83 yaşında, 26 yıldır hapiste...

83 yaşında, 26 yıldır hapiste...
Tuğgeneral Aydın suikastiyle ilişkili olduğu iddiasıyla 26 yıldır cezaevinde tutulan 83 yaşındaki M.E. Özkan, çeşitli hastalıklarına rağmen serbest bırakılmıyor. Hukukçular, Erdoğan’ın af yetkisini kullanmasını istiyor.
İnsan Hakları Derneği'ne göre, Türkiye'deki cezaevlerinde 604’ü ağır olmak üzere toplam 1605 hasta tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Onlardan biri Mehmet Emin Özkan. 83 yaşındaki Özkan, henüz ispat edilmemiş bir suç nedeniyle 26 yıldır cezaevinde tutuluyor. 10’dan fazla ağır hastalığına rağmen tahliye edilmeyen Özkan için sosyal medyada başlatılan kampanya hasta tutukluların durumunu yeniden gündeme getirdi. DW Türkçe, 26 yıldır cezaevinde bulunan ve ağır hasta olmasına rağmen tahliye edilmeyen Özkan’ın dosyasını araştırdı.

22 Ekim 1993’te Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı olan Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, PKK’ya yönelik operasyonu yönetmek üzere helikopterle Lice ilçesine gitti. Tuğgeneral Aydın, Lice’deki askeri birlikte helikopterden indiği sırada bir keskin nişancı ateşi ile vurularak, hayatını kaybetti. Aydın’ın vurulması üzerine ilçeye giriş ve çıkışlar kapatıldı, geniş kapsamlı bir operasyon başlatıldı. Operasyonun sürdüğü üç günde bir uzman çavuş ile 14 sivil hayatını kaybetti, 650 ev ve iş yeri hasar gördü. Dönemin devlet yetkilileri, saldırıları PKK’lıların yaptığını açıkladı. Liceliler ise ilçe merkezine giren güvenlik güçlerinin rastgele evleri ve iş yerlerini ateşe verdiğini söyledi.

3 yıl sonra suikast iddiasıyla tutuklandı

Tuğgeneral Bahtihar Aydın suikastinden sonra Lice’de şiddet olayları arttı ve toplu göç başladı. Lice’ye bağlı çok sayıda köyün de daha sonra yakılması üzerine siviller Diyarbakır’a ve Türkiye’nin batısına göç etti. O dönem 57 yaşında olan Mehmet Emin Özkan da Mersin’e göç edenlerden biriydi.

Mersin'de bir bir iş bulan Özkan’ın hayatı, 1996 yılında gözaltına alınmasıyla yeniden alt üst oldu. Bahtiyar Aydın’a düzenlenen suikaste katılmakla suçlanan Özkan, ağır işkenceler gördüğünü söylediği sorgudan sonra tutuklandı ve idam cezasıyla yargılandı. Özkan, daha sonraki ifadelerinde okuma-yazma bilmediğini ve içeriğini bilmediği birçok belgeye parmak bastığını söyledi. Ancak iki itirafçının sonradan işkence altında verdiklerini belirtip, geri çektikleri ifade ile tutuklanıp, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Gizli tanık ifadeleri ile soruşturma yeniden başlatıldı

Özkan’ın cezaevinde bulunduğu 2008 yılında Ergenekon davasındaki iki gizli tanık, Bahtiyar Aydın’ı JİTEM’in öldürdüğüne dair ifade verdi. Bunun üzerine Lice’deki olaylarla ilgili soruşturma dosyası yeniden açıldı. Lice olaylarını soruşturan özel yetkili savcı, zaman aşımı süresinin dolmasına dört gün kala soruşturmayı tamamladı ve o dönem Diyarbakır’da görev yapan üst düzey iki asker hakkında dava açtı.

Olaydan 20 yıl sonra hazırlanan iddianamede, "Olay günü PKK terör örgütünün Lice ilçesine saldırdığına ve Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ı öldürdüğüne dair herhangi bir delil elde edilememiştir. Nitekim gündüz saatlerinde bir ilçenin basılıp yaklaşık 11 saat boyunca çatışmanın devam etmesine rağmen hiçbir teröristin ölü ya da sağ olarak ele geçirilemediği gibi teröristleri gören kişilerin dahi bulunmaması, aradan geçen 20 seneye rağmen bu eyleme katılanların tespit edilememiş olması PKK terör örgütünün bu saldırıyı gerçekleştirmediğini göstermiştir" ifadeleri kullanıldı.

Yeniden yargılama talebi

Hazırlanan iddanamede, 12 yıldır cezaevinde bulunan Mehmet Emin Özkan’ın, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın suikastini işlemediğine dair tespitler de yer alıyordu. Bunun üzerine Özkan’ın avukatları, yeni bir yargılama yapılması için mahkemeye başvuruda bulundu. Mahkeme yeniden yargılama talebini kabul etti ve Özkan’ın dosyası raftan indirildi. Ancak, Özkan hakkındaki infazın durdurulması ve tahliye edilmesine ilişkin talep kabul edilmedi.

Bu süreçte Türkiye’de başlayan çözüm süreci sona erdi, ılımlı iklim yerini yeniden çatışmalı sürece bıraktı. Lice davası da yargılama sırasında hayatını kaybeden bir sanık hakkında düşme, diğer sanık hakkında ise beraatle sonuçlandı. Yeni açılan dava, sanık asker hakkında beraatle sonuçlanınca Özkan’ın durumunda da bir değişiklik olmadı. Dosyayı başından beri takip eden İnsan Hakları Derneği, Lice davasındaki iddianame, sonrasında dinlenen tanıklar ve tespit edilen somut delillere bakıldığında, Özkan’ın 25 yılı aşkın bir süredir suçsuz yere cezaevinde kaldığını belirtiyor.

26 yılda 5 kez kalp krizi geçirdi

1996 yılında sağlıklı bir şekilde girdiği cezaevinde 26 yıl geçiren Mehmet Emin Özkan, bu sürede çok sayıda hastalığa yakalandı, 5 kez kalp kirizi geçirdi, 4 kez de anjiyo oldu. Özkan’ı 2015 yılında yüzde 87 oranında ağır hasta olduğu ve cezaevinde kalamayacağı yönünde verilen raporsa 2019’da yapılan bir başka kontrolde kaldırıldı. Şu ana kadar 6 ayrı cezaevi değiştiren Özkan’ın halen 10’dan fazla ağır hastalığı bulunuyor.

Cezaevi'nde yeme, içme, giyinme ve banyo ihtiyaçlarını karşılayamayan Özkan, diğer tutukluların yardımı ile yaşamını devam ettirmeye çalışıyor. Son olarak iki ay önce kelepçeli şekilde hastaneye götürülürken görüntülenen Özkan’ın bu durumu tepkilere neden olmuştu. Ancak Özkan’ın götürüldüğü hastanede yatağa da kelepçelendiği ve tedavisinin bu şekilde yapıldığı ortaya çıkmıştı. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, hasta tutuklu Özkan’ın ağır bir insan hakkı ihlaliyle karşı karşıya olduğu görüşünde: "Ağır hastalıklarına rağmen yargı, bürokrasi, adli tıp döngüsündeki dosyası sürekli adli tıp kurumunun tarafsız ve bilimsel nitelikten yoksun kararları neticesinde olumsuz sonuçlanıyor ve cezaevinde halen kalıyor. Bu da aslında mevcut cezaevi politikasının insan hakları ve insancıl hukuktan uzak, nesnel ve bilimsel verilerden yoksun, taraflı bir şekilde yürütüldüğünü gösteriyor. Hasta mahpuslar meselesine şu anki siyasi iktidar politik yaklaşıyor. Bundan etkilenen tarafsız ve bağımsız bir yargı da olmadığı için ne yazık ki kendisi şu an çok ağır sağlık sorunlarıyla yaşam hakkı ihlali riskiyle karşı karşıya"

83 yaşındaki Mehmet Emin Özkan’ın yeniden yargılandığı dava Adana’da devam ediyor. Yedi yıldan beri süren davanın duruşması 15 Eylül’de görülecek. Ancak hukukçular, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özkan için özel af yetkisini kullanmasını istiyor. İHD Başkanı Abdullah Zeytun da Özkan’ın artan sağlık sorunları nedeniyle derhal tahliye edilmesi gerektiğini belirtiyor. Özkan’ın cezaevinde sağlık hizmetine de erişemediğine dikkat çeken Zeytun’a göre, bu mesele bütün politik meselelerin dışında, bir insan hakları meselesi: "Bu sadece Mehmet Emin Özkan bazında değil, diğer tüm hasta mahpuslar için evrensel kriterlerin, sağlık hakkının, yaşam hakkının önceleyecek bir kararla kendisinin derhal tahliye edilmesi ve nitelikli bir sağlık hizmetine erişmesi gerektiğini ifade ediyoruz."

HDP 55 soru önergesi verdi

Mehmet Emin Özkan’ın sağlık durumu ve cezaevi şartları muhalefet partilerinin de gündeminde. HDP'li 55 milletvekili Özkan’ın durumu ile ilgili Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün cevaplaması istemiyle 55 soru önergesi verdi. HDP Grup Başkanvekilleri Saruhan Oluç ve Meral Danış Beştaş da Özkan’ın tahliyesine yönelik koşulların sağlanmasını talep ettikleri başvuru dilekçesini Kamu Denetçiliği Kurumu'na sundu.

DW Türkçe’ye açıklamalarda bulunan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Özkan’ın, Bahtiyar Aydın suikastini gerçekleştirmediğinin herkes tarafından yakından bilindiğini belirtiyor. Son dönemde bu olayla ilgili yeni itiraflar ortaya çıktığını ifade eden Beştaş, "Derin devlet güçleri nasıl ki suikasti işletip kapattıysa, şimdi failleri korumak için Mehmet Emin Özkan'ın tahliyesini bizce engellemeye çalışıyor. Sayısız önerge verdik, defalarca sorular sorduk, başvurularda bulunduk. Ailesi defalarca tahliye taleplerinde bulundu. En son geldiğimiz noktada ev hapsine bile neredeyse rıza gösteriyorlar. Mehmet Emin Özkan hala cezaevinde ölüme terk edilmiş durumda. O sadece hasta bir mahpus değil sadece. Aynı zamanda bu ülkede vicdan olarak ortaya çıkmış durumda.

 

Felat Bozarslan

© Deutsche Welle Türkçe

Gündem