Tatlı tarifi benim çok ama çok nadir vereceğim bir şey. Çünkü tatlı ile çok aram yoktur. Ama bugün ne yazayım diye düşündüğümde tatlı bir şeyler yazayım da gündemden biraz uzak hissedeyim dedim.
Gündem deyince, bu hafta artık herhalde delirmeye başladım ben. Öncelikle bu hafta 20 yılı aşkın süredir ülkemizi yöneten sayın iktidar sahiplerimizin uzayda yer çekimi olmadığı bilgisine sahip olmadıkları gerçeği ile yüzleşmekten oldukça mutsuz hissettim sanırım. Hayatımızla, geleceğimizle ilgili onca kararı veren kişilerin bu temel bilgiye sahip olmaması yakın geleceğe dair umutlarımı tamamen yok etti. Hayal kırıklığı da diyebiliriz belki.
Sonra Erzincan. Ne denebilir ki? İlk sorum şu: Ülkemizdeki madenleri yabancı şirket neden yönetir? Bunun sebebini asla mantıklı bir şekilde anlayamadım bugüne kadar. Ülkenin doğal kaynaklarını neden yabancı ülke firmalarının sömürmesine izin verirsiniz? Bu kadar ekonomik değeri olan madenler neden ülkenin kendi imkanlarıyla çıkarılmaz? Bu soruya cevap aramak lazım önce. Sonrası da zaten göz göre göre gelen bir facia ve çevre felaketini görmek analiz etmek lazım. Bu madende üç kat kapasite artırımına onay veren kişinin (ki hafta boyunca bir çok yerde başka onayları da listelendi) bugün İBB başkanlığına aday olması da işin bir diğer boyutu. Ha bu arada bize oy vermezseniz kim size doğalgaz verecek sorusunu da aldığımızı unutmayalım değil mi?
Ekonomik durum ise bambaşka bir delilik haline gelmiş durumda. Daha geçen hafta kilosuna 500 lira fiyat yazan bir eti bu hafta aynı kasapta kilosu 650 liradan gördüm. Bakın bir haftada %30 artıştan bahsediyorum. Kasaba sorduğumda da artışın tamamen kendi alış fiyatlarından kaynaklandığını söylüyor. Sadece bir haftada et fiyatı yüzde otuz artmış. Bu inanılmaz bir noktaya geldi. Markete her gittiğimde panik atak gibi bir şeyler yaşar oldum ben. Temel ihtiyaçlarımızı karşılamak bile çok büyük bir sorun haline geldi ülkede. Nasıl başa çıkacağız? Nasıl yaşayacağız? Çocuklarımıza nasıl hak ettikleri hayatı sağlayacağız? Yeni başlayacak anaokulu sınıflarında Ankara'da bazı özel okulların yıllık ücretleri için 600 bin lira ve üzeri rakamlar konuşuluyor mesela, bu nasıl bir rakam?
Ömer Koç'un elzem olmayan hiç bir harcama yapmayın açımlaması da ekonomide daha çok şey göreceğimizi özetliyor. Seçimden sonra ne olacak düşünemiyorum bile. Sanki düşen bir uçaktayız ve "çarpışmaya hazır ol" anonsu gelmiş o korkunç sonu bekliyoruz gibi hissediyorum.
Her şey sinirleri harap eder bir durumda. Bu yüzden tatlı yiyelim tatlı konuşalım diye düşündüm bu sabah yazıya başlarken. Ama tatlı konuşmak gibi bir şey mümkün olamadı. Bari tatlı tarifini atlamayayım, başka türlü ağzımıza tat verecek bir satır bile yazmamış olacağım.
Bu hafta tarif çok basit ve kısa. Yine canım oğlum Uğur Deniz'imin son günlerde çok sevdiği bir tarif olacak. Bunu geçtiğimiz haftadan beri annem ve babam kendisine sanırım her gördükleri gün yaptılar, o da severek yedi. İrmikli bir muhallebi kendileri. Hem çok ama çok fazlasıyla basit hem de dışarıdan alabileceğiniz tüm benzer tatlılara göre çok daha sağlıklı.
Bu arada uzun zamandır yeni tarif eklemediğim YouTube kanalım On Numara Mutfak bu hafta yeniden hayata dönüyor. İlk olarak ise evde yapabileceğiniz nefis bir Ankara Döneri tarifi için çekimlere başladım. Onlarca video izledim, sanırım benim yaptığım şekilde bir tarif şimdiye kadar hiç verilmemiş, umarım istediğim gibi bir sonuç alırım. Haftaya muhtemelen bu satırlarda videoyu ve tarifi de paylaşacağım. Zaten artık döneri bile dışarıda yemek imkansıza yakın halde, bari ara sıra evde yapabilelim de nefsimizi köreltelim dedim.
Malzemeler (6 kase için)
-1 lt süt
-1 su bardağı irmik
-1 su bardağı toz şeker
-1 paket şekerli vanilin
-1 tatlı kaşığı toz tarçın
Süt, irmik ve şekeri bir tencerede orta ateşte sürekli olarak karıştırarak ısıtın. Karışım kaynamaya başladığında bir paket vanilyayı ilave edin, yine iyice karıştırın ve 3 dakika kadar sonra altını kapatın.
Muhallebiyi kaselere paylaştırın, üzerlerine tarçın serpin ve soğuyana kadar oda sıcaklığında bekletin. Soğuyunca servis yapabilir, tercihinize göre daha da soğuk olması için buzdolabına alabilirsiniz. Sade servis edebileceğiniz gibi, üzerine hindistan cevizi, antep fıstığı, meyve dilimleri, file badem veya fındık gibi süslemeler de yapabilirsiniz.
Ağzınızın tadının bozulmadığı bir hafta dilerim.