Açlık grevini sonlandıran madenciler oturma eyleminde: 'Biz kimseden sadaka istemiyoruz, alın terimizi istiyoruz'

Açlık grevini sonlandıran madenciler oturma eyleminde: 'Biz kimseden sadaka istemiyoruz, alın terimizi istiyoruz'
Açlık grevini sonlandıran ve oturma eylemine devam eden madenciler haklarını istiyor.

ESRA TOKAT


Açlık grevini sonlandıran ve oturma eylemine devam eden maden işçilerinden Çolak, "Biz kimseden sadaka istemiyoruz, alın terimizi istiyoruz" dedi. Bir diğer madenci Avrak ise çalışmaya devam eden madencilere seslenerek, "Arkadaşlar bir olalım, birlik olalım. Biz birlik olursak ancak haklarımızı alabiliriz" çağrısında bulundu.

İşçileri ziyaret eden EMEP Milletvekili Bayhan ise yarınki yapılacak görüşmeye dair çağrıda bulunarak "Bu protokol işçi arkadaşlarımızla bütün ayrıntılarıyla paylaşılmalı ve onların onayı alınarak kabul edilmeli" dedi.



" />

28 Ağustos'ta eyleme geçtiler

Eskişehir'in Mihalıççık ilçesine bağlı Koyunağılı Köyü mevkiinde bulunan, Yıldızlar SSS Holding'e bağlı Doruk Madencilik'te çalışan işçiler, ödenmeyen maaşları ve kıdem tazminatı ödemeleri için 28 Ağustos'ta eyleme geçtiler.

Yaptıkları oturma eylemi sonrasında taleplerine yanıt alamayan 190 işçi 1 Eylül’de maden ocağına inerek açlık grevi başlattılar. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın maden ocağına gitmesinin ardından işveren madencilere kıdem tazminatı ve maaşlarla ilgili mağduriyetlerin giderilmesi sözü verdi. Kazanım sağlayan işçiler ise bunun üzerine açlık grevini sonlandırdı ancak tazminatlarının 6 taksitle Ekim ayından itibaren ödeneceği sözü verilen işçiler verilen sözler kesinleşene kadar oturma eylemine devam edeceklerini açıkladılar.

‘Bizim hak edilmiş paramızı bize ağalık yaparak veremez’

2007 yılından beri maden işçisi olarak çalışan ve açlık grevinde rahatsızlanan 7 işçiden biri olan İsmail Çolak Kısa Dalga’ya süreci anlattı:

“2012 yılından itibaren de burada başladım. 12.12.2022 yılında TMSF tarafından Yıldızlar SSS Holding'e devredildik ancak ne şekilde devredildiğimizi bilmiyoruz. Buraya aktarıldığımızda aniden 250 işçi arkadaşımız işten çıkarıldı. Bu arkadaşlarımız mağdur oldu. Başlangıçta dönüşümlü olarak işi aksatmadan eylemi başlattık ancak taleplerimize dönülmedi. 3-4 gün sonra eksik verilen maaşımızı işveren ağalık yapıp tamamlayacağını söylemiş. Bizim hak edilmiş paramızı bize ağalık yaparak veremez. Bu bizim yer altı paramız. Bu güveni nereden alıyor bilmiyorum ama buradan devlet büyüklerimize sesleniyorum. Bizi yalnız bırakmasınlar, sesimizi duysunlar.”

‘Yazılı belge alacağız sözlü güven yok, iş verene hiçbir zaman güven yok’

“Sendika başkanımız Ergün Atalay’dan güven aldık ve açlık grevini sonlandırdık. Eğer ki devamında bu düzelmezse kademe kademe devam edeceğiz. Şu an sendika binamızın önünde nöbetleşe olarak oturma eylemine devam ediyoruz. Yazılı bir belge alacağız görüşmelerin ardından, sözlü güven yok, iş verene hiçbir zaman güven yok.”

‘Biz oraya canlı canlı ölmeye girdik’

Açlık grevi sürecinde yaşadıklarını anlatan Çolak, “Biz oraya canlı canlı ölmeye girdik, mezara girdik. Hastaneye giderken bir gözümü açtığımı gördüm , nereye gittiğimi sordum sağlıkçılarımıza. ‘Hastaneye götürüyoruz’ dediler. Keşke bir video olsaydı da çekseydi, ‘Bizi neden oraya götürüyorsunuz ki zaten ölmeye girdik oraya’ dedim” diye konuştu.

'Biz kimseden sadaka istemiyoruz, alın terimizi istiyoruz'

Çolak sözlerini, “Sonuna kadar, hakkımızı alana kadar buradayız, Haklıyız, hakkımızı isteriz. Biz kimseden sadaka istemiyoruz, alın terimizi istiyoruz” diyerek sonlandırdı.

Madende çalışmaya devam eden işçilere çağrı: 'Biz birlik olursak ancak haklarımızı alabiliriz'

Madende çalışmaya devam eden işçi Semih Fatih Avrak arkadaşlarına seslenen “Arkadaşlar bir olalım, birlik olalım. Biz birlik olursak ancak haklarımızı alabiliriz. Yoksa biz şahıs olarak hiçiz. Bu sendika ile olur, Kenetlenmemiz, örgütlenmemiz lazım. Örgütlenirsek biz hak hukuk sahibi olabiliriz. Yoksa bu Türkiye daha da kötüye gidecek. Tek diyeceğim şey örgüt, örgüt, örgüt. Örgütleneceğiz ve sesimizi duyuracağız” çağrısında bulundu.

'Bu mücadeleyi hep birlikte başarıya kavuşturacağız'

Direnişteki işçileri ziyaret eden Emek Partisi (EMEP) Milletvekili İskender Bayhan, “Bu mücadele Türkiye’de son yıllarda işçilerin ve emekçilerin yoksullaşması, emek gücünün, alın terinin olabildiğince ucuza sömürülmesi konusunda izlenen politikalara karşı önemli bir direniş. Biz burada çarpıcı bir tablo ile karşılaştık. 2026’da bu maden FETÖ ile mücadele kapsamında TMSF’ye devrediliyor ve o süreçten bu yana yaşanan 6 yılı bir işçi arkadaşımız şöyle özetledi: ‘Bu işçiler bu 6 yılda TMSF’den gördüğü zulmün daha büyüğünü görmedi. En büyük zulmü bu 6 yılda gördüler. Bu TMSF en büyük dolandırıcı şebekesiymiş’ diyor. Birçok iş yerinde direnen işçi arkadaşlarımız sadece kendi haklarını almayacak memleketin de geleceğini değiştirecek. Bu mücadeleyi hep birlikte başarıya kavuşturacağız.”

2016 yılından itibaren maden işletmesinin TMSF’ye geçmesiyle birlikte en kötü döneminin başladığını ifade eden madenciler

‘İnsanca yaşayacak ücret almak istiyorlar’

Kısa Dalga’ya değerlendirmelerde bulunan Bayhan işçilerin taleplerini şöyle anlattı:

“Talepleri çok açık. Her işçinin yaklaşık 400-450 bin TL civarında alacağı var. İşçiler asgari ücretin iki katını alırken son 2 aydır yalnız asgari ücret alıyorlar. Bu uygulamadan vazgeçilmesini istiyorlar. Bu süreçte yüzlerce işçi ücretsiz izine çıkarılarak fiilen işten atıldılar. Kıdem ve ihbar tazminatları ödenmedi. Bunların da ödenmesini istiyorlar. İşçiler madende insanca yaşayacak bir ücret alarak işlerine geri dönmek istiyorlar. “

‘Protokol bütün ayrıntılarıyla paylaşılmalı’

Burada karşılaştıkları tabloda 3 önemli noktayı tespit ettiklerini belirten Bayhan, “Birincisi Türkiye gerçekten de 2016 yılından itibaren tek adam yönetimi tarafından çok ağır bir ucuz emek sömürüsü, kuralsız çalışma ile karşı karşıya. Bunun en çarpıcı fotoğraflarından birini de TMSF burada bu 6 yılda vermiş. İkincisi yerin 500 metre altında maden işçisi arkadaşlar açlık grevi yapıyor ve Çalışma Bakanlığı buraya iki müfettiş görevlendirip ne olup bittiğini öğrenmek üzere bir adım bile atmıyor. Üçüncüsü yarın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay işçilerin taleplerini görüşüp protokole bağlamak için bir araya gelecek. Bu protokol işçi arkadaşlarımızla bütün ayrıntılarıyla paylaşılmalı ve onların onayı alınarak kabul edilmeli” diye konuştu.

Gündem