20 ay süren mücadele: Kayı İnşaat işçileri davayı kazandı, tüm haklarını alacaklar

20 ay süren mücadele:  Kayı İnşaat işçileri davayı kazandı, tüm haklarını alacaklar
İnşaat-Sen Kayı İnşaat İşçileri Koordinasyonu, Kayı İnşaat’ın Cezayir'deki inşaatlarında çalıştıkları halde maaşlarını alamayan 500 işçinin hukuk mücadelesini kazandığını ve tüm haklarını alacaklarını açıkladı.

İnşaat-Sen Kayı İnşaat İşçileri Koordinasyonu, Kayı İnşaat’ın Cezayir'deki inşaatlarında çalıştıkları halde maaşlarını alamayan 500 işçinin hukuk mücadelesini kazandığını ve tüm haklarını alacaklarını açıkladı.

İnşaat-Sen Kayı İnşaat İşçileri Koordinasyonu tarafından bugün yapılan açıklamada, 20 aydır haklarını almaya çalışan Kayı İnşaat işçilerinin hukuk mücadelesini kazandığını duyurdu. Açıklamada şunlar kaydedildi:

“BATIK ŞİRKETLERİ, İHALECİ MÜTEAHHİTLERİ, İFLASÇI BANKALARI ALT ETTİK: Batık şirketleri, ihaleci müteahhitleri, iflasçı bankaları alt ettik. Birlik olduk, sendikalı olduk, 20 ay mücadele ettik. Patronların iflas planı bozuldu, Kayı İnşaat işçileri kazandı. 500 inşaat işçisi, Kayı İnşaat’ın yurt dışı şantiyelerinde çalıştı. Hak edişlerini alamadılar. Birlik olduk, 20 ay boyunca büyük bir mücadele yürüttük. İnşaat-Sen Kayı İnşaat İşçileri Koordinasyonu olarak, bu kavganın sonunda tüm işçilere ve dostlarımıza mutlu haberi veriyoruz: İşçiler kazandı, biz kazandık. Kayı İnşaat işçileri tüm haklarını kuruşu kuruşuna alıyor.

MÜCADELENİN BAŞINDA, PATRONUN 2 YILDIR SÜREN ‘ÖDEYECEĞİM’ VAADİ VARDI: Mücadelemiz başladığında, ortada sadece patronun 2 yıldır süren ‘ödeyeceğim’ vaadi vardı. Kayı İnşaat patronu Coşkun Yılmaz, şirketin kasasını çoktan boşaltmıştı. 2021 Ocak ayında İstanbul’da başlayan ve bir ay boyunca kesintisiz süren direnişimizle bu bireysel oyalama dönemini kapattık. Kayı İnşaat’a konkordato adımını attırdık. Konkordatonun ilanı mücadelemiz için en önemli dönemeç olsa da devamındaki süreçte her engeli bir bir aşmayı başardık.

İŞÇİ ALACAKLARININ GASPI ÜLKE GERÇEĞİ OLMAYACAK: Konkordato sürecinde Kayı İnşaat’a ait elimizde tek bir somut varlık vardı. Bu, Gaziantep Şehir Hastanesi hisseleriydi. Bu varlığı konkordato ile açığa çıkardık. İlk duruşmada ‘iflas’ diyerek sıraya dizilen onlarca banka vardı. İflas, bankalara yarayacaktı. Bankalara ‘çekileceksiniz’ dedik. Ellerini ovuşturan patron, banka avukatlarını kenara ittik. İşçi sınıfının aklı ile sermaye hukuku temsilcilerini tanıştırdık. İzin vermedik, konkordato işçiler lehine uzatıldı. İşçiler en arka sıraya itilmeye çalışıldı. İşçi alacaklarını yok saymalarına izin vermedik. ‘Öncelik işçilere’ diyerek değişmez denen yasalara karşı yürüdük.

Bankalar geri adım attı, diğer alacaklılar geri adım attı. Öncelik işçilerin oldu. Hiçbir detayı kaçırmadık, yalan yok. ‘Onların danışmanları, müdürleri, akıl hocaları, hukuk müşavirleri varsa işçi sınıfının sendikaları, öncüleri, örgütçüleri var’ dedik. Hisselerin satılarak işçi alacaklarının ödenmesini takip ettik. Gün gün, adım adım, birlikle, mücadeleyle, akılla, disiplinle, ciddiyetle. Zafer bizim. Mücadelemiz bir alacak-verecek davasından ibaret değil. Krizin yerle bir ettiği şirketler ülkenin gerçeği. Ancak işçi alacaklarının gaspı ülke gerçeği olmayacak.

İŞÇİLERİ YOK SAYAMAYACAKSINIZ: Konkordato ve iflasta işçileri yok sayamayacaksınız. Krizi yaratanlar, işçileri de bu bataklığa çekemeyecek. Bu ülkenin konkordato ve iflas davaları artık değişecek. Bu ülkenin yasaları değişecek. Mücadelemiz bitmedi.

Kazandığımız bu kavga, bu deneyim başka işçilerle buluşacak. Yeni örgütlenmelerin önünü açmak için tüm çabamızla yürümeye devam edeceğiz.

2 EKİM’DE ZAFERİMİZİ KUTLAYACAĞIZ: 2 Ekim Pazar günü saat 14:00’te, İstanbul Şişli Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde Kayı İnşaat işçileriyle zaferimizi kutlayacağız. 20 ay boyunca süren mücadelemizde yanımızda olan tüm emek dostlarına, tüm basın emekçilerine teşekkür ediyoruz. Zafer halayını hep birlikte çekmeye sizleri de davet ediyoruz." (ANKA)

Ekonomi