31 Mart: Üsküdar hâlâ AKP'nin kalesi mi?
Pelin Ünker
Üsküdar'a vardığımızda yoğun trafik ve birbirini bastıran parti seçim şarkıları eşliğinde insan ne tarafa doğru gideceğini bilememe duygusuna kapılıyor. İlçe merkezi sürekli bir koşturmaca halinde. Bu durum, tarihi bir merkez olmasına karşın Üsküdar'ın sadece bir geçiş güzergahı olarak kullanıldığı hissini veriyor.
Tarihi yarımadanın tam karşısında, alabildiğine geniş bir İstanbul peyzajına açılan Üsküdar, şehrin en eski semtlerinden biri. Ancak bugünlerde çoğu tarihi çeşme ve yapı, binalar arasında neredeyse görünmez hale gelmiş.
Muhafazakâr sağ seçmenin ağırlıkta olduğu ilçede, belediye son 20 yıldır Refah Partisi, Fazilet Partisi ve devamında Adalet ve Kalkınma Partisi'nde. Öyle ki AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) başkanı adayı Murat Kurum da saha çalışmalarının ilk gününde Üsküdar'a gelmiş ve esnafı ziyaret etmişti.
Ancak AKP'nin kalesi olarak görülen ilçelerden biri olan Üsküdar'da seçim yarışının İBB için devam eden rekabet gibi başa baş olduğu görünüyor. Son anketlere göre AKP'nin adayı mevcut belediye başkanı Hilmi Türkmen ile CHP'nin adayı 2019'da İBB Şehir Hatları Genel Müdürü olan Sinem Dedetaş arasında sıkı bir rekabet var. Bu yarışta ipi kimin göğüsleyeceği halen belirsiz.
Emekilerin derdi seçim değil geçim
Adeta emeklilerin buluşma mekanı olan Üsküdar Mimar Sinan Meydanı'ndayız. Pek çok emekli banklarda sohbet ederken öğle namazını bekliyor. Farklı partilere oy verseler de bir aradalar. Hemen sohbetlerine dahil oluyoruz.
Yerel yöneticilerden ne talep ettiklerini sormamıza rağmen en büyük dertlerini anlatarak giriyorlar konuya:
"İsteğimiz emekli maaşları en az asgari ücret kadar olsun."
"Hükümet hakkımız olanı versin başka bir şey istemiyoruz" diyor bir emekli, bir başkası ekliyor:
"Bu sefer Tayyip Erdoğan emekliyi attı kenara, lazım değil ona emekli."
Üsküdar'da Sinem Dedetaş'ı desteklediklerini ifade eden bir emekli de İBB Başkanlığı için de Ekrem İmamoğlu'nu işaret ediyor:
"Kreş yaptı, yurt yaptı. Bütün kanalizasyonu, asfaltı yaptı. Bak orada lokantaya millet sıraya girmiş duruyor. Lokantalar yaptı, her şeyi yaptı. Daha ne yapacak bu İmamoğlu."
Başka bir emekli de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni AKP'nin alacağını, Üsküdar'a hizmet gelmesi için Üsküdar'da da AKP'nin kazanması gerektiğini söylüyor. "Ben AK Partiliyim, zaten sandık görevlisiyim. Oyumuz Hilmi Türkmen'e" diyor.
Seçmenin 'oyum Hilmi Türkmen'e' demek yerine 'oyum Erdoğan'a' sözüyle sık sık karşılaştığımız Üsküdar sokaklarında vereceği oy konusunda 'kim iyiyse o kazansın' diyerek rengini belli etmeyenlerin yanı sıra halen kafa karışıklığı yaşayanlar da var.
Bankta oturan bir karı-koca söze AKP'nin adayı Hilmi Türkmen'e oy vereceklerini anlatarak başlıyor. Büyükşehir'de ise İmamoğlu'nu desteklediklerini anlatan aile, "Biz partiye göre değil hizmete göre oy veriyoruz. Burada mevcut belediye iyi. Büyükşehir'de İmamoğlu, eskiler artık yeter. Aslında Sinem Hanım da iyiymiş yani ama dur bakalım bir hafta daha var, dur değişir, acele etme" diyor.
Vatan millet meselesi olarak görenler
Çok sayıda hurafenin de seçmenin oy tercihinde etkili olduğunu görüyoruz. Sarıklı bir yaşlı hemen yanımıza yanaşıp "O Ankara'daki Yahudi var ya" diye başlıyor sözlerine, "Ona görev verilmiş ülkemiz bölünsün diye ama biz vatanseveriz." Önce kimden bahsettiğini anlamasak da uzunca bir süre konuştuktan sonra konunun İmamoğlu ile ilgili olduğunu anlıyoruz.
Emekli olduğunu söyleyen yaşlı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan da dert yanıyor:
"Ben seni dünya lideri sanıyordum. O gözle bakıyordum. Hep annesine dua ederdim böyle bir çocuk dünyaya getirmiş diye. Şimdi kalkıyor emekliyi şu duruma getiriyor. Bir bakanı var, onun başının altından çıkıyor hep. Milleti rezil ettiriyor. Ben de sesimi çıkarmıyorum. Böyle idareci mi olur ya?"
Bu durumun oy tercihini etkileyip etkilemeyeceği sorusuna ise "Düşünüyorum, düşünüyorum. Tayyip'e oy vermezsem öteki kazanacak. Bir sonraki seçimde 'geliyorum' diyecek. Ona fırsat vermemek için Tayyip'e vereceğim. Görüyor musun vatan sevgisini" yanıtını alıyoruz.
Benzer bir durumu Validebağ Korusu yolunda taksi şoförüyle de yaşıyoruz. Şoför hararetle anlatıyor:
"Ben zaten tipinizden anladım görüşünüzü. Bunlar gelse var ya bizi bir karış suda boğarlar. O kadar asker polis kimin yüzünden ölüyor? Ben vatanımı düşünüyorum. Bu ülke bizim onların değil. Onların hepsi dışarıdan geldiler." Kimler diye soruyoruz, "Erdoğan karşıtlarının hepsi."
Kutuplaşmanın derinliğinden Validebağ Korusu'na çıkıyoruz. Kent sorunları yeniden gündemde.
"Kurum seçilse Validebağ ne hale gelir?"
"Murat Kurum bakanken buraya bizzat gelip buranın Millet Bahçesi olacağını açıklamıştı. Bizim mücadelemiz mahkeme kararıyla o projeyi iptal ettirdi. Kurum seçilirse Validebağ Korusu acaba ne hale gelir?" diyor Validebağ gönüllülerinden Yeşim Ertuğrul.
Yaklaşık iki buçuk yıl önce Üsküdar Belediyesi'nin iş makineleriyle girdiği Üsküdar'ın 1. Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı Statüsü'nde bulunan Validebağ Korusu'nda korunun varlığını devam ettirmesi için mücadele eden gönüllülerle birlikteyiz.
Yerel yöneticilerden taleplerini bir bir anlatıyorlar. "Kentsel dönüşüm, trafik, alt yapı sorunu, dezavantajlı ya da engelli bireyler için yolların-kaldırımların uygun olmaması" sorunların başında geliyor. Mahallelerin tarihi dokuyu koruyacak şekilde yeniden yapılandırılmasını, bunu yaparken yerel işletmelerin, esnafın desteklenmesini, yeşili yok eden rant odaklı projelerden vazgeçilmesini talep ediyorlar.
Gönüllülerden Neşe Taşan, "Ağaç diktik, yeni parklar yaptık, millet bahçesidir, şudur budur diye kandırmacadan vazgeçsinler artık. Gerçekten yeşil alanı çoğaltsınlar. Mevcut yeşili allayıp pullayıp bize sunmasınlar" diyor.
Validebağ Gönüllüleri Derneği Başkanı Arif Belgin de şeffaf ve katılımcı belediye anlayışının önemine dikkat çekiyor:
"Halk için ne iyiyse onu bilirim, ben yaparım anlayışının değişmesi lazım. Neyin iyi olduğunu o halkın kendinden daha iyi kimse bilemez. Onun için halkla beraber karar alma süreci genişletilmeli."
Belgin, büyük ticari iş yerlerine para karşılığında çok sayıda ruhsat verilmesinin de mahallelerin yapısını bozduğunu düşünüyor.
Validebağ Korusu özelinde ise mevcut yerel yönetimin koruyu daha çok kullanma amaçlı organizasyon yapmak istediğini, ancak gönüllüler olarak korudaki ekosistemi ve dengeyi koruma amaçlı politikaları desteklediklerini ve bu anlamda mücadeleye devam ettiklerini belirtiyorlar.
Validebağ'dan ayrılırken korunun yasak olan bölgesine Üsküdar Belediyesi'nin bir aracının girdiğini görüyoruz. Validebağ gönüllülerinin mesaisi anlaşılan bizden sonra da devam ediyor.
Esnafın çoğunluğu AKP'den yana
Tarihi Üsküdar Çarşısı'na vardığımızda ise oyların rengi AKP'ye dönüyor. Üsküdar esnafı "Burada esnafın yüzde 80'i Kurum'u destekliyor. İmamoğlu'ndan hiçbir şey görmedik" diyor.
Oyunu hem büyükşehirde hem de Üsküdar'da AKP'ye vereceğini belirten bir esnaf, "Şimdi burası AK Parti belediyesinde. Büyükşehir burada bir şey yapmak istediği zaman kavgalar çıkıyor, gürültüler çıkıyor. O yapalım diyor. Öbürü yaptırmayacağız diyor. Yapıyorlar, yıkıyorlar. Boşa bir sürü para. Yani biz bunların bitmesini istiyoruz açıkçası" diye konuşuyor.
Kız Kulesi'nin önündeki sahilin iki seneden beri yapılmadığını söyleyen esnaf, "Madem 16 milyonun başkanısın, yapsaydın orayı. Neden bekliyorsun? Ben çocuğumla trafik yolundan yürümek zorunda kalıyorum" diye ekliyor.
Esnafın da en büyük derdi geçim sıkıntısı. Konu çoğunlukla yine yerel yöneticilerden talepler yerine merkezi hükümetten beklentilere geliyor:
"Pahalılık var. Baksanıza hiç müşteri yok. Kimse gelmiyor. Gelen de alamıyor bir şey, bakıyor gidiyor. Bizim sıkıntımız bu."
Esnaf arasında "hiç birine oy vermeyeceğim bıktık" diyen de var sadece "Hayırlısı olsun" demekle yetinen de.
Çoğunluğun aksine CHP'ye oy verdiğini belirten bir esnaf ise AKP'yi destekleyen esnafın aksine İBB'nin çalışmasından memnun.
"Fark kadınlardan gelecek"
CHP'nin adayı Sinem Dedetaş, yerel seçimlerde sayılı kadın adaylardan biri olarak da öne çıkıyor.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu üyesi olan Üsküdar merkezli İnşaat ve Kadın Derneği'nden Aysel Can Ekşi, ilçede CHP'ye kadın oylarının yüksek olacağı görüşünde.
"Çünkü kadınların bütün sorunlarını dinleyerek, problemlerini anlayarak çözümlerini de taraflarına ileterek bir süreç izledi" diyen Ekşi, "Ben CHP'nin 10-15 bin oy farkıyla kazanacağını düşünüyorum. O fark da kadınlardan gelecek" diye devam ediyor.
Aynı zamanda CHP'nin ilçe belediye meclis üyesi adayı olan Ekşi, CHP'nin ilçenin en önemli sorunları olan kentsel dönüşüm ve ulaşım problemini çözecek projelerine dikkat çekiyor.
Seçim programı sırasında sorularımızı yanıtlayan CHP'li aday Sinem Dedetaş da ilçede ön plana çıkan ilk sorunun kentsel dönüşüm, ikinci sorunun ise ne yazık ki yoksulluk olduğunu söylüyor. Kentsel dönüşümde yerinde dönüşümle kaliteli mahalleler kuracaklarını, vatandaşla müteahhit arasında bir garantör görevi göreceklerini belirten Dedetaş, artan yoksulluğa karşılık da hem öğrenciler, hem emekliler ve ihtiyaç sahipleri için farklı projelerle sosyal yardımları artıracaklarını anlatıyor. Dedetaş'ın kadınlara yönelik bakım yükünü azaltacak kreş programlarının yanı sıra atölyeler, sertifika programları, kadın sağlığı merkezleri, iş mentorluğu, psikoterapi merkezleri gibi projeleri de var.
AKP'nin adayı mevcut belediye başkanı Hilmi Türkmen ise programına eşlik etme talebimizi geri çevirdi. Türkmen'in dokuz mahallede kentsel dönüşümün yanı sıra ulaşım ve otopark projeleri var. Sağlık, spor, eğitim, gençlik ve engellilerle ilgili çalışmaların yanı sıra mahalle aralarında parklar oluşturarak yeşili artırmak da Türkmen'in seçim vaatleri arasında yer alıyor.
AKP seçim standına göre de Türkmen seçimi şimdiden kazanmış durumda:
"Başkanımız çok çalışkan. Bugün sadece İstanbul'da değil Türkiye'de böyle bir başkan yok. Böyle halkı için mücadele eden, çalışan başka bir başkan biz görmedik. Eğer bu başkanı yaptığı hizmetlere göre bu millet tercih etmiyorsa o zaman zihniyetinde bir sorun vardır. Kültüründe bir sorun vardır."
Her partiye göre kendileri önde
Üsküdar'daki seçim turumuzun son iki durağı ise muhafazakâr seçmeni hedefleyen Yeniden Refah ile Saadet Partisi oluyor.
İlçede AKP'lilerin yanı sıra Saadet Partili ve Yeniden Refah Partililer de seçimi kazanacaklarından emin.
Yeniden Refah Partisi'nin (YRP) Turgut Sadıkoğlu'nu aday gösterdiği Üsküdar'da Saadet Partisi'nden de daha önce iki dönem belediye başkanlığı yapmış olan Yılmaz Bayat aday.
YRP'li görevli "Saha bizi istiyor" diyor, "Hilmi bey iki dönem belediye başkanlığı yapmış ama Üsküdar Salacak bölgesinden ibaret değil. Ciddi kentsel dönüşüm ihtiyacı var. Üsküdar'ın yüzde 20'sinin yardıma ihtiyacı var. Biz zengin ile ihtiyaç sahibi arasındaki köprüyü kurmak için de gelmek istiyoruz. 94 yılında nasılsa aynı sistemi Üsküdar'dan başlatacağız inşallah."
Saadet Partisi'nin standında ise "Halkımız Yılmaz Başkanımızın hizmetlerini özlemiş. Bu defa inşallah Yılmaz Başkanımızı seçeceğiz diye halkımızda bir kararlılık var" yanıtını alıyoruz. Anket yapmadıklarını "Bizim anketimiz halkımızın teveccühü" sözüyle açıklayan Saadet Partisi görevlisi, Yılmaz Bayat'ın iki yıllık döneminde öne çıkan hizmetlerini sorduğumuzda ise "En önemli hizmeti Yılmaz başkanımızın halkla bütünleşmiş olması. En büyük sermayemiz bu. Başkanımızın halkın içinde rahat bir şekilde alnı açık, başı dik gezebilmesi" diyor.
Seçim şarkıları yolculuğumuza eşlik ederken Üsküdar'dan karmaşık duygular içinde ayrılıyoruz.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.