yine yetersiz görürseniz memur kadrolarına göndereceksiniz.
Sizin gibi düşünmeyen tüm öğretmenleri susturma niyetinizi görüyorum. Bu konudaki ilgili maddeler ben ve benim gibi sizleri eleştirenleri susturmak için hazırlanmış. Öncelikle bizler gibi sıradan insanlar için madde koymanız, özel kanun hazırlatmanız çok ince bir düşünce olmuş. Sayın Bakan bu özel kanun için size çok teşekkür ederim. Ancak benim gibi insanların özel kanuna ihtiyacı olmaz. Şahsa özel kanunlar sizin gibi yüce insanlara yaraşır. Ayrıca özel kanun çıkarma hakkınızı ben ve benim gibiler için kullanmayın Sayın Bakan. İleride size yine lazım olacaktır.
Öğretmeni kıskaca alacak olan bu düzenlemeden sonra susacağımızı zannediyorsanız doğruları söylemekten asla vazgeçmeyeceğiz Sayın Bakan…