90 yılda sadece 150 kadın belediye başkanı oldu: Peki 2024 seçimlerinde bir değişim olacak mı?
ÖZLEM TEMENA
31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler ve Yerel Yönetimler seçimlerine iki haftadan az zaman kaldı. Türkiye sıcak bir siyaset atmosferinde seçimlere hazırlanıyor. Adaylık yarışından gündem dışı kalan bir konu var; 'kadın temsiliyeti'.
Türkiye'de kadınlar seçme ve seçilme hakkını 1934 yılında yürürlüğe giren yasal düzenlemeyle elde etti. Ancak, birçok Avrupa ülkesinden daha önce hayata geçen bu yasaya rağmen, Türkiye 'kadın temsiliyeti'nde sınıfta kaldı. Örneğin, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ve Parlamentolar Arası Birlik (IPU) haritasına göre, Türkiye kadın bakan sayısında 182 ülke arasında 173'üncü sırada.
1935 yılındaki seçimlerde 381 vekilin 17’si kadındı
Türkiye'deki kadınların seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin ardından ilk genel seçimler, 8 Şubat 1935 yılında yapıldı. İlk seçimlerde 381 milletvekilinin 17'si kadın olmuştu.
Gelelim güncel rakamlara… TÜİK verilerine göre ise, 2022 yıl sonu itibarıyla 579 milletvekili içerisinde kadın milletvekili sayısı 100 iken, erkek milletvekili sayısı 479 olmuştu. 2023 seçimlerinin ardından parlamentodaki kadın milletvekili sayısı cumhuriyet tarihi boyunca en yüksek temsil sayısına ulaşarak 121 oldu.
2019 seçimlerinde durum neydi?
Gazeteci Nurgül Uçar'ın araştırmalarına göre, 1930'dan 1923'e kadar sadece 150 kadın belediye başkanı koltuğuna oturdu. Bu süreçte 31 bin belediye başkanı ise erkek oldu. 30 ilde ise hiç kadın belediye başkanı koltuğa oturmadı.
Bu oranın bölgelere göre dağılımı ise şöyle olmuştu;
Marmara 19, Karadeniz 11, Ege 26, Akdeniz 5, İç Anadolu 12, Doğu Anadolu 31, Güneydoğu Anadolu 46 kadın belediye başkanı oldu.
Peki yerel seçimlerde durum nedir? KA.DER'in 31 Mart seçimleri öncesi yaptığı açıklamaya göre 8 bin 257 belediye başkan adayının sadece 652'si yani yüzde 7,89'u kadın adaylardan oluşmaktaydı.
2019 Mahalli İdari Seçimlerinin resmi sonuçlarına bakıldığında, Belediye Başkanlığı için toplam 7 bin 953 aday başvurdu. Bunların 634'ü kadın iken, Büyükşehir Belediye Başkanlığı için 305 aday başvurdu ve bunların 33'ü kadındı. Yalnızca üç kadın aday Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışını kazanırken, belediye başkanlığı için bu sayı 38'di.
2024 seçimlerinde kadın aday sayısı yüksek
2024'te belediye başkanlığı için aday gösteren siyasi parti sayısı oldukça yüksek. Tüm siyasi partiler arasında, belediye başkanlığı için kadın aday oranı en yüksek olanlar sırasıyla Türkiye İşçi Partisi. İktidar partisi AKP'nin 1.211 adayından sadece 27'si kadın. CHP'de ise 1.112 adaydan sadece 103'ü kadın.
"Kadın adaylar kendini yalnız hissediyor"
Bu rakamların arasında kadınların adaylığı ve temsiliyeti için mücadele eden bir dernek var: 'Ben Seçerim' Derneği.
Siyasi partiler üzerinde baskı oluşturarak, kadın adaylarının tanıtımını üstlenen derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Nilden Bayazıt, Kısa Dalga için kadın temsiliyetini yorumladı.
"Siyasi otoriteler kadınların yükselmesine hazır değil"
1934 yılından bugüne kadın temsiliyetinin eksikliğini şöyle değerlendiriyor:
“Kadınlar, erkek rakiplerinde çok daha fazla yeteneğe sahip. Adaylaşmayı 'genel başkanlar' ve 'genel merkezi yönetimler' belirlediği için kadınlar 'gereken' ilişkileri ne yazık ki kuramıyorlar. Eğer 'yeterliliği ve yeteneği' olanların seçileceği bir ortamda olsaydık, kadınlar istedikleri yere gelebilirdi. Aday olmak isteyen kadınlar, kendilerini yalnız hissediyorlar ve 'gerekli desteği görmediklerini' söylüyorlar. Hatta kadın adaylara sadece kadınlar oy verir diye bir görüş var. Siyasi otoriteler hazır değil, kadınların yükselmesine. Bunun giderilmesi için parti içlerindeki kadınları bir arada durması çok önemli. Biz bunu sağlamaya çalışan ilk sivil toplum örgütüyüz. Kadın siyasetçilerin görünür olması ve genel merkezle bağının kurulması için çalışıyoruz. Yürünecek çok yolumuz var. Sivil toplum örgütleri, siyasi partiler üzerinde daha fazla baskı kurmalı.”
"Kadın başkan sayısı bir önceki seçime göre değişecek"
Nilden Bayazıt, 2024 yerel seçimleri için kadın temsiliyetini şöyle değerlendirdi:
"Derneğimizde kadın adayların bir simülasyonu var. Bir önceki yerel seçimlerle mukayese edersek, 1 Nisan’da kadın belediye başkan sayısı yüzde altı ile yedi arasında değişecek. 2019 seçimlerinde bu rakam yüzde 3’tü. DEM Partisi’nin eş başkan adayı çıkarmasını göz ardı edemeyiz. CHP’de kadın belediye başkan adayı koyma oranı yüzde sekiz. Ancak bunu ‘seçilecek yerler’ olarak indirgediğimizde yüzde beşe düşüyor. Rakamlar çok düşük. Biz kendi kaynaklarımızla adaylaşma sürecinde dokuz kadına destek verdik. Dört kadın aday oldu. Bu dört kadının üçü seçilecek yerden gösterildi. Bu çok düşük bir rakam."
"Partiler kendi koydukları kadın kotasına sadık değil"
Siyasi partilerin koydukları kota uygulamasına uymadıklarını söyleyen Nilden Bayazıt, sözlerini şöyle tamamladı:
“Her partinin koyduğu kotalar var. Ancak partiler bu kotalara pek sadık değil. CHP'de, yüzde 33'lük bir kota varken yalnızca yüzde sekiz oranında kadın aday gösterildi. Bu karara rağmen ve herhangi bir yaptırım uygulanmadı. Bu konuda yapılan eleştirilere 'kadın aday yok' şeklinde yanıt veriliyor. Oysa ki birçok kadın, belediye başkanı adayı olabilecek niteliklere sahip. Partiler, sivil toplumla çalışmayı öğrenmelidir ve toplumun sesini dinlemelidir.”
"Kadınların siyasette eksik temsiliyeti insan hakkı ihlali"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Politikalar Ofisi Koordinatörü Zelal Yalçın, kadınların siyasette eksik temsiliyetini insan hakkı ihlali olarak yorumluyor. Yalçın’a göre, eşitliğin sağlanması için güçlü bir siyasi iradeye ve kadınların geliştireceği yeni stratejilere ihtiyaç var.
“Kadınların siyasi temsili için adımları önümüze koyduğumuzda; Bir kadının siyasete girmesi, siyasette aday adayı olma kararını alması, sonrasında adaylaşması ve nihayetinde seçilmesi gibi uzun bir yol var. Tüm bu süreçlerin her birinin arka planında ekonomik ve sosyal pek çok bariyer siyasetteki erkeklerin önüne neredeyse hiç yok. Bu nedenle de bugün hala kadın temsilinin bu hem niceliksel hem de niceliksel olarak eşit temsile hala yaklaşamadığı bir fotoğrafla karşı karşıyayız. Kadınların siyasette eksik temsili dünya genelinde yaygın bir insan hakları ihlali.
"Siyasi partileri eşit temsile çekecek düzenleme yapılmalı"
Kadınların eşit temsili ve siyasete eşit katılabilmesi için siyasi partilerin bir kısmı kendi iç tüzüklerinde bir dizi tedbir ve kota olmasına rağmen her siyasi partide uygulamada farklılıklar gözlenmekte. Ayrıca partilerin bu tedbirleri uygulayıp uygulamadığına dair bir denetim mekanizması da bulunmamaktadır. Başlıca sorun aslında siyasi partileri eşit temsil konusunda aynı düzleme çekecek yasal bir düzenlemenin olmaması. Siyasetin ekonomik ve sosyal networkler üzerinden şekillendiği tespitini yaparsak bu ağlar içinde kadınların varlığının sınırlılığı ve bu sınırlılık içinde de siyasette sorumluluk almak ile ilgili kararlılık, güçlü kadın siyasetçi potansiyelini ayrıca daraltıyor.”
"Kadınlar yeni stratejiler geliştirmeli"
Siyaset için adım adan kadınların karşılaştıkları zorluklar neticesinde siyasi iddiasını sürdürmekle ilgili daha kırılgan olduklarını da ayrıca gözlemliyoruz. Bence bu fotoğrafı değiştirmek için en temel adım eşitlik için güçlü bir siyasi iradenin ortaya çıkması ve kadınlar olarak yeni ve güçlü stratejiler geliştirmemiz. Aksi halde mevcut yöntemlerle yıllar içinde geldiğimiz yer şu anda olandan iki milim ileri 3 milim geri şeklinde olmaya devam edecek.”
"2024 seçimlerinde kadın temsiliyetinde bir devrim görmüyoruz"
Yalçın’ın 2019 seçimlerine dair verdiği istatistikler ise oldukça dikkat çekici. Yalçın bu rakamları ‘kadınların siyasete katılımında yaşanan büyük eşitsizlik olarak yorumladı;
“Tüm aday fotoğrafına bakma fırsatım olmadı, ancak mevcudu kısaca bir hatırlamakta yarar var. Birincisi nüfusunun yüzde 49,9’u kadın iken 2019 yılı yerel seçimlerinde 1.389 belediye başkanlığının yalnız 42’si ( yüzde 3), 1.272 il genel meclis üyeliğinin 48’i (yüzde 4) ve 19.546 belediye meclis üyeliğinin 2.283’ü (yüzde2) kadın adaylar tarafından kazanıldı. 50.157 muhtarlığın ise sadece 1.071 tanesi (yüzde 2) kadınlardan oluşmakta. 2023 yılı genel seçim sonuçlarına bakıldığında ise 600 milletvekilinin yalnızca 121 tanesinin (yüzde 20) kadın adaylardan seçildiğini görüyoruz. Bu haliyle Türkiye genelinde kadınların siyasetin tüm kademelerinde eşit temsilden çok uzak bir konumda olduğu ve kadınların temsil ve siyasete katılımı açısından bunun büyük bir eşitsizlik yaşandığı ortada.
Üzülerek belirtmeliyim ki 2024 seçimlerinde de kadınlar lehine siyasi temsil alanında bir devrim olduğunu göremiyoruz. Yine de bardağın dolu tarafından bakmak gerekirse İstanbul’da geçtiğimiz döneme göre daha fazla kadın belediye başkanı ve meclis üyesi göreceğimizi de memnuniyetle öngörebiliyoruz.
"CHP listelerinde 4 kadın belediye başkan adayı görmek umut verici"
Birebir olarak sosyal politikalar koordinatörlüğünü ve danışmanlığını yürüttüğüm Şişli Belediye Başkan Adayı Resul Emrah Şahan’ın kampanyasında seçilebilir sıralarda yüzde 45 oranında İstanbul’un en yüksek kadın meclis üyesi temsilini görüyor olmaktan ötürü de mutluyu ve gururluyum. Öte yandan eşit temsili sağlamaktan uzak olmakla birlikte, Ekrem İmamoğlu’nun ortaya koyduğu siyasi irade ile CHP listelerinde 4 kadın belediye başkan adayı görmek umut verici. Eşitlik için siyasi irade dediğimiz nokta tam da böyle bir şey. Ama bu iradenin daha güçlü ve kararlı olmasına ve toplumun tüm katmanlarında yayılarak büyümesine ihtiyaç var.”
"Siyasete yer vermek otobüste yer vermek kadar kolay olmuyor"
Kadınları aday olamasa da sandığı gitme konusunda erkekler kadar iddialı. Yalçın, kadınların siyasete katılımını artırmak için Dr. Feyza Akınerdem ve PWN Global (Profesyonel İş Kadınları Derneği) Başkan Yardımcısı Aylin Olsun’la yaptıkları çalışmaları da şöyle sıraladı:
“Kadınlar seçmen olarak siyasete güçlü biçimde katılıyor ve bir vatandaş olarak sorumluluğunu yerine getiriyorlar. Yaptığımız araştırmalarda seçme hakkını değerlendirdiğimizde, kadın ve erkek seçmen arasında bu konuda anlamlı bir fark olmadığını gördük. Fakat sorun seçilme hakkının tesis edilmesinde ortaya çıkıyor. Siyaset çok önemli bir iktidar alanı. Siyasette yer vermek otobüste yer vermek kadar kolay olmuyor ki kadınların talebi otobüste yer verilmesi değil tacizin, şiddetin son bulması ve güvenliğin sağlanması ve her alanda eşitlik istiyor.
Öncelikle siyaset artık güçlü, kurumsal, şeffaf ve demokratik bir yapıya sahip olmalı, tüm bunları yaparken de eşit temsil ilkelerinin hayata geçirilmesi şart.
Yine evden, mahalleden başlayan ve sivil toplum, akademi, özel sektöre kadar ilerleyen siyaset alanında sorumluluk almak için ortaya çıkmış ya da çıkmamış çok özel kadınların var olduğunu bizzat biliyoruz. Dr. Feyza Akınerdem ve PWN Global (Profesyonel İş Kadınları Derneği) Başkan Yardımcısı Aylin Olsun ile birlikte toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları yaparak İstanbul’a Kadın Gücü İnisiyatifi çalışmalarını yürütüyoruz. Bu çalışma kısa ve uzun vadede Türkiye'nin kadın insan kaynağını siyasete kazandırmak için strateji geliştirme ve lobicilik faaliyetlerini kapsıyor. Henüz yeni başladık ama siyasette sorumluluk almaya hazır, sivil toplum ve özel sektörde son derece yetkin ve motive kadınları görmek bizleri çok heyecanlandırıyor. Hayatın pek çok alanında olduğu gibi siyaset alanında birbirimize el vermenin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha görüyoruz”
"Yeni yollar ve stratejiler belirlemeli"
‘Son derece sınırlı kaynaklarla evi yönetme, geçindirme becerisine sahip olan kadınların, mahalleyi, ilçeyi, kenti, ülkeyi ve dünyayı yönetmek için temel yeteneklere sahip olduğunu hatırlayarak, gereken diğer teknik becerileri edinebilmeleri için ayrıca desteklenmesi gerekiyor’ diyen Yalçın, STK ve merkez yönetimler arasında ilişkiyi şöyle sıraladı;
“Bugün Türkiye’de siyaset bilimi alanında cümle kuran pek çok önemli uzman, siyasal alanda kadın hareketinin gücünün etkisinin altını çizmekte. Toplumsal muhalefetin hemen her alanda geri çekildiği, baskı altına alındığı bir noktada dahi kadın hareketinin güçlü bir şekilde sokak dahil siyaset alanının hemer her alanında güçlü bir mücadele verdiğini biliyoruz. Ancak kadınların siyasi temsilinde güçlü bir dönüşüm yaratamamış olmanın üzerine mutlaka oturup düşünmemiz, yeni stratejiler ve yollar belirlememiz de şart aslında.
"Kadın siyasetçiler birlikte hareket etmeli"
Ayrıca kadınların siyasette daha etkin bir şekilde yer alması eşitliğin gerçekleşmesi için önemli bir adım. Ancak, kadın siyasetçilerin sadece bireysel başarıları değil, aynı zamanda bir araya gelerek ortak hareket etmeleri de büyük bir öneme sahip. Kadın siyasetçilerin mümkün olduğunca birlikte hareket etmeleri kitlelerin ihtiyaçlarının yerel yönetimlerce karşılanması için daha güçlü bir zemin yaratmanın yanı sıra, genç kuşaklara ve diğer kadınlara güçlü birer rol model olma fırsatı sunuyor. Bu birlik, genç kadınlara siyasette daha fazla yer alabilecekleri ve seslerini duyurabilecekleri konusunda ilham veriyor. Birlikte hareket eden kadın siyasetçiler, toplumda kadın liderliğinin normalleşmesine ve yaygınlaşmasına katkıda bulunuyor.
Dolayısıyla bu bütünlüğü gören bir yerden bu seçimden sonra 2028’e giderken bugünden başlayarak, evleri yöneten kadınları dünyayı da yönetmesi için, eşit temsil için güçlü stratejilerle yeni yollar düşünmek ve harekete geçmek lazım”
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.