Galatasaray Eski Teknik Direktörü ‘Fatih Terim Fonu' adı altında dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla hakkında iddianame hazırlanan ve "Özel belgede sahtecilik" ve "Nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 226 yıl hapis cezası isten Denizbank Levent Şube Müdürü Seçil Erzan'ın "korktuğum için halihazırda ismini kesinlikle vermek istemiyorum" dediği kişi olduğu iddia edilen Cüneyt Demir, hakkındaki iddiaları yalanlayarak suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.
Seçil Erzan'ın emniyet sorgusundaki ifadesinde "Tam tarihini hatırlayamadığım bir gün Kapalıçarşı’da birinden para almıştım ancak bu şahıstan korktuğum için halihazırda ismini kesinlikle vermek istemiyorum" dediği ismin, Tekirdağ, Çorlu'da yaşayan Cüneyt Demir olduğu öne sürüldü.
'Korktuğu kişi ben değilim'
Konuya dair açıklamalarda bulunan Demir, Erzan'ın memleketi Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde pansiyon işletmeciliği yaptığını ve kendisinin de 150 bin dolar dolandırıldığını söyledi. Hem bankadan hem de Erzan'dan şikayetçi olan Demir, 25 Nisan'da suç duyurusunda bulunduğunu ve bu kapsamda İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde ifade verdiğini dile getirdi.
Bankadaki parasını çekip vermiş
Demir, fona para yatırmasının Erzan'ın babası ile birlikte çalışan bir yakınının gelip, arkadaşının kızı Seçil Erzan'ın banka müdürü olduğunu ve karlı bir fon yönettiğini söylemesi üzerine bankada bulunan parasını çekip, Erzan'ın yanındaki Nazlı Can'a teslim etmesi ile başladığını anlattı.
'Orada dolandırıldığımı anladım'
Seçil Erzan'a 3 Mart'ta parayı verdiğini söyleyen Demir, "23 Mart'ta verecekti. 23 Mart gelince vermedi. Aradan birkaç gün daha geçti. En sonunda öyle günler birbirini takip etti. Mesajlaştık. Birkaç sefer telefonla görüştük. Bana falan gün, 'İstanbul'da paranı vereceğim' dedi. Ama o gün gittiğimde, kendisine ulaşamadım. Dolayısıyla çalıştığı bankaya müracaat ettim. Banka da kendisinin izinde olduğunu, çalıştığı şubenin izinde olduğunu, bana genel müdürlüğe ulaşmamı söylediler. Bunun üzerine kalktım, genel müdürlüğe ulaştım. Genel müdürlük de o gün cuma günüydü, dedi ki 'bugün geç oldu, pazartesi gel.' Ayın 10'una denk geldi. Ayın 10'unda gittiğimde, bir daha görüşemedik ve ayın 11'inde salı günüydü; banka müfettişleri ile bankada görüştüm. Orada bana; 'parayı nereden verdin, ne şekilde verdin, nasıl verdin?' diye sorular sordular. Orada dolandırıldığımı anladım. Oradaki müfettiş arkadaşlar, bana onun böyle bir fonunun olmadığını, aslında dolandırıldığımı söylediler" dedi.
'Bütün birikimimiz gitti'
Hakkında Seçil Erzan'ı tehdit eden kişi olduğu yönünde iddialar çıkarıldığını söyleyen Demir şöyle konuştu:
"Oysaki gerçek Seçil Erzan ile olan görüşme kayıtlarımda ve onun bana gönderdiği mesajlar savcılık dosyasında mevcuttur. Tehdit ettiğime dair en ufak bir kanıt olmadan bununla alakalı suç duyurusunda bulunacağım. Kapalıçarşı'da dövizci değilim, Çorlu'da bir esnafım. Hayatım boyunca Kapalıçarşı'ya 2 sefer gitmişliğim vardır. Olayın zaten mağdur tarafıyım, burada dolandırıldım, birikimlerimden 2 daire paramız gitti. Bütün birikimimiz gitti. Üstüne üstlük böyle kara bir leke ile ifade edilmesi hem onurumu hem gururumuzu inanılmaz şekilde etkiledi. Psikolojik olarak da bizi mahvetti. İnsan hayatının bu kadar ucuz olmaması gerekiyor."
'Ne Seçil Erzan hakkında bir tehdidim var ne de Seçil Erzan'ı tehdit edecek bir durumum var'
"Onurumla, gururumla, namusumla, şerefimle çalışırım ve bu ülkede vergisini düzenli ödeyen insanlardan birisiyim. Benim ne Seçil Erzan hakkında bir tehdidim var ne de Seçil Erzan'ı tehdit edecek bir durumum var. Kesinlikle bu konu asılsız, bunun hakkında da pazartesi günü gerekli suç duyurusunda bulunacağım. Adaletin er ya da geç tecelli edeceğine inanıyorum. Bu kadar karmaşık bir durumun kısa bir zamanda çözülmeyeceğini biz de biliyoruz. Ama sürecin takipçisiyiz, artık göreceğiz." (DHA)