Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili hazırlanan iddianame tartışılmaya devam ediliyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iddianame üzerinden yürüyen tartışmalara tepki göstermiş, ‘operasyon’ imasında bulunarak, “Bakalım hukuki süreç Ankara’da mı bitecek, yoksa Pensilvanya’ya mı dayanacak, hodri meydan, hep beraber göreceğiz” dedi.
Bugün, Sinan Ateş cinayetine ilişkin 22 kişi hakkında hazırlanan iddianamede plakası dahi verilmeden “Audi marka” olarak bahsedilen ve tetikçi Eray Özyağcı’nın Ankara’dan İstanbul’a kaçırıldığı aracın görüntüsüne ulaşıldı. T24'ten Asuman Aranca'nın aktardığına göre, koruma tahsisli olduğu öğrenilen ve iddianamede azmettirici olarak gösterilen eski Ülkü Ocakları yöneticilerinden Tolgahan Demirbaş ile Emre Yüksel’in kullandığı aracın çakarlı olduğu görülüyor.
Söz konusu aracın Ülkü Ocakları binası önünde ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın kullanımında olduğu fotoğraflar da ortaya çıktı.
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’ten tepki
Fotoğrafların ortaya çıkmasının ardından Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından hem Bahçeli’ye yanıt verdi hem de fotoğrafları değerlendirdi.
Ayşe Ateş, şunları kaydetti:
“Bize operasyon çekiliyor, deniliyor. ‘Pensilvanya’ deniliyor. Eğer bir operasyon çekiliyorsa çekenler bu ve benzer delillerle suçu sabitlenmiş olanlardır. Kurumsal araçları katillere tahsis edenlerdir. ‘Onun kalemini kırdık’ diyerek sağa sola elçi yollayanlar, birbirine mesaj atanlardır.
Nereden aldığı belli olmayan bir güçle Özel Harekât polislerini torbacılara şoför yapanlardır. Külliye'nin 1 km ötesinde, AK Parti Genel Merkezi'nin dibinde, sanki devlete kafa tutarcasına; bu ülkenin iki kız çocuk sahibi, işinde gücünde şerefli bir akademisyenine gözünü kırpmadan kıyanlardır.
Size operasyon çekenleri görmek için demir parmaklıkların ardına, ayaklarınızın altına bakın. Çünkü bir kısmı tutuklu, bir kısmı da yargının önüne çıkmaktan kurtulmak için hâlâ ayaklarınıza kapanıyor.
İçi boş kâğıt parçasını önümüze koyarak adaletin tecellisini önlemeniz, gerçek suçluları kamuoyundan saklamaya yönelik hamleleriniz nafile. Çünkü bu davanın savcısı yüce Türk milleti. Bu asil millet yakanızdan düşmeyecek, peşinizi bırakmayacak. Nereye kaçarsanız kaçın, hangi deliğe saklanırsanız saklanın sizi bulup çıkaracak, sizi alıp getirecek. Ok, yaydan çıktı bir kere.
Şunu da eklemek istiyorum: Bazı yorumları okuduğumda, bazı paylaşımlara baktığımda ne yazık ki bir kesimin, gözünün önündeki bunca delile rağmen, hâlâ Platon'un mağarasından çıkamadığını görüyorum. Zincirlerinizden kurtulun, yalanı kutsamayın, gerçeği kucaklayın. Kaçınılmaz sonla barışın.”