Kısa Dalga - Gazeteci Sedat Bozkurt, Kanada ve ABD izlenimlerini aktardığı yazısında, Türkiye'den yapılan göçmenlik başvurularında Kanada Dışişleri Bakanlığı'nın "ülke raporu"nda yer alan ve mahkemelerce de kabul gören çarpıcı bir gelişmeye dikkat çekti. Bozkurt'un aktardığına göre, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyesi olmanın artık Kanada'ya göçmen kabulü için yeterli bir kriter haline geldiği belirtiliyor.
Sedat Bozkurt, Kısa Dalga'da yayımlanan yazısında, Kanada'da göçmenlik başvurularının değerlendirilmesinde Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan "ülke" raporlarının belirleyici olduğunu ifade etti. Bu raporlar, göçmenlik hâkiminin karar vermesi için başvuru öyküsünün uygunluğunu gösteren temel dayanak noktası.
Kurucu partiye üyelik "baskı altındaki kimlik" sayılıyor
Bozkurt, eskiden beri Kanada'nın göçmenlik başvurularında Kürt veya Alevi kimliğine sahip olmayı "baskı altındaki kimlik" kaydıyla geçerli bir neden olarak kabul ettiğini hatırlattı. 15 Temmuz sonrası sürece ise Fetullah Gülen cemaati mensubiyetinin eklendiğini belirtti.
Bu kriterlere eklenen son "kimlik" CHP üyeliği oldu. Bozkurt, şu ifadeleri kullandı:
"En dramatik olanı ise en son, dışişleri raporu ile de kabul edilen ve kriter halini alan CHP üyeliği. CHP üyesiyseniz, mitinglerine katıldıysanız ve bir de gözaltına alındıysanız, bu arada da polis şiddetine de uğradıysanız ve bunları bir biçimde belgelediyseniz göçmenlik için yolunuz açık demektir. Dışişleri raporu da bunu destekliyor."
Türkiye'nin göçmenlikteki konumu
Yazıda ayrıca, Kanada ve ABD'nin göçmen kabul politikalarını sıkılaştırdığına değinilirken, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının eskisi gibi Meksika üzerinden ABD'ye ve oradan Kanada'ya geçişinin zorlaştığına dikkat çekiliyor. Bozkurt, Türkiye'nin göçmen başvurularında Suriye, Afganistan ve İran gibi ülkelerle birlikte ilk sıraları paylaştığını da hatırlattı.