Galatasaraylı futbolcuların da aralarında bulunduğu 20’yi aşkın kişiden 44 milyon doları, “Fatih Terim Fonu” adı altında toplamakla suçlanan bankacı Seçil Erzan ve beraberindeki kişilerin yargılandığı dava dosyasına giren bir dizi WhatsApp yazışması ortaya çıktı.
Denizbank, kamuoyunda “Fatih Terim Fonu” olarak bilinen davayla ilgili geniş bir açıklama yaptı.
Şikayetçi vekillerine tepki gösteren banka "ne anlama geldiği dahi belli olmayan kağıt parçalarına istedikleri anlamı vermekte ve bu belgelerle müvekkillerinin dolandırıldığını ifade etmektedirler" dedi.
Yazışmalarında paylaşıldığı açıklamda şunlar kaydedildi:
"Şikayetçi vekilleri yazılı ve görsel medyada ceza dava dosyasındaki evrakları diledikleri gibi manipüle etmekte ve serbestçe gerçeklere aykırı bilgilendirmeyi fütursuzca yapmaktadır. Kendileri şikayetçilerin ellerinde bulunan ve ceza davasının ilk duruşmasında para teslimi anında değil daha sonra elde ettikleri bankacılık açısından hiçbir anlam ifade etmeyen, herhangi bir bankacılık işlemini göstermeyen, ne anlama geldiği dahi belli olmayan kağıt parçalarına istedikleri anlamı vermekte ve bu belgelerle müvekkillerinin dolandırıldığını ifade etmektedirler. 20 Kasım tarihli duruşmada da şikayetçilerin her biri, ellerindeki kağıtları, paraları nakden Seçil Erzan veya kuryelerine teslim ettikten sonraki tarihlerde temin ettiklerini ifade etmişlerdir.
Seçil Erzan’a para verdiğini iddia eden A.T.’nin vekili tarafından mahkemeye sunulan ve emniyet birimlerince deşifre edilen 7 Nisan akşamı Seçil Erzan’la yaptığı telefon görüşmesinin bir kısmına aşağıda yer verilmiştir;
A.T.: Kaç kişi var 20-25 ya Seçil gözünü seveyim bize artık yalan söyleme çoluğumuz çocuğumuz zor durumda
Seçil ERZAN: Arda 100 kişi falan yok dur…eee.
A.T.:Kaç kişi var tahmini bi düşün bakayım
Seçil ERZAN: Bi dakika… ee… 10 tane futbolcu var
A.T.: Evet
Seçil ERZAN: Eee… işte 10’da benim yandan yani… 10’da benim yakın çevremden.
A.T.: E terim var Fatih hocanın şeyi ondan sonra
Seçil ERZAN: Toplam o kadar… Hepsi o kadar hani 21-22
A.T.: Bak Seçil. Sana diyeceklerimi iyi dinle bak şu anda bu savcılık işlerini de polisi de her şeyi biz tutuyoruz. Kimseyi hiçbir yere göndermiyoruz. Eğer sen bunları doğruyu söyleyeceksin ki biz bu işi bankayla çözmeye çalışalım. 20 kişiyse gidip bankayla bunu çözmeye çalışırız. Ama bana dersen ki arda 100 kişi var, bu iş olmaz…
Seçil ERZAN: Hani maksimumu olsun 23 kişi yani 25 kişi olsun. O kadar bile yoktur. Hı hıı…
A.T.: Yani Seçil eğer 25 kişiyse gidip oturulur konuşulur bizim peki hepimizin zararlarımızı biliyor musun
Seçil ERZAN: Biliyorum yani zararda olanları biliyorum. Yani zararda… mesela Emre almadı sen anaparanı tamamladın faizini almadın
A.T.: Ya ben faizi geçtim. Ben sana sayıcam zaten. Şeyleri falan 8.250’leri falan onları geçtim hepsini öyle elden aldı. Ben tam anaparam 7.650’ye falan geliyor. Ben hepsini saydım. Anladın mı. Vermediğiniz ödemediğiniz.
Seçil ERZAN: Ödenenlerden nasıl senin
A.T.: Yok ödenenler… ya Seçil darma dağınım ben biliyorsun Emre…
Seçil ERZAN: İşte onların hepsi bende bi yerde yazıyordu çıkarıcam onları işte
A.T.: Peki Fatih hoca, Fatih hoca karda mı bu işten
Seçil ERZAN: Valla Arda bir şey söyleyeceğim normal şartlarda hoca kardaydı yani çünkü hocanın… sen yalnızsın dimi...
A.T.: Yalnızım yalnızım. Hoca kardaydı dimi
Seçil ERZAN: Hı hı… Hı hıı…
A.T.: E Hocanın da krediler çıkmış. O adamcağızda oradan darma dağın
Seçil ERZAN: … yolu kapatıyorlar öyle. Onları da tek tek şimdi çıkaracağım
A.T.: Peki bir şey diyeceğim. Bu Hakan abi. Şimdi Hakan Ateş bunu duydu bugün, Mehmet Aydoğdu duydu. Bunların hiç haberi yok muydu hiçbir şeyden ya
Seçil ERZAN: Yok mahvedecekler beni onlar. Ama ne yaparlar…
A.T.: Sen sen bankayı falan düşünme Seçil. Sen şu anda biz, yani biz yani seni, insanları savcılığa vermesinler diye tutuyoruz herkesi. Ya seni, sen bize doğruları söyle ki biz bir çözüm yoluna gidip bu işi bir an önce toparlayalım yoksa savcılık bilmem ne biri bin para olur yani bu işin yani yalanı yok yıllarca yatarsın
Bu beyanlardan da görüleceği üzere Bankamız üst yönetiminin olaydan hiçbir haberinin olmadığı aşikardır. Birçok şikayetçi ifadesinde, Seçil Erzan’a aylarca ulaşılamadığı, ulaşanların da kendilerinin oyalandığını beyan etmesine karşın hiçbirinin 7 Nisan tarihinde DenizBank tarafından yapılan ihbar öncesinde Bankamıza, BDDK’ya veya diğer resmi kurumlara başvurmaması tamamen banka dışında gelişen olaylardan Bankamız yönetiminin haberdar olma imkanını ortadan kaldırmıştır." (Kısa Dalga)