EVREN AYBARS
Geçen haftaki yazımda akaryakıt fiyatları demiştim ya, bir zam daha geldi. En son 24 liraya litresini aldığım yakıtı dün sabah 39 liradan alınca benim ayarım biraz kaçtı af buyrun.
Bu haftanın gündemleri artık hangileri desek bilemedim ki. Toplam 7 tiyatro eserinde oynadığı belirtilen Tamer beyin DT genel müdürlüğüne atanması mı daha saçma? Yoksa Taksim'de dolar saçarak yürüyen "onlyfans içerik üreticileri" grubunun göz altına alınması mı? Ha bu arada okul tiyatroları sayılırsa Tamer beyden daha fazla tecrübeye sahip olmuş olabilirim, o da ayrı mevzu.
Neyse bütün bu saçmalıkların içinde sürüklenip gidiyoruz. Ben artık bunlarla eğlenmeye çalışıyorum. Size de elinizden geldiğince aynısını öneriyorum çünkü dayanılacak gibi değil gerçekten, akıl sağlığımız için bir çıkış aramak şart.
Bugün size ne yazsam diye düşünürken, karşıma bir tuzda levrek tarifi çıktı. Bundan yaklaşık 18 sene önce başıma gelen bir tuzda balık hadisesi nedeniyle bugün size tuzda balık anlatmaya karar verdim.
O sıralarda Bursa'da Oyak Renault'da kariyerinin ilk zamanlarını geçiren yeni bir makina mühendisiyim. Daha Facebook bile çıkmamış, ODTÜ mezunlarının kullandığı bir haberleşme web sitesi üzerinden bir kaç organizasyonla Bursa'daki mezunlar bir araya geliyor tanışıyoruz. Fabrikada arkadaşlar, mezun arkadaşlar, 8 kişilik bir grup bir ara gaza geldik, haftasonu Bozcaada'ya gidelim diye. Cumartesi sabaha karşı yola çıktık gittik güzelce. Akşam için de bir restoran tavsiye etmişler, oraya önceden gidip yer ayırttık, pazarlık yaptık, balıkları bile seçip ayırttık. İki tane deniz levreği istedik, ama tuzda pişirin dedik, sanki daha önce tuzda balık yemişiz ya. Neyse akşam oldu, gittik yemeğe, mezeler rakı falan tamam, balık da geldi. Fakat balığın tuzunu kırıp getirmişler. Biz de o zaman bilmediğimiz için, bir arkadaş bunun tuzunu kırmak lazım diye aldı bıçağı başladı saplamaya. Bir 10 saniye sonra durumu fark etti ama o sırada balığın üzerinde kalan tuz içine tamamen işlemişti bile. Gecenin sonunu Bozcaada sokaklarında kötü dudak dolgusu yaptırmışçasına şiş dudaklarımızla gezerek tamamlamıştık.
Neyse, biz düştük ama sizler bari bu durumlara düşmeyin diye ben size bu işi evde nasıl yapacağınızı anlatayım. Buyurunuz tuzda levrek tarifi...
Malzemeler:
-1 adet 1 kg civarı levrek (kaya levreği, deniz levreği, çipura gibi balıklar da olur)
-1,5 kg iri deniz tuzu
-4 yumurtanın beyazı
-2 çay kaşığı rezene tohumu
-1 avuç taze kekik
-2 dal taze biberiye
-1 limon
-3 diş sarımsak
Balığı alırken içini temizletin ama pulları kalsın. Burada çok yağlı balıkları kullanmıyoruz. Yumurta aklarını bir kapta iyice havalanıp kabarana kadar çırpma teli veya mikserle çırpın. Tuz, yumurta akı ve kalın bir poşete alıp üzerine bir tavayla biraz bastırarak ezdiğiniz rezene tohumlarını bir karıştırma kabına alıp bir spatula ile katlaya katlaya iyice karıştırın.
Tuz karışımının 1/3'ünü tepsiye bir yatak şeklinde yerleştirin. Üzerine balığı yatırın. Balığın iç kısmına kekik, biberiye, dilimlenmiş limon ve derisi çıkarılmadan elinizle bastırıp ezdiğiniz sarımsakları yerleştirin. Tuzun geri kalanını balığın üzerine açıkta hiç bir parça kalmayacak şekilde düzgünce bastırarak yayın. Balık büyükse sadece kuyruk kısmını açıkta bırakabilirsiniz.
Balığınızı önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 30 dakika kadar pişirin. Tuzda balığın en zor kısmı pişme seviyesini anlamak. Ortalama bir fırın performansında temizlenme öncesi 1 kg gelen bir balık yaklaşık 25-30 dakikada pişer, bunun üzerindeki her yarım kilo için 5 dakika süre eklemelisiniz, yani 1 kg balık 25-30 dakikada, 1,5 kg'lık bir balık 30-35, 2 kg'lık bir balık 35-40 dakikada pişecek diyebiliriz. Aslında yine en garantili yöntem pişirmeden önce balığın içine bir dijital fırın termometresi yerleştirip 57 derece sıcaklığa ulaştığında fırından çıkarmak, ama elinizde yoksa bu süre hesabı da yeterli oluyor. Elbette balık miktarı artarsa tuz miktarını da ona göre ayarlamayı unutmayın.
Balığın üzerindeki tuzu kırın, dikkatli bir şekilde derisini de ayırın. Kalan tuz varsa ince bir fırçayla onu da temizleyin. Yumuşak ve sulu balık etlerini tuz bulaşmadan dikkatli bir şekilde bir kaba alın ve yanına salata, patates gibi yancılarla servis edin.
Keyifli bir hafta diliyorum.