Kısa Dalga - Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, "Bu siyasi sorumlulukları ortaya çıkarmadığınız müddetçe, dibinin dibi görünmeden, siyasi sorumluları hesap vermeden her gün yeni skandallarla yüz yüze kalmaya devam edecektir" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, Saadet Partisi yenidoğan skandalı ve yaşanabilecek benzeri olayların önüne geçebilmek, denetim mekanizmalarını güçlendirmek ve sağlık kuruluşlarının uygulamalarını daha sıkı bir şekilde mercek altına almak amacıyla TBMM Başkanlığı'na genel görüşme önerisi verdi.
Önerinin gerekçesini açıklayan Bülent Kaya, şöyle konuştu:
"Aslında olay yeni değil ama kamuoyu baskısı artınca yeni bir olaymış gibi gündeme gelen yenidoğan yoğun bakım ünitesinde meydana gelen vahşice uygulamalar gerçekten bütün toplum olarak tüylerimizi ürperten bir hâle doğru geldi. Yeni doğan yoğun bakım ünitesindeki hadiselere iki meseleden yaklaşmamız, iki pencereden yaklaşmamız gerekiyor. Bir, olayın adli boyutu yani bizzat suç işleyen, bu olayların içerisinde olan bir kısmı kamu görevlisi, diğeri de normal şahıslardan oluşan bir çeteden bahsediliyor. Bir de olayın idari boyutu vardır. İdari boyut aynı zamanda siyasi sorumluluk üstlenmeyi gerektirir çünkü kamunun, kamu adına güç kullananların bir önleyici olma görevi vardır, bir de bütün önleyici tedbirlere rağmen mevzuata aykırı bir durum meydana gelirse de cezalandırma boyutu vardır.
Sağlık Bakanı'nın, o dönemki İl Sağlık Müdürü'nün bu çetenin içerisinde olduğuna dair hiçbir iddiada bulunmuyoruz en azından elimizdeki deliller itibarıyla ama denetim görevi olan, bu çetelerin elini kolunu sallaya sallaya âdeta yaygın bir uygulama olarak yeni doğan çocuklarla ilgili bu yoğun bakım ünitelerinin alt şirketlere taşere edilmesi sırasında Sayın İl Sağlık Müdürü, bugünkü Sağlık Bakanı sen uyuyor muydun, uymuyor muydu? Ülkede adli yönden cezalar alınıyor ama maalesef, bütün bu rezaletlere rağmen, siyasi sorumluluk üstlenen hiç kimse ortaya çıkmıyor. Bu ülke, bu siyasi sorumlulukları ortaya çıkarmadığınız müddetçe, dibinin dibi görünmeden, siyasi sorumluları hesap vermeden her gün yeni skandallarla yüz yüze kalmaya devam edecektir."
"Özel hastane sahibi kişileri Sağlık Bakanı yapan sizsiniz"
İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat da yaşanan durumun sadece sağlık skandalı olmadığına, hem siyasi hem de ekonomik düzenin çürüdüğüne ve yozlaştığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Özel hastane çeteleri oluşmuş, lanet olsun hepsine. Hiçbir konuda çözüm üretemeyen, iflas etmiş iktidar, yeter artık, istifa edin. Siz artık yönetemiyorsunuz. Toplum vicdanında derin yaralar açıldı sayenizde. İktidarınız döneminde her konuda olduğu gibi fırsatçılığı ve acımasız çıkarcılığı kültür hâline getirdiniz, siz sebep oldunuz. Balık baştan kokuyor, özel hastane sahibi kişileri Sağlık Bakanı yapan sizlersiniz.
Şimdi, Müezzinoğlu 'Haberim yok' diyor. Sağlık sistemine kim güvenir artık? Kökten temizlik gerekiyor. Bu durum sadece sağlık skandalı mı zannediyorsunuz? Ülkemizde hem siyasi hem de ekonomik düzenin çürüdüğü ve yozlaştığını görmüyor musunuz? Sağlık sistemini ticarete dönüştürerek vatandaşlarımızın en temel haklarından biri olan sağlık hizmetlerine erişimi engellediniz. Fırsatçılar, çeteler türüyor ve sağlık hizmetlerini bir sömürü aracı olarak kullanıyor."
