Bugün bu satırları yazarken tarih 1 Kasım. Karışık duygular içindeyim. Kartalkaya davasında dün karar açıklandı. 11 kişi bir daha gün yüzü göremeyecek şekilde ceza aldı. İlk gününden beri bu davayı takip ediyorum biliyorsunuz, çok değer verdiğim dostlarım Ezgi ve Eray'ın sevgili oğlu Eren'i kaybettik biz orada. Bu karar, belki biraz olsun içimize su serpti ama bakanlıklardaki sorumlu kişiler adalet önünde hesap vermedikçe bu konu henüz kapanmış sayılmayacak. Bu emsal karar veren mahkeme heyetine, bizlere bu ülkede adaletin hâlâ birkaç kırıntısı kaldığını hissettirdikleri için de ayrıca teşekkür ederim.
Bu aralar yazma düzenimle ilgili biraz sıkıntı yaşadım, bir hafta yazdım bir hafta yazamadım, gündelik hayat koşturmacası bazen cumartesi sabahı erkenden kalkıp yazı yazacak zamanı bile bulmama engel oluyor. Ama merak etmeyin yazılarıma devam ediyorum.
Bu hafta kasım ayınında gelmesiyle birlikte ne yazsam acaba diye düşünürken mevsim sebzesi olarak lahana zamanı olduğu aklıma geldi. Lahana da aslında çok sevdiğim bir sebze. Ama bizde çok standart yemekleri var ağırlıklı olarak. Benim çocukluktan beri mesela en sevdiğim lahana içerikli yiyeceklerden bir tanesi coleslaw salata. Çocukluğunda öyle ya da böyle bir sebeple yurtdışında vakit geçirip 1980 li yılların Kentucky Fried Chicken (KFC özellikle demiyorum) restoranlarında yemek yemiş olanlar benim ne demek istediğimi şimdi anlamışlardır. O zamanların coleslaw salatası, sonradan bizde kalitesizlik yüzünden kapanacak olan zincirin bize sunduğundan çok daha lezzetli bir salata idi. Öyle plastik gibi bir tadı yoktu, gayet taze ve lezzetliydi. O kadar severdik ki annem evde bir kaç defa benzerini yapmayı denedi, ama o zamanlar tabii şimdiki gibi YouTube falan da yok, tarifi bir türlü tutturmak mümkün olmadı sonra biz de unuttuk gittik.
Lahana mevsimi olunca, bugün size o çocukluğumu hatırlatan coleslaw salatasına benzer sonuç veren bir tarif buldum. Bu tarifin 80'li yıllarda kullanılan tarif olduğu iddia ediliyor. İtiraf edeyim henüz denemedim o yüzden sonuç üzerine bir yorum yapmam zor, denesen bile 40 sene öncesinden bahsediyoruz, 7-8 yaşlarında bir çocuğun, yurtdışında çalıştığı için aylardır görmediği babasının yanına gittiği döneme ait en tatlı çocukluk anılarında kalan bir şeyin lezzetini bugün ne yaparsam yapayım yakalamamın imkansız olduğunun farkındayım. Ama o lezzete yakın olacağını düşünüyorum malzemelere baktığımda.
Daha fazla duygusallaşmadan gelin şu tarifi anlatayım size.
Malzemeler
• ½ adet beyaz lahana (yaklaşık 500 g)
• 1 adet havuç
• ¼ adet küçük beyaz soğan (çok ince doğranmış)
• 3 yemek kaşığı toz şeker
• ½ çay kaşığı tuz
• ¼ çay kaşığı karabiber
• ½ su bardağı mayonez
• 2 yemek kaşığı süt
• 1 yemek kaşığı yoğurt + 1 yemek kaşığı süt karışımı (buttermilk yerine)
• 1,5 yemek kaşığı elma sirkesi
• 1 yemek kaşığı limon suyu
Hazırlanışı
1. Lahanayı incecik doğrayın:
Bıçakla çok ince doğramak en geleneksel yöntemdir ama mutfak robotunun "pulse" fonksiyonuyla da çok ince kıyabilirsiniz. Orijinal Kentucky Fried Chicken tarifinde lahanalar şeritler değil, daha çok yaklaşık pirinç boyuna yakın parçalar olarak kullanılırdı.
2. Havucu ince bir rendeyle rendeleyin, mümkün olduğu kadar kısa parçalar halinde rendeleyin, soğanı minik küp doğrayın ve hepsini büyük bir kapta karıştırın.
3. Sosu hazırlayın
Ayrı bir kapta mayonez, süt, yoğurt, şeker, tuz, karabiber, sirke ve limon suyunu iyice çırpıp karıştırın.
4. Sebzeleri sosla karıştır:
Sosu sebzelerin üzerine dökün ve tamamen kaplanana kadar karıştırın.
5. Dinlendirme:
Üzeri kapalı şekilde en az 4 saat (ideal olarak 1 gece) buzdolabında dinlendirin.
Bu dinlendirme aşaması çok önemli; bu süreçte lahananın suyu hafifçe çıkar ve tatlar birbirine geçer. O yüzden hiç olmazsa 3-4 saat buzdolabında mutlaka dinlendirin.
Coleslaw özellikle kızarmış tavuk, şinitzel (o da bir kızarmış tavuk zaten), burger çeşitleri, ızgara proteinler yanına gayet yakışan keyifli bir lezzet oluyor. Umarım en kısa zamanda siz de deneyebilirsiniz.
Keyif aldığınız bir hafta dilerim..