Ekrem İmamoğlu, Saraçhane'de mazbata töreninde konuştu.
Üçüncü kez İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimi kazanan ve ikinci dönemine başlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulunarak "Bu milletin gözünden düşmek istemiyorsanız bizimle işbirliği yapın. Projelerimizi geciktirmek yerine bir an evvel onaylayın" dedi.
"Tuzla'da benim genç yol arkadaşıma mazbatasını ne için vermiyorsunuz?"
Van'da seçilen DEM Partili Abdullah Zeydan'a dair hak gaspı girişimine tepkisini yineleyen İmamoğlu, İstanbul'daki benzeri durumları sıraladı. İmamoğlu, Gaziaosmanpaşa ve Beykoz'da AKP'nin sonucu değiştirme çabasına tepki gösterdi, Fatih'te ise CHP'nin oyların yeniden sayılması talebinin anında reddedilmesine dikkat çekti. İmamoğlu, “Açık farkla kazandığımız Tuzla'da benim genç yol arkadaşıma mazbatasını ne için vermiyorsunuz” dedi.
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, İstanbul'a dair projelerin uygulanması için gereken imzaları atması çağrısında bulunup görüşmeye hazır olduğu mesajını da verdi. Erdoğan ile geçmişteki görüşmesinde kırık sandalye verilmesine gönderme yapan İmamoğlu, “Sandalye kırık olması yeter” ifadesini kullandı.
İmamoğlu, seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada Van'daki irade gaspına dikkat çekerek İstanbul'da benzer durumların yaşandığını belirterek iktidarı eleştirdi.
Ekrem İmamoğlu, "Aldığımız mazbatanın, diğer hukuksuz uygulamaları gölgeleyeceğini kimse düşünmesin. Mazbatamızın daha önünde duran şey, milletimize uygulanan hukuka dair adil olmaya dair süreçlerdir. Her birisini tek tek takip ettiğimi ve gereken adalet için, hukuk için eşitlik için, gereken her tepkiyi göstereceğimi herkes bilsin ve duysun" diye konuştu.
"Milletimizin asil tavrı sandıkta tescil etmiştir"
İmamoğlu konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Pazar günü yapılan seçimde yalnızca bizim 5 yıllık performansımız oylanmadı. Aynı zamanda hukuk ve demokrasi dışı yöntemlerle siyaseti dizayn etmeye çalışan, kendini milletin üzerinde gören anlayışın meşruiyeti de oylandı. Oylamanın sonucu ortadadır. Milletin iradesini beğenmeyip kendi isteklerini dayatanların halkın seçilmiş temsilcilerini yok sayıp engellemeye çalışanların, devletin, hukukun, yargının ve demokrasinin ayarlarıyla oynayanların milletin vicdanında yeri olmadığını milletimizin asil tavrı sandıkta tescil etmiştir.
İstanbullular iktidarın bu şehrin iradesine yönelik politika ve uygulamalarını kesin olarak mahkum etmiştir. Bu seçim aynı zamanda Kanal İstanbul için hayati bir referandumdu. Halkımız toplu bir şekilde İstanbul diye haykırdı. Beton kanal projesini tarihin tozlu raflarında hayata geçmeyen bir ibret projesi olarak kalmasını milletimizle birlikte sağlayacağız.
"Kibirli anlayış mahkum olmuştur"
Bir cumhurbaşkanı 17 bakan ve müesses medyanın yüzde 95’i ve her türlü devlet imkanıyla hatta bizlerin vergisiyle yaşamını sürdüren kamuya ait kamu kuruluşlarıyla kampanya yürüten, seçimi kazanmak için her yolu mübah gören, para dağıtmak, seçmen kaydırmak gibi birçok anlamsız siyaset anlayışı bu seçimle millet nezdinde geri dönülmez bir biçimde mahkum olmuştur. Kendisini desteklemeyen siyasi partileri ve siyasetçileri rakip değil de sanki düşmanmış gibi gören ve göstermek isteyen o anlayış açıkça mağlup olmuştur. Milletimiz derin vicdanını ve ferasetini göstermiştir. Halkın yaşamakta olmuş olduğu ekonomik zorlukları önemsemeyen, bu zorluklarla başa çıkması için vatandaşa verilen sosyal desteklerle kendi çıkarları adına alay eden o kibirli anlayış mahkum olmuştur.
Metro ve diğer büyük yatırımlarımızın hayata geçmesi için gereken imzayı atmaktan kaçınan, sahip olduğu yetkiyi halkın zararına sonuna kadar istismar eden o yönetim anlayışı mahkum olmuştur. 31 Mart’ta İstanbullular bu şehirde ve bu ülkede hukuk, demokrasi ve sosyal adalet istediklerini açıkça ve haykırarak ortaya koymuştur. Bence bu yönüyle tarihe geçecektir." (Kısa Dalga)