"Sağlıkta çığır açtık, diye övünen iktidarın yarattığı çürümenin göstergesi"
DEM Parti Batman Milletvekili Zeynep Oduncu Kutevi ise iktidar partisinin önergeleri sadece kendi egosunu tatmin etmek için reddettiğini ve eğer bu önergeleri reddetmeseydi 12 bebeğin hayatını kaybetmeyeceğini söyledi. Oduncu Kutevi şunları söyledi:
"Günlerdir cani bir örgütün para kazanmak uğruna bebekleri nasıl katlettiklerini konuşuyoruz, konuşmaya da devam etmemiz gerekiyor. En az 12 masum bebek sadece bir avuç insanın para hırsı uğruna katledildi. Bu acı örnek 'Sağlık sisteminde çığır açtık' diye övünen iktidarın yarattığı çürümenin göstergesi oldu. Bu çürümenin sonunda 12 bebek katledildi. Bir şebeke kuruluyor, para için bebeklerin canına kıyılıyor. Peki, bu çürümenin sorumlusu sadece para hırsıyla bebeklerin canına kıyanlar mıdır? Elbette değil. Yıllarca 'Sağlıkta Dönüşüm Projesi' diyerek sağlık sistemini ters yüz eden iktidar aslında tam da bugün konuştuğumuz çürüme projesinin kendisini hayata geçirdi. Kamu sağlığını tasfiye eden, halkın sağlığını sadece birer araç olarak gören ve hatta piyasanın kapılarını ardına kadar açan iktidar, yaptıklarıyla bugüne kadar övündü durdu ancak bugün övüntünün nasıl bir çürümeye yol açtığı ortaya çıktı.
Halkın kürsüsünden, Meclis kürsüsünden söylenen önergeler sadece iktidar kendi egosunu tatmin etmek için reddetmeyip işleme almış olsaydı bugün 12 bebeğin canına kıyılmamış olacaktı. Buradan bir daha sesleniyoruz, lütfen, sadece iktidar olduğunuz için verilen önergelerin içeriğine bakmadan reddetmeyin. Çünkü bu reddettiğiniz önergeler yüzünden bugün ülkede maalesef katliamların ardı arkası kesilmiyor."
CHP Samsun Milletvekili Murat Çan da "yenidoğan çetesi"ne ilişkin şöyle konuştu:
"Şüphesiz ki kamuoyunda 'yeni doğan çetesi' olarak bilinen, adlandırılan soruşturma, savcının tehdit edilmesi olayı, akabinde yaşanan gelişmeler bu konuyu Meclise taşımıştır. Acı olan budur. Bu acı gerçekten sonra şu saptamayı mutlaka yapmalıyız: Görünen sorun çete. Bu çete üç beş kişilik elebaşından oluşuyor. Bu üç beş kişilik elebaşına yaklaşık 50 kişi dâhil oluyor, bir araya geliyorlar, kamu kaynaklarını talan etmeyi amaçlıyorlar; işin sonu cinayet. Peki, denetleyemeyen ya da göstermelik teftişlerle hastaya değil, dosyaya bakan sözde bürokratlar çetenin neresinde? Dosyada bunu gören var mı? Ya da bu çeteye hizmet, yardım, yataklık eden sözde sağlık politikaları ve onun vücut bulmuş isimleri bu dosyada nerede?"
Çan'ın konuşması sırasında AKP Ankara Milletvekili Osman Gökçek ve CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız arasında, "yaşanan skandalın siyasete alet edilmesi" üzerine tartışma çıktı.
Daha sonra Saadet Partisi'nin önerisi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. (Haber Merkezi